Hayır, o maziyi düzeltmekle, hatta güzelleştirmekle meşguldü. Neden olmasın sanki, kendimize daima yaşanacak iklim yaratmaktan başka ne yaparız? Hâl denen keskin bıçak sırtında oturamayacağımıza göre..
Delilik mi? Neden olmasın? Ne delilik değildir ki? Yaşam delilik değil mi? Kurulmuş oyuncaklar gibiyiz... birkaç kez kuruluyoruz, bitince güle güle... ve ortalıkta dolanıp varsayımlarda bulunur, planlar yapar, valiler seçer, çimlerimizi biçeriz... Delilik tabii ki ne delilik değildir ki...
Reklam
Tomassi'nin Demir Kuralı #2
''Bir erkeğin yapabileceği en felaket AFC hamlesi, geçmiş cinsel deneyimlerini açıkça anlatmak ve/veya birlikte olduğu kadından önce kaç kadınla birlikte olduğuna dair (doğru olsun ya da olmasın) bir sayı vermektir. Bu basit hareket, ister bilgiyi siz teklif edin ister o sizden zorla alsın, her zaman kendini beğenmişlik olarak algılanır ve genellikle güvensiz bir kadının duygusal şantajı olmasa da duygusal kızgınlığın çığ gibi büyümesine neden olur. Bu, öğrenmeniz için sadece bir kez yapmanız gereken bir çaylak hatasıdır.''
Sayfa 331Kitabı okudu
İyi Okumalar dilerim
Selamün aleyküm değerli okurlar Wattpad e yazdığım kitabı sizler de okuyun diye buraya yazdım kitap değil bu hayatınıza bir nebze de olsa dokunmak için böyle bir kitap yazdım okuyup değerli yorumlarınızı bekliyorum değerli vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ediyorum ☺️ BİR ENGELLİNİN EVLİLİK HAYATI Her sağlıklı birey gibi engelli
Şimdi imrenme içerikli kıskançlık sorununa dönersek, bunun değişmez bir biçimde üretildiği temel, sürekli olarak gelişen bir umutsuzluktur. Bu, özel bir şeye yönelik bir kıskançlık değil, Nietzsche'nin Lebensneid diye betimlediği, kendini daha gü­venceli, dengeli, daha mutlu, dosdoğru, daha özgüvenli hisse­den herkese yönelik çok genel bir kıskançlıktır. Bir insanda böyle bir umutsuzluk duygusu gelişmişse, bilinç düzeyine yakın olsun ya da olmasın bunu açıklamaya çalışacaktır. Bunu - analitik gözlemcinin yapacağı gibi - karşı konulmaz bir sürecin ürünü olarak görmez. Bunun yerine, bu umutsuzluğa ya kendisinin ya da başkalarının neden olduğunu düşünür. Genellikle biri ya da öteki öne çıkmış da olsa, her iki kaynağı da suçlayacaktır. Suçu başkalarına yıktığı zaman, genelde kadere, koşullara ya da özel kişilere - anne, babaya, öğretmenlere, koca­ ya, doktora - yöneltilebilecek suçlayıa bir tutum ortaya çıkar. Sık sık dikkati çektiğimiz gibi, başkalarına yönelik nevrotik istekle­rin büyük ölçüde bu açıdan anlaşılması gerekir.
Reklam
Her zaman,ama her zaman, bir gün evveline göre daha fazla yaşayabilir insan. Neden olmasın? Daha uzun değil, daha huzurlu değil, daha fazla; belki kısacık ama daha fazla.
68 syf.
10/10 puan verdi
Birisi tuttu beni kollarımdan, ayaklarımı yerden kesti. Sarsamaya başladı. Uyan ! Uyan ! Uyan ! Anla ! kendine gel senin davan susulacak bir dava değil! Senin davan tüm aleme haykırılacak bir dava. Sarstı sarstı. Titremeye başladım. Sordum kendime neden bu çekingenlik? Neden bu boşvermişlik? Okurken beynimde şimşekler çaktı. Yazarın Allah, peygamber, kuran ve millet sevgisine sımsıkı sarılması, onları kalbinde yer edip haykırması, korkmadan haykırması beni kendine hayran bıraktı. Hem dünyevi hem ahiri araştırması, öğrenmeye devam etmesi, çabası, emeği, isteği kendimi sorgulattı. Nasıl müslümanım ben dedirtti.. • Yeniden doğacaksın. Kıyametini yaşayıp yeniden dirileceksin. Azraili, İsrafil'i ve Cebrail'i âdeta göreceksin. Yardım edecek onlar sana. • Domuza karşı aslan, yılana karşı kartal, baykuşa karşı hüthüt, kargaya karşı bülbül, eşeğe karşı at olacaksın. Dünyaya, eşyaya yeniden anlamını getireceksin. •O zaman Allah da sana, senin kendi öz anlamını bağışlayacaktır. Hiç kuşkun olmasın. Yani diyor ki yazar: Korkak olma müslüman. Senin dinin, inancı, peygamberin milletin, her şeye yeter.
Diriliş Neslinin Amentüsü
Diriliş Neslinin AmentüsüSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 202218.8k okunma
Zaman her şeyin ilacıdır dedi... Bende ekledim, zamanımız kalırsa neden olmasın diye...
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.