Bu Bir Savaş Değil Apaçık Bir SOYKIRIM...
"Dünya adaletsiz çocuk, dünya zorba." Adalet terazisinin zerre şaşırmayacağı o güne imanımız olmasa tahammül edilebilecek gibi değil. Tüm dünyanın gözü önünde binlerce çocuk katledilirken halâ elle tutulur bir yaptırım yok, Birleşmiş Milletler, Çocuk Hakları hepsi lafügüzafmış. Birde İslam işbirliği çatısında toplanıp İsraili kınayıp
Bir seher Vaktinde Şafakla Geleceğiz Gün bugün Ötesi yok Gün bugün Durmak yok
Reklam
Söyleyin beklesinler ansızın kabus olacak direnişimizi Bir seher vakti beklesinler Ey sevdamıza taş koyanlar Ey kaybımızdan haz duyanlar Ey yeryüzünün fesat, fitne, nifak kaynakları Ey Amerika Bakışlarımız çetin Nefretimiz büyük İntikamımız kısa ve hiddetlidir Ve ey İsrail Bekle bizi beklediğin her yerde Ve bekle bizi beklemediğin her yerde youtu.be/EV-bJnA215Y?si=...
Hz. İbrahim'in çocukları
Hz. İbrahim'in ilk hanımı Sare idi. Sare'nin çocuğu olmuyordu. Cariyesi Hacer'i Hz. İbrahim ile evlendirdi. Hz. İsmail , Hacer 'den doğdu. Hz. İsmail doğduktan sonra yıllarca çocuğu olmayan Sare de Hz.İshak'ı doğurdu. Arapların soyu Hz.İsmail'den , Yahudilerin soyu Hz.İshak'tan gelir. Peygamber efendimiz Hz. Muhammed doğmadan önce Yahudi alimleri bir peygamber daha geleceğini ve onun da Yahudi olacağını düşünüyorlardı. Ama O Saray'ın kızı Sare'den doğan Hz.İshak'ın soyundan değil de, köle Hacer'den doğan Hz.İsmail'in soyundan geldi. Yahudinin bütün öfkesinin, nefretinin sebebinin bu olduğunu düşünüyorum.
Söyleyin beklesinler, Ansızın kabus olacak direnişimizi Bir seher vakti, beklesinler Ey sevdamıza taş koyanlar! Ey kaybımızdan haz duyanlar! Ey yeryüzünün fesat, fitne, nifak kaynakları Ey Amerika; Bakışlarımız çetin,nefretimiz büyük İntikamımız kısa ve hiddetlidir Ve ey İsrail! Bekle bizi beklediğin her yerde Ve bekle bizi Beklemediğin her yerde‼️
Filozofun cephesi II: Nefretin felsefî anatomisi.
Felsefe, onu icrâ edenden bağımsız bir etkinlikmiş gibi düşünüldüğünde, onu bir üst-söylem olarak kavramak zihinsel bir eğilime dönüşür. Oysa ki felsefe ne bir üst-söylemdir, ne de onu filozofun duygu durumundan azâde bir disiplin olarak kavramak âdildir. Bilakis, filozof ne hissediyorsa; örneğin Schopenhauer gibi bıkkınsa, Nietzsche gibi
Reklam