Wesss'in ortaya koyduğu görüşleri, alan çalışmasıyla araştırma imkânı bulan de Jong Gierveld ve Raadschelders, yalnızlığın üç boyutundan bahsederler: Duygusal yalnızlık, karakteristik yapısı/ ilk boyutu itibarıyle sevgi ve mutluluk gibi pozitif duyguların yokluğunu; korku ve belirsizlik gibi negatif duyguların varlığını barındırır. Yani insanın sevgisine, beklentilerine, değerlerine istediği ve hak ettiğine inandığı olçüde yanıt alamaması üzerine yaşadığı yalnızlıktır. Sosyal yalnızlıgın mahrumiyet boyutu, yalnızlığın doğasındaki ilişki kaybına işaret eder, Yalnızlığın zaman boyutu ise, üç alt başlığı barındırır: Tecrübe edilen yalnızlık süresine bağlı olarak, yalnızlığın değişmezlik /süreklilik (kronik) boyutu, yalnızlığın geçicilik boyutu ve kişinin yalnızlık yaşantısının kaynağını/ sebebini ötekiye izafe etme boyutu."
Yalnızlık?
Paul Tillich'in de dediği gibi, "Dil, tek başına kalmanın acısını ifade etmek için 'yalnızlık' kelimesini yarattı."
Reklam
Yalnızlık benim yaşamak zorunda olduğum beraberliğimdi. Bu beraberlik derin derin kesiyordu beni.Bazen kendim bile kalabalık geliyordum kendime. Güvensizlik... Mutsuzluk...Anlamsızlık...Kızgınlık..Negatif duygular birbirlerini kovalıyordu.
Sayfa 175Kitabı okudu
1. İmkansız Çift
Her şeyden öte her birimiz ilk aşka kadar takip edebileceğimiz bir aşk objesi seçeriz. Freud bunu daha öz bir şekilde ifade eder: Bir seksüel ilişkide hazza sahip olabilmek için ensest yasağının yenilmesi gerekir yoksa o ilişki işlemez. O, bunun daha çok ikinci evlilikte ya da ilişkide olabileceğini de ekler. Öyle görünüyor ki ilk ilişki geçmişin bütün negatif ağırlığını taşımaktadır.
'' Aşk acısı en tepede, yalnızlık en dipte; burada tepe de dip de aynı şey olup biri pozitif biri negatif iki farklı sonsuzluktur. ''
İnsana sarılamıyorsan, ağaca sarıl!
Salgın sebebiyle sosyal mesafe kuralıyla tanışan dünyaya, İzlanda’nın sıradışı bir önerisi var: “İnsanlara sarılamıyorsanız, günde beş dakika ağaca sarılın!” İzlandalı orman bekçileri, ağaçların, yalnızlık ve izolasyonun yarattığı negatif duygularla başa çıkmamıza yardımcı olabileceği görüşünde. Doğu İzlanda’nın ormancılıktan sorumlu yetkilisi Þór Þorfinnsson, “Bir ağacı kucakladığınızda, onu önce ayak ucunuzda, sonra bacaklarınızda, ardından göğsünüzde ve başınızda hissedersiniz. Bu, harika bir rahatlama yaratır ve sizi yeni bir güne ve zorluklara hazırlar” diyor. Doğada vakit geçirmenin ruhsal ve fiziksel sağlığa olumlu etkileri araştırmalarca da not ediliyor.
Reklam
36 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.