Hemen hemen ben yaşlarda olmalıydı. Yüzü, gençliğin ve çizgilerin rızasının beli belirsiz bir vaat olarak ortaya koyduğu şeyi başarmak için saçlarının ağarmasını beklemişti sanki. Geç kalmaktan korkup koşmuşçasına nefes nefeseydi. Önseziye inanmam, inançsızlıklarıma olan inancımı yitireli de uzun zaman oldu. "İnanmıyorum artık," gibi kesinlemelerden daha aldatıcı bir şey yoktur.
Sayfa 5