Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bize neler neler öğrettiler sevdalar üstüne Aldatıldık, aldatıldık sevda böyle değil Ne masallar ninniler söylediler dünya üstüne Aldatıldık, aldatıldık dünya böyle değil...
Luppo alan dayı geldi yine aklıma xd
Önceki kasırgalarla ilgili verileri didik didik ederek insanların neler almak isteyebileceği tespit edilmişti. Cleve bir cevap mı geldi dersiniz? Hayır! Çilekli Pop-Tart. Ürün kasırga önceside normalden yedi kat daha fazla satılıyordu.
Reklam
Bize neler neler öğrettiler Sevdalar üstüne Aldatıldık Sevda böyle değil Ne masallar, ninniler söylediler Dünya üstüne Aldatıldık Dünya böyle değil Ufalana ufalana kaç kuşak eridik bu yollarda Kimimiz yerle yeksan, kimimiz zor ayakta Kolu kanadı kırık kuşlar gibiyiz ayrı diyarlarda Bize saadet nasip şimdi uçuk rüyalarda
AFFEDEMEDİĞİMİZ İNSANLAR Doğduğunuz günden bugüne kadar farkında olmadan gün içinde herhangi bir olaya kızar geçersiniz. Yine farkında olmadan bu yarattığınız olayın enerjisi, bir başka olayla daha siz farkına varmadan kendiliğinden nötrlenir: Dengelenir, şifalanır. Bazen başınıza gelen kötü bir olayı kötü olarak algılarsınız. Belki de o olay
Bize neler neler öğrettiler Sevdalar üstüne Aldatıldık Sevda böyle değil Ne masallar, ninniler söylediler Dünya üstüne Aldatıldık Dünya böyle değil Ufalana ufalana kaç kuşak eridik bu yollarda Kimimiz yerle yeksan, kimimiz zor ayakta Kolu kanadı kırık kuşlar gibiyiz ayrı diyarlarda Bize saadet nasip şimdi uçuk rüyalarda
Sayfa 82 - Metis, 2016
Bilmiyorum ilk hatanız ne zamandı? İlk acınız, ilk ayrılığıniz, başarınız... Ne zaman yaşadınız ve ne söylediler size? Bir şey başardığınızda, mesela üç dört yaşlarında odanızı toplamaya çalıştığınızda, dört beş yaşlarındayken arkanızdan neler söylenmişti, sizin için neler hissetmişlerdi? Bir bardağı kırdığınızda ya da ilk oyuncağınızı haşat ettiğinizde veya salona geçip tuvaletinizi yaptığınızda azarlanmış mıydınız? Nasıl azarlanmıştınız,size o an neler yüklenmişti? Beki de güçlü olmanız için istemediğiniz yemekleri sürekli ağzınıza tıkıştırıverdiler. O zamanın insanı bunu iyilik ve koruma duygusu olarak gördü ama bilemediler ki aşırı işgalin içinden de bir yalnızlık çıkıyor. "Çok sevmişler beni, böyle bir anı hiç hatırlamıyorum. Kötü bir hatıram yok çocukluğuma dair," diyeceksiniz şimdi. Ben de size şunu söyleyeceğim: Bazen, anne babalar çok severken de çocuklarının hayatını işgal ederler..
Sayfa 26
Reklam
Yamyamlar
Bu yamyamlardan üçü, bizim düşündüklerimizi öğrenmenin rahatlık ve mutluluklarını ne ölçüde kaçıracağını, yenilik hevesiyle kendi güzelim göklerini bırakıp bizimkilerin altına gelerek bizimle ilişki kurmanın başlarına neler getireceğini bilmeyerek Fransa'nın Rouen şehrine gelmişlerdi. Şimdi ölmüş olan Kral Charles da oradaydı o zamanlar. Kral uzun uzun konuştu onlarla. Yaşayışımız, zenginliğimiz, güzel bir kentimiz gösterildi. Sonra bizimkilerden biri ne düşündüklerini, en çok neyi beğendiklerini sordu. Üç şey söylediler; üçüncüsünü ne yazık ki hatırlamıyorum. İlk şaştıkları şey sakallı, güçlü kuvvetli, silahlı bir sürü adamın çocuk yaşındaki bir krala bekçilik, uşaklık ettikleri, niçin bunlardan birinin kral seçilmediği olmuş. İkincisi, kimilerinin neden bolluk, rahatlık içinde keyif sürüp de birçoğunun sefalet içinde yaşadıkları olmuş. Nasıl oluyor da demişler, bu yoksul insanlar böylesi bir haksızlığa katlanıyor, öteki insanların boğazlarına sarılmıyor, evlerini ateşe vermiyorlar!
Sayfa 264 - İskele Yayıncılık, 2011. Çev: Kerim ÇetinoğluKitabı okudu
ÖNEMLI/ Benim Hüzünlü Orospularım
Bazı kadın okurlar bana yaşlı anlatıcının kişiliğinden hoşlanmadıklarını söylediler –eğilimlerinden, sadık hizmetçisine davranışından, benmerkezci ve olgunluktan çok uzak romantizminden. Şunu belirtmek gerekir ki, böyle bir karakteri ve davranışlarını çizerken romancı bunların onaylanmasını istemiyor, insan davranışını sergileyen yelpazenin en uzak, en aşırı uçlarında neler olabileceğini gösteriyor.
“Guernsey halkından bazı kişilerin, Almanların gelişin­den korkunca, evcil hayvanlarına neler yaptıklarını bil­meniz gerek. Binlercesi adadan kaçtı, lngiltere'ye uçtu, tekneyle uzaklaştı, kedilerini köpeklerini arkalarında bı­raktılar. Onları sokaklarda aç, susuz ve pislik içinde yaşamaya mahkum ettiler. Ben toplayabildiğim kadar köpeği aldım ama bu yet­medi. Sonra Devlet bu sorunla ilgilenmek konusunda bir adım attı ama çok daha kötüsünü yaptı. Gazeteler aracı­lığıyla uyarıda bulundular; savaş yüzünden insanlara ye­tecek kadar bile yiyecek olmadığını, hayvanlar için yiyecek bulmanın iyice zorlaşacağını söylediler. "Evinizde tek bir evcil hayvan besleyebilirsiniz," dediler. "Ancak Devlet diğerlerini öldürmek zorunda kalacak. Ada'da ba­şı boş gezen kedi ve köpekler çocuklar için tehlike yara­tabilir . " Ve bunu yaptılar. Devlet hayvanları kamyonlara dol­durup St. Andrews Hayvan Barınağı'na götürdü. Orada doktorlarla hemşireler hepsini öldürdüler. Bir kamyon­daki evcil hayvanlar öldürülünce başka bir kamyon geli­yordu. Hepsini gözlerimle gördüm; hayvanların toplanışını, barınağın boşaltılmasını, gömülme işlemlerini.”
Sayfa 178
Bize neler neler öğrettiler Sevdalar üstüne Aldatıldık, Sevda böyle değil Ne masallar, ninniler söylediler Dünya üstüne Aldatıldık, Dünya böyle değil Ufalana ufalana kaç kuşak eridik bu yollarda Kimimiz yerle yeksan, kimimiz zor ayakta Kolu kanadı kırık kuşlar gibiyiz ayrı diyarlarda Bize saadet nasip şimdi uçuk rüyalarda
Sayfa 82 - 1996 - AldatıldıkKitabı okuyacak
192 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.