"Kendinizi bir nehir kenarında düşünün; gelen düşünceler, nehirde akıp giden tekneler. O teknelerin her birini fark etmek ama onlardan hiçbirine binip gitmemek gerek."
"İstediğin gibi birisi olamadığım için üzgünüm. Aslında kendi tarzımda seni çok severim, biliyorsun. Mutsuzmuş gibi konuştuğum için özür dilerim. Bilirsin, kelimelerle beceriksizim.
Ama ben, benim. Bu dünyada yerim yok. Rüzgarlar eser ruhumda, ben benim huzursuz bir nehir gibi..."
Merhabalar değerli kitapseverler bugün sizlere Bahar Sevinç Kızılırmak kaleminden Düşkıran adlı kitabı tanıtmak istiyorum. Nehir insanların gerçekleşmemiş hayallerini alan düşkıran bir kızdır. Nehir 16 yaşında ve okulunu bitirmek üzereydi. Nehir, Yaprak, Rüzgâr ve Güneş yetenek sınavına giriyorlar. Nehir ile Yaprak hızı,Güneş ile Rüzgar ise güç seçmek istediklerini belirtiyorlar. Kitabımızın devamında yetenek sınavında acaba başka neler olduğunu ve karganın hikâyesini okuyoruz. Kitabın kapağına bakınca çocuk gibi olduğunu düşünmüştüm ama ama içeriğini okuyunca bence büyüklerinde okuyabileceğini düşündüm. Farklı ve güzel bir kurgusu vardı kitabın. Yazarımızın kalemine sağlık okuyucusu bol olsun.
Uyumayanlar için geceler uzun,uyuyanlar içinse güzel bir rüya kadar kısaydı.
Düşler insanların motivasyonunu ve yaşam enerjisini sağlayan önemli bir güçtü.
DüşkıranBahar Sevinç Kızılırmak · Librum Çocuk · 20231 okunma
Ey soluğumu soluğunda sevdiğim
Sesimi sesinde dinleyip
Yüreğinin rengine gönül verdiğim
Bil ki senden uzak
Ne kuşları avutabilir beni buranın
Ne bahçeleri, ne bağları
Özlemin bir nehir olmuş akar
Yarar gider içimdeki dağları
"Her şeyin ne kadar hızlı gelip geçtiğini sık sık düşün, şu an olan ile gelecekte olacak olanı. Varoluş sürekli akış halindeki bir nehir gibidir, şeyler sabit bir akıştadır. Nedenleri ise binlerce çeşitlilik gösterir. Hiçbir şey durağan değildir, tam olarak şimdi burada olan dahil."
Marcus Aurelius
Bedensel hisler içerisinde insan için yalnızca acı, teknesini yüzdürebileceği, onu denize taşıyacak suyu tükenmez bir nehir gibidir. Haz, insanın peşine düşmeye çabaladığı her yerde, bir çıkmaz olduğunu açığa vurur.
«Her olayın acısına sığınmanın anlamı yoktu, olan şeylere sinirlenmenin, çünkü gerçekler elbisesindeki büyük bir yırtıktı, yine şeylerin aslını gösteren sessiz ok, kuruyan ve çıplak yatağını gösteren bir nehir.»
Ebû Hureyre radıyallahu anh'dan rivayet edildiğine göre, o, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'i şöyle buyururken dinlemiştir:
''Ne dersiniz, sizden birinin evinin önünde bir nehir olsa ve günde beş defa orada yıkansa bu onda her hangi bir kir bırakır mı?'' Sahâbîler ''Hayır, onda hiçbir kir bırakmaz'' dediler. Bunun üzerine Allah Resûlü şöyle buyurdu:
''Beş vakit namaz da işte böyledir. Allah onunla günahları yok eder.''
[Müslim, Mesâcid 283. ]
Zaten abimin ne düşündüğü pek belli olmazdı.
Yüzüne bakanlar onun bir nehir gibi çağıldadığını düşündüklerinde, abim bir çöl susuzluğunda boğuluyordu. Gerçekte ne hissettiğini kimseler bilemezdi.
O gün geldiğinde kimse hatırlamasın patikalarımı. Ben gülümseyeceğim hiç açılmamış ağzımla. Gonca yüklü ağzım ve ben. Kimseden nehir istemeyeceğiz katiyen!