Neyi ve niçin okumalıyız?
Hayatın içinde olmak gibiydi okumak. Yaşamaktı aslında.Hayat çok büyük anlamlar yüklemeden izliyorsun, görüyorsun,yapıyorsun, tanışıyorsun, deneyimliyorsun sonra geriye dönüp baktığında bu kadar dikkat etmeksizin yaptığın her sey, aslında bir sey.ögreterek geçmis yaşamından. Onca tanıştığın insandan ve dinlediğin, duyduğun hikâyeden sende bir şey
Sayfa 16
Bastian kitaba baktı. "Acaba,"dedi kendi kendine, " bir kitap kapalıyken içinde neler oluyor? Doğal olarak yalnızca kağıdın üstüne basılmış harfler var içinde ama buna karşın, bir şey oluyordur mutlaka çünkü ben kitabı açınca ortaya birden koskoca bir öykü çıkıyor. Önceden tanımadığım kişiler, her tür serüven, olaylar, kavgalar oluyor... Kimi zaman denizde fırtınalar çıkıyor ya da yabancı ülkelere , yabancı kentlere gidiliyor. Yine de hepsi bir biçimde kitabın içinde . Okunmalı ki yaşansın, bu belli. Ama bunlar çoktan kitabın içinde zaten . Acaba nasıl oluyor bu?
Reklam
Ankara Kocatepe Camii
... Bu hayret ve hayranlığımın sebebi var: 1930'lu yıllarda, babam merhum İbrahim Efendi, Falih Rıfkı Atay'ın bir makalesini okumuş, hayret içinde kalmış, gözleri yaşarmış, bize anlattı: Falih Rıfkı, yeni Ankara'yı ve bilhassa Çankaya'yı işaret ederek, "Tarihte ilk defa mâbedsiz, ibâdethânesiz bir şehir kuruyoruz" diye övünüyormuş. Merhum babam: "Mâbedin bir millet, bir memleket için büyük mânasını, faydasını biliyoruz. Mâbedsiz bir şehirde neler meydanı kaplar, ahlaksızlık alır yürür... Ezansız, ezandaki Allahu Ekber'siz, kelime-i şehadetsiz bir şehir ne hale gelir!" diye üzülmüştü ve demişti ki: İstiklal Marşı'ndaki şu mısralar daima okunmalı, hiç unutulmamalıdır: Ruhumun senden İlâhî şudur ancak emeli: Değmesin ma'bedimin göğsüne nå-mahrem eli, Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli- Ebedi, yurdumun üstünde benim inlemeli. O günleri ve babamın söylediklerini, Falih Rıfkı'nın yazısını hatırladım... Onun "Tarihte ilk defa mâbedsiz bir şehir kurmuşuz" diye böbürlenen din düşmanlığı gururuna karşı, Rabbim buraya mabedlerin en büyüğünü kurduruyor.
Sayfa 374 - Kaynak Yayınları, Baskı (Temmuz 2014)Kitabı okudu
Neler Okunmalı;
1) Bir Dinozorun Anıları, Mina Urgan 2) kırk Yıl, Halit Ziya Uşaklıgil 3) Tarihin Saklanan Yüzü -- İdam Edilen 44 Vezir-i Azam'ın Dramı, Öldürülmüş Şehzadeler ve Devrilmiş Padişahlar & Çetin Altan 4) Bir Türk Ailesinin Öyküsü & İrfan Orga 5) Meral Çelen'in Anıları, Çocukluk ve ilk gençlik Yıları & Aziz Nesin'li
Kronik
Neler Okunmalı?
İnsanımız “Namaz Hocası” okur. Mevzuları daha teferruatlı ele alan, “İlmihal”ler okur. Bizler için muhakkak ki en başta okunması gereken ve ölünceye kadar tekrar tekrar okunması gereken kitaplar ilmihallerdir. Ve insanımız İhya okur, Kimya-yı Saadet okur, Nimet-i İs-lâm, Ahmediyye, Reşâhat okur. Velhasıl güzel, pek güzel şeyler okur.
"Acaba," dedi kendi kendine, "bir kitap kapalıyken içinde neler oluyor? Doğal olarak yalnızca kağıdın üzerine basılmış harfler var içinde, ama buna karşın bir şey oluyordur mutlaka çünkü ben kitabı açınca birden ortaya koskoca bir öykü çıkıyor. Önceden tanımadığım kişiler, her tür serüven, olaylar, kavgalar oluyor... Kimi zaman denizde fırtınalar çıkıyor ya da yabancı ülkelere, yabancı kentlere gidiliyor. Yine de hepsi bir biçimde kitabın içinde. Okunmalı ki yaşansın, bu belli. Ama bunlar çoktan kitabın içinde zaten. Acaba nasıl oluyor bu?"
Sayfa 18 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Reklam
38 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.