Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nehir Karaboğa

Nehir Karaboğa
@nehirhanim
105 okur puanı
Haziran 2021 tarihinde katıldı
Hakikatı görerek tasdik eden Necâşî, Müslümanlara karşı nasıl bir tavır sergileyeceğini şöyle ifade etti: - Gidiniz; ülkemin el sürülmemiş kısmında emniyet ve huzur içinde yaşayınız. Size kötülük eden helâk olur! (Bu sözleri üç kez tekrar etti.) Ben sizden birini üzüp de bir dağ kadar altına sahip olacağımı bilsem, yine de buna teşebbüs etmem.
Tilki KitapKitabı okudu
Reklam
Okunan âyetler Necâşî’nin ruhuna öyle bir tesir etti ki gözünden akan yaşlar sakalını ıslattı. Necâşî: - Vallahi bu aynı kandilden fışkıran bir nurdur ki Mûsâ da, İsa da onunla gelmişti.
“(Resûlüm! ) Kitap’ta Meryem’i de an. Hani o, ailesinden ayrılarak doğu tarafında bir yere çekilmişti. Meryem, onlarla kendi arasına bir perde çekmişti. Derken, biz ona ruhumuzu gönderdik de o, kendisine tastamam bir insan şeklinde göründü. Meryem dedi ki: Senden, çok esirgeyici olan Allah’a sığınırım! Eğer Allah’tan sakınan bir kimse isen (bana dokunma). Melek: Ben, yalnızca, sana tertemiz bir erkek çocuk bağışlamam için Rabbinin bir elçisiyim, dedi. Meryem: Bana bir insan eli değmediği, iffetsiz de olmadığım hâlde benim nasıl çocuğum olabilir, dedi. Melek: Öyledir, dedi; (zira) Rabbin buyurdu ki: Bu bana kolaydır. Çünkü biz, onu insanlara bir delil ve kendimizden bir rahmet kılacağız. Bu, hüküm ve karara bağlanmış (ezelde olup bitmiş) bir iş idi.” (Meryem Sûresi, 19/16-21)
Tilki KitapKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hz. Cafer: - Allah bize içimizden bir peygamber gönderdi. O peygamber bize Allah’tan başka kimseye ibadet etmememizi, namaz kılmamızı, doğru sözlü olmamızı, emanetleri yerine getirmemizi, zinadan uzak durmamızı, iyiliği emredip kötülükten sakındırmamızı emretti. Bizi dinimizden döndürmek, Allah’a ibadetten alıkoyup putlara taptırmak için türlü türlü işkencelere uğrattılar. Biz de bu sebeple yurdumuzu terk edip senin ülkene geldik. Senin yanında haksızlığa uğramayacağımızı ümit ediyoruz.
Tilki KitapKitabı okudu
Mekkeliler sık sık ticaret için Habeşistan’a giderlerdi. Bu yüzden Habeşistan tanıdık bir yerdi. Bu hikmete binaen Müslümanlar Necâşî’nin ülkesine teşvik ediliyordu. Ayrıca burada ehl-i kitap olan Hristiyanlar vardı. Bir Müslüman ile bir Hristiyan’ın inanç hususunda bazı ittifak noktaları olduğu için anlaşmaları mümkün olabilirdi. Ama bir Müslüman ile bir putperestin anlaşmaları söz konusu değildi.
Tilki KitapKitabı okudu
Reklam
"Birden Yaşar'ın hızlı adımlarla çıktığını gördü. Giderken sadece yere bakıyordu. Yaş değil de, yaşanmışlıklar bir şeyler fısıldardı insana. O an anlamıştı Havva Ana. Bazen çok istesen de bakamazdın arkana."
Sayfa 212Kitabı okudu
Geç kalmak mı, yoksa kavuşamamak mı daha çok acıtır insanın canını?
Sayfa 155Kitabı okudu
Aziz artık soru sormaya korkuyordu. Çünkü aldığı her cevap bir öncekinden daha çok üzüyordu onu.
Sayfa 110Kitabı okudu
Reklam
"Bize hiçbir şey yapmadılar, sadece bizi en mutlak anlamdaki hiçliğin içerisine yerleştirdiler, çünkü bilindiği gibi dünyada hiçbir şey insan ruhu üzerinde hiçlik kadar ağır bir baskı uygulayamaz."
Sizler yeni bir gün doğumunu bekleyebilirsiniz, benim buna gücüm kalmadı..
Sustuğum şeyler var, hiç konuşmadıklarım.. İçinde kaybolduğum şehirler ve içimde kaybolup giden insanlar var...
İnsan bir şey bekliyordu, sabahtan akşama kadar bekliyordu ve hiçbir şey olmuyordu. İnsan tekrar tekrar bekliyordu. Hiçbir şey olmuyordu. İnsan bekliyor, bekliyor, bekliyordu, düşünüyor, düşünüyordu, şakakları ağrımaya başlayana kadar düşünüyordu. Hiçbir şey olmuyordu. İnsan yalnız kalıyordu. Yalnız. Yalnız
Fakat şu yeryüzünde benim gibi, yeni hiçliğin kölesi olan biri kadar kullanılmamış ve yararsız zamana sahip bulunan bir var mıydı?
Bizim gibiler, bulduklarıyla yetinmek zorundadırlar.
Reklam
Çünkü bir insan kendini sınırladığı ölçüde sonsuzluğa da yaklaşmış demektir.
Eski oyunların yerine yenilerini icat etmek zorundaydım. Kendi kendimle veya daha doğrusu kendime karşı oynamayı denemeliydim.
Bir insan kendini sınırladığı ölçüde sonsuzluğa yaklaşmış demektir.