1210 syf.
·
Puan vermedi
(Bu oldukça uzun bir hikayedir.. Pardon, incelemedir. Hazır mısınız? :) Durun!! Durun!! Kalkmış olamaz tren… Anlatacağım neden geç kaldığımı.. Yıldızlı gözlerimde neden bunca isin, yorgunluğun düştüğünü.. Bu pespaye halimi, bu yaralarımı, bırakın şu trenin kolunu tutacak mecali, tüm o yolları aşıp nasıl geldiğimi.. ... Trene bindim, Ülkeme
Bir Yazarın Günlüğü
Bir Yazarın GünlüğüFyodor Dostoyevski · Yapı Kredi Yayınları · 2005484 okunma
136 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Yaşamımızın bir döneminde içimizde ruh sıkışması yaşanırsa kendimizi sokaklara, caddelere, şehirlere vurmamız an meselesidir. Hangi yaşta, hangi cinsiyette, hangi konumda olduğumuz mühim değil. Mühim olan insanın kendi kendini iyileştirme gayesi ve gayretidir. Bu gayret içindeyken karşımıza çıkan insanlar bir velinimet gibidir. Onlara tutunur, onlardan yaşamak bulur, onlarla dibi görür, onlarla zirveye yükseliriz. Hangi seviyede olursak olalım dibe batma mesafemizde elimizden tutanın ötede o eli bırakma ihtimali varken nefes almak güçleşir. Unutuluş bir tık daha artar. Sonra sokaklar, caddeler, şehirler hazinleşir. Günler, aylar, yıllar geçer de o hüzün daha dün gibi bellekte anımsanır. Anımsandığı noktada elimizden tutanlar bize çeşme başlarında, o ağaçlı yolda, şehrin köhne Dante Cafe'sinde ağırlaşır da ha ağırlaşır. Bazen düşüncesizce düşünür, hareket ederim de anılar belleğimde güçlendikçe kağıda kaleme sarılır, yazar da yazarım. Yazmaktan güç bulduğum vakit şöyle kafamı çevirip çevreme bakarım. Kimim, neredeyim, bu aldığım nefes nefes mi, yaşamak gibi bir gayem mi var? Yazdıkça bu gayenin, bu nefesin, kimliğin, mekanın ve zamanın derinleştiğini hissediyorum. Belleği zorlayan kaygısıyla tüm unutulmuşluğun en güzel eserini okudum. İlk başlarda duruldum, yoruldum, yavanlaştım. Ardından gelen sayfalarda kitaptaki hüznü hissettim. Kitabın anlatıcısının yazma kaygısını ise kendi kaygımmış gibi algılayarak 'en uzağından bir Modiano' okudum. Unutuluşlar hatırlandıkça nefes keser.
En Uzağından Unutuşun
En Uzağından UnutuşunPatrick Modiano · Can Yayınları · 2014451 okunma
Reklam
400 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
#damızlıkkızınöyküsü romanın bir benzerini okumak ister misiniz ? O zaman buyrun kusursuzlara . Zaten çoğunuzun okuduğu bir roman ancak okuması zor bir roman . Hele ki feminist bir distopya olunca. Konuya gelince ; kadınlar artık birer makine gibi tasarlanıyor ve tek amaçları var varislerin evleneceği eş olarak seçilmek. Dışardaki hayat , nefes almak , yaşamak hiç biri umurlarında değil. Zaten tek söz hakkı erkeklerde onlar ne derse o . #kusursuzlar ancak kusursuz bir sinir sisteminiz varsa dayanabileceğiniz güzel bir distopya . Ancak baştan uyarayım öyle aksiyon sürükleyici bir roman beklemeyin . Ama bir şekilde tek oturuşta okutuyor kendini
Kusursuzlar
KusursuzlarLouise O’Neill · Yabancı Yayınları · 2017558 okunma
122 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
-Alacakaranlık mı dediniz Hidâyet? Hani şu yarı aydınlığı temsil eden alacakaranlık. -Evet evet o. Yarı aydınlık hali. Sadık Hidâyet'in dünyasına tutulan cılız bir mum ışığından dökülenleri okurken iç sesim durmadı. Zaten içimin hiç sustuğunu duymamışımdır :) SGLL'yi ne iyi etmiş de yazmışsın. Şöyle tam da içinde bulunduğumuz zamanda sokakta
Alacakaranlık
AlacakaranlıkSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 2018853 okunma
176 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Dış dünyadaki yapmacık insanların samimiyetsizliğinden kaçıp öykülerindeki karakterlerin samimiyetine sığındığım bir kitap oldu. Samimiyetsizliğin daralttığı bedenim, bazen güldüren bazen üzen öyküleriyle biraz da olsa nefes almak için çevirdi kitabın sayfalarını.. :) Öykülerden biri.. "Hacanne" diye bildiğimiz, Hani "Hacanne" denilince ne canlanıyorsa gözünüzde tam da öyle bir kadın.. Kat kat giyinmiş, yaz kış demeden giyindikçe giyinmiş, hatta öyle bir giyinmiş ki sanırsınız elbise dolabını üzerinde taşıyor.. İlk kocasını kaybettikten sonra ikinci bir evlilik yapmasıyla başlayan bu giyinme tarzı belki de bir tepkiydi yaşama, yeni kocasına, insanlara.. Belki de Özdemir Asaf'ın dizelerinde de belirttiği gibiydi Hacanne'nin duyguları: 《Seninle ölmek varken Onunla yanlış yaşamak》(Özdemir Asaf, Benden Sonra Mutluluk) Beden üşüse çaresi vardı işte, eyvah ki ruh üşüyorsa..(syf.82) Yüreklerimizin üşümediği bir gün olması dileğiyle^^
Tarihi Hoşça Kal Lokantası
Tarihi Hoşça Kal LokantasıŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20175,5bin okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
İnsanoğlunun aklında bulunan soru işaretleri birer kanca gibidir, bizleri ayak bileğimizden yakalayan bu kancalardan kurtulmak ise ancak bu sorulara geçerli, tatmin edici yanıtlar vermekle sağlanabilir. Aksi takdirde, insanın düşüşü kaçınılmaz olacaktır. Bu kancalardan en önemlisi, ilk yanıt verilmesi gerekeni, Camus’ye göre hayatın yaşamaya değer
Sisifos Söyleni
Sisifos SöyleniAlbert Camus · Can Yayınları · 20158,5bin okunma
Reklam
235 öğeden 221 ile 230 arasındakiler gösteriliyor.