Hayat
Düşündüm , BİR HAYAT NEDİR ?
Başlar ve biter , BİR HAYAT NEDİR ?
Acı ve tatlıdır , unutulur hepsi , BİR HAYAT NEDİR ?
Emin olmasam da ‘hayat bir iz bırakmaktır’ diyebilirim .
Mezar taşı bir iz sayılır mı , emin değilim .
Razı olan için mezar taşı bir izdir .
Ben razı değilim .
Gerçi elimden ne gelir ?
Sayfa 46Kitabı okuyor
Ben bir hayalperestim; gerçek yaşamla bağım o denli az ki, bunun gibi, şimdiki gibi çok nadir yaşadığım anları düşlerimde yine yaşamadan edemem.
Sayfa 13
Kişinin değeri nedir?
Kişinin değeri nedir?
- Aradığı şeydir!
Eğer sen, can konağını arıyorsan, bil ki sen cansın.
Eğer bir lokma ekmek peşinde koşuyorsan, sen bir ekmeksin.
Bu gizli, bu nükteli sözün manasına akıl erdirirsen, anlarsın ki
Aradığın ancak sensin, sen.
Madendeki inciyi aradıkça madensin.
Ekmek lokmasına heves ettikçe ekmeksin.
Şu kapalı sözü anlarsan, anlarsın her şeyi;
Neyi arıyorsun, sen osun.
Senin canın içinde bir can var, o canı ara!
Beden dağının içinde mücevher var, o mücevherin madenini ara!
A yürüyüp giden sufi, gücün yeterse ara;
Ama dışarıda değil, aradığını kendinde ara.
Hz.Mevlana
Kim demiş haram nedir bilmez Hayyam?
Ben haramı helâli karıştırmam:
Seninle içilen şarap helâldir,
Sensiz içtigimiz su bile haram.
Sayfa 124Kitabı okudu
Yapamasak bile kalpten yapabilmeyi istemek ;
Hz. Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır: "Kıyamet günü bir kul Allah'ın huzuruna getirilir. Onun yeryüzünün derinliklerine kadar ulaşan dağlar misali iyilikleri vardır. Sonra bir melek seslenir:
Her kimin bu adamda alacağı bir hakkı varsa gelip alsın, der. Bunun üzerine insanlar gelir ve hakları kadar adamın iyiliklerinden alıp giderler. Nihayetinde adamın hiçbir sevabı kalmaz. Adam hayretler içinde kalakalır. Bunun üzerine Allah Teâlâ adama,
- Senin benim yanımda öyle bir hazinen var ki, ne melekler ne de yarattığım hiçbir varlığın bundan haberi yok, der. Bunun üzerine adam,
Ey Rabbim, o nedir, diye sorar. Allah Teâlâ;
- Senin hayır işlemek üzere yaptığın niyetlerindir. Ben onları senin defterine yetmiş katı sevap ile yazdım’ buyurur."
O kadaaar...
(neden bu kadar çok duruyoruz burada, bir türlü anlamıyorum
inecekler insin, öyle değil mi
ve binenler yerlerine otursun, işte o kadar
hem nedir, bir camın üstündeki cam kırıkları gibi
o saydam varlığınızla
hepiniz durmadan yer değiştiriyorsunuz
şu da var ki, ben bunu anlamıyorum, o kadar.)
Edip Cansever