Her gün farklı bir adla anılsa daha iyi olurdu, farklı bir sayısı olsa, her ayın farklı bir ismi olsa; dönüp durmaktansa ilerlemeye devam etse. Saatler de dönüyor, saniye yelkovanı yakalıyor, yelkovan da gün sonunda akrebi; hepsi buluştuktan sonra silbaştan, hafta bitinceye; sonra hepsi ayın sonuna kadar birbirini kovalıyor, bu böyle devam ediyor. Çoğu zaman neden başımın döndüğü anlaşılıyor... Düz bir çizgi değil, bir kısır döngü bu. Yani kısaca her şey anlamsız bir yığın halinde hareket ediyor, daha en başından binmemiş olmam gereken bir atlı karınca bu ve her turu bana fazla geliyor.
Sayfa 134Kitabı okudu
BİLİYOR MUSUN?
Biliyor musun? İçimi dökmek istedim sana. İçimi dökmek, yana yakıla. Başı koparılmış bir serçe gibi, Zavallı çırpına çırpına. Kanatlarım kırık, Uçamıyorum bir başıma. Boynu bükük bir çiçek olurum,
Reklam
Sanki çark dönmüyordu, dişliler birbirine değip akmıyordu, akrep ve yelkovan birbirini takip etmiyordu, zaman ilerlemiyordu, hayat durmuştu. Sanki hayat yolumdaki taşlar hep pürüzlüydü, her şey ben ilerlerken canımı yakmak üzerine kurgulanmıştı, üzerinden geçtiğim yollar beni yaralıyordu, bana giden yollar hep kapalıydı. Hayatım bana bunu neden yapıyordu?
Sayfa 124 - İndigo KitapKitabı okudu
Bir hıyarağası elini tutup evlenme önerisinde bulunacak Sana bunu öğrettiler değil mi? Düş yoksunu bir hıyarağası Belki seni sevdiğini de söyler Neden söylemesin ki? Yalan olduktan sonra. Çünkü sevdiği sen değilsindir, el değmemişliğindir olsa olsa.
Saatleri saydim Zaman gecmeden karanlik bastirdi cam kenarinda suretinle konustum duvardaki saate baktim yelkovan ilerledikce kalbimin ritmi hizlandi ritim tutturamadim sabah olsun diye gunesi bekledim neden mi! Sen gel diye ...
Günün en uzun vakti akıyor usulca Kaybetmişlik ve tükenmişliğimiz üstüne Kan kaybediyor yelkovan gidişine Susar gibi koşarak gidiyorsun Belli bıraktığına huzuru almaya gidiyorsun Loş ışığında kahveni Bak ve dinle Rüzgar var düşün içinde Hoş bir ninni, anne sedası gibi Rüzgarın estiği düşün içinde Bak ve dinle Ufuksuz denizlerin birinde Bir fenerin olduğunu Yolunu kaybettiğinde hatırla Neden fenerin orda olduğunu Gör onu ve dinle Işıklar parlıyor içinde Unutma diyorum ama sen anla Anlat kim var fenerin bağlı olduğu limanda...
Reklam
Neden ...?
Yelkovan akrebin, ölüm insanın peşindeyken bu kadar dünya telaşı neden ...? Kalbi dünyaya kördüğüm bağlamak neden ...? Allah katındaki makamları talep etmek varken dünyevi makamları talep etmek neden ...? Allah'ın rızasından daha fazla insanların rızasını aramak neden ...? Hak dava uğrunda terlemek varken batıl fikir/ideolojiler uğrunda terlemek neden ...? İslam dairesinde yaşamak varken o daire dışında yaşamak neden ...? Hiç ölmeyecek gibi bu dünyada yaşamak neden ...? Daima hatırda bulunması gereken ölüm iken ölümü unutmak neden ...? Velhasıl , Baki ( ebedi sonsuz ) olan varken fani ( gelip geçici ) olana yönelmek neden ...? (kendi kalemimden)
Ağzımdan dökülen kanları gören bir grup cümle defterin arasından çıkarak ayaklarımın altında gezinmeye başladı. Diğerleri de aynı şekilde çıkmak için kıpırdanıyor. Zihnimde yeniye dair hiçbir şey kalmadı. Düşünmem lazım. Bunu kendim için olmasa bile onun için yapmalıyım. Ve neden bilmiyorum, bir an en çıplak duvara bakmak aklıma geliyor. Çünkü hiçbir duvar bu kadar çıplak olamazdı. Daha dikkatli bakınca da üzerinde bir saat beliriyor. Ama bir sorun var. Akrep, Yelkovan ve Saniye duvarın farklı noktalarında duruyor. Onları bir türlü bir araya getiremiyorum. Ayrıca Saniye kendinden geçmiş bir şekilde dönerken Yelkovan kendi keyfine göre ilerliyor. Akrep'inse hiçbir şey umurunda değil gibi öylece duruyor. Üçünü bir araya getirmek için zihnimi biraz daha zorluyorum. Bir işe yaramıyor.
"Zamanla her şeyi öğreneceksin." Zaman... Akrep ve yelkovan arasında sıkışıp kalmış ruhum umutlarımın ölümüne şahitlik ediyordu. Akıp giden zaman birçok şeyimi almıştı benden. Zaman ilerliyor, ben kaybediyordum. Zaman ruhumun düşmanıydı. Akıp giden her saniye, aldığım her nefes beni sona biraz daha yaklaştırıyordu. Geriye ise acı dolu hatıralar kalıyordu sadece. Zaman her şeyin ilacıdır diyorlardı ama bilmedikleri şey, zamanın aslında bir katil olduğuydu. Önce her şeyimizi alıp sonra buna alışmamıza neden oluyordu.
184 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.