Neden uzatır insan elini, sadece tokalaşmak mıdır amacı?
Ne diye sarılır sevdiklerine?
Yalnızca dokunmak mıdır amacı , sarıp sarmalamak mıdır sırf nefes aldığı için toprağı?
...
Topraktan gelen canlının nefes almasını sağlayan Yaradan, bir vasıfta yüklemiştir, amenna. Dünyaya gözlerini yeni açmış bir canlı, nasıl ki irade ve nefsinin olmamasına
boğazım tıkanmış
nefes alamıyorum
derin nefesler çekiyorum hayattan
sömürüyorum
etrafımı çepe çevre saran havayı
bir dem çekiyorum
yıllanmış acılardan
kafam bulanıyor yine
yine nefes alamıyorum
Hangi baharın esintisi düşürdü içime bilmiyorum.
Başım dönmeye başlayalı önümü görmüyorum.
Hissedilmeye değer ne varsa, gecelerden korkuyorum.
Üzerimde tüm sevdaların ağırlığı, nefes alamıyorum.Yaşadıklarımı düşünüyorum bazen.
Zamana sıkışıp kalmış çaresizliklerimi.
Mutluluğa teğet geçen keşkelerimi ve sebeplerini.
Biliyorum;
Yaşayacaklarım,
Aylar sonra rafa kaldırdığım yazıları sana dair tekrar bir şarkının etkisiyle gün yüzüne çıkardım, çıkarmakla hata mı yaptım bilmiyorum ama sanırım bu canımı yakmadı desem yalan olur. Üstü tozlanmış cümleler birer birer bir rüzgar etkisiyle okunacak hale geldi kalbimde unuttuğum sandığım duygularda ardı ardına içimde oluştu gözlerimde birikmiş özlem ve birazda pişmanlık. gözyaşlarım süzele süzele akmıştı çoktan kalbimde en iyi seninle geçirdiğimiz günlerin anıları saplamıştı bile ama hersey o an işte o an durmuştu benim için yazıları okudukça saplanıyordu kalbime bir hançer gibi sonra aylardır sakladığım senin birden bire parmağıma taktığın yüzüğü çıkardım önce derin bir tebessüm ederek sonra sanki 90'lardan çekilmiş bir fotoğrafımız ve doğum günüme dair bir not kağıdına baka kaldım. açtığım şarkının sözlerinde dediği gibi ''İnkâr etme yalvarırım
Sen de sevdin beni bir zamanlar'' şarkının her sözü nasılda zihnimde canlandırıyordu seni bir bilsen...
Sonra açtım pencereyi yaktım sigarayı derin bir nefes çekerek gökyüzüne bakıp hayatın devam ettiğini tekrardan fark ettirdim kendime o anlık duygusal boşluğunda.havada kuşların uçuşunu sokakta çocukların oyun oynaşlarını izledim bir kaç dakika, sonra döndüm tekrar rafta aldıklarımı, tekrar ait olduğu yere sokup hayata karşı mutlu maskemi takıp çıktım evden ve yürüdüm sokaklarca.
Bak nefes alırken "hů" demiş oluyoruz, nefes verirkende "hü" demiş oluyoruz. Nefeslerimiz zikirdir ama kalp Mevla'yı hatırlamazsa ne kârı var.
Zikrullaha ve sohbetlere devam ile bu iş olur.
Mahmud Efendi Hazretleri Ks