158 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Yüreğinin Götürdüğü Yere Git
Bir zamanlar tablet veya telefondan kitap okumayı denemiştim. Bu kitabı 80 sayfasını orda okumuştum . Yumuşak ve sakindi yazar orda (orda diyorum çünkü diğer kitaplarını okumadım ilk kitabı) herşeyi hatta aşk ve ölüm gibi kavramları bile anlaşılır kılıyordu. Kitabı o zaman bıraktım. Bunu almalıyım ona dokunmam gerek koklamam içinde olmam gerek dedim. Okunulması gereken kitaplardan biri. Belki söyleyeceğim bazılarına saçma gelicek ama bir nenem daha oldu hatta diğerlerinden daha yakın. Bazen kitapda okuduğumuz bir karakter içimizde bir yer edinir. Yeri geldiğinde bir baba bir anne gibi nasihat eder bizi durumun karmaşasından bile kurtarır.
Yüreğinin Götürdüğü Yere Git
Yüreğinin Götürdüğü Yere GitSusanna Tamaro · Can Yayınları · 199716.8k okunma
Nenem Anneme derdi ki; “Tencerelerin senden daha parlak olmasına izin verme.! “ Bu cümleden siz ne anlardınız?
Reklam
90 yaşındaki virüsten haberi olmayan nenem bize gelmiş diyor ki: "niye hepiniz maskeynen duruyonuz?" Ah be nenem,şimdi ben sana virüsü nasıl anlatayım ki 🤦‍♂️
Yoktu öyle katlayıp atmak. Yırtılanlara yamalar dikilirdi. Hep hatırlarım, büyükten küçüğe sıra ile giyilirdi kıyafetler. Bazen ölçülür kesilir, örtü olurdu küçülen elbiselerden kalanlar. Ziyan etmeyin derdi nenem, bir işe yarar birine yarar... Şimdilerde ise her şey ziyan..
Nenem Hüsniye Hanım dedemle evlendiğinde ondört yaşındaymış. Evliliklerinin ilk yılında 25 Şubat 1907'de babam dünyaya gelmiş. Üç buçuk yıl sonra da amcam Fikret doğmuş. O sıralarda dedem, Italyan ve Balkan savaşlarına, Arnavutluk isyanını bastırmaya filan gitmiş. Derken Harb-i Umumi (Dünya Savaşı) gelmiş çatmış ve dedem bu kez de Divan-ı Harb-i Örfi Reisi (Sıkı Yönetim Mahkemesi Başkanı) olarak Çanakkale'ye tayin edilince, o sırada İstanbul'da Üsküdar'da oturm akta olan ailesini yanına aldırmış.Amcamın anlattıklarına ve babamın Mehpare'ye yazdığı mektuplara bakılırsa ne olmuşsa Çanakkale Savaşı sırasında olmuş. On dört yaşında anne olan nenem, iki ufak çocukla kendini savaşın ortasında bulunca ruhsal dengesini yitirm iş ve iki kez intihara kalkışmış. Bunun üzerine dedem, nenemi ve çocukları Çanakkale'den uzaklaştırmaya karar vermiş. Çirkince öyküsünde bu olaya şöyle değiniyor Sabahattin Ali:"Çanakkale de asker olan babamın yanından, Çivril'de asker olan dedemin yanına gidiyorduk.... Şimdi düşünüyorum da, o karmakarışık devirde, o berbat yolculuk şartları içinde annem gibi beceriksiz bir kadının iki küçük çocukla bu kadar uzun yolculuğa nasıl çıktığına hâlâ şaşıyorum.... cephelerde her gün yüzlerce subayın öldüğü, yüzlerce subay ailesinin memleket içinde perişan kaldığı o günlerde, 'silah arkadaşları' arasında, birbirlerinin ailelerini korumak hususunda, yazılmamış hatta konuşulmamış bir mukavele var gibiydi."
Hep öteye göç var. Ne dedem, ne nenem kaldı, Bilmem benim burada, kaç gün, kaç senem kaldı? (M.Necati Bursalı)
Reklam
Babam 1921'de Edremit Iptidaisi'ni (ilkokulu) bitirm iş ve Galatasaray Sultanisi'ne gitmek emelleriyle İstanbul'a yollanmış."İstanbul'a geldim. O zaman büyük dayım Said Bey beni Galatasaray'a yerleştirecekti ama harekat başladı. Yunan bozuldu, kabine düştü ve ben İstanbul'da bir mektebe giremediğim için senem boş geçmesin diye Balıkesir'e
Çanakkale Savaşından sonra dedem askerlikten istifa ederek İzmir'e gelmiş. "Babam.... elindeki bir miktar para ile İzmir'de iş yapmak istedi. Bir tiyatro isticar etti. Karşıyaka'da gazino işletti.. Hülasa işleri iyice idi." Tam işlerini yoluna koyacakken bu kez de İzmir'i Yunan işgal etmiş. On parasız kalınca Edremit e, nenem Hüsniye
Dedem Cihangirli Ali Selahattin aslen baba tarafından Oflu imiş. Bahriye Alay Emini Oflu Salih Bey ile Çerkez asıllı Saniye hanımın oğlu Ali Selahattin Cihangir'de büyümüş. "Babam İstanbul'un asil ve eski bir ailesinin çocuğu idi. Çok iyi büyütülmüş, terbiye edilmişti. Askerliği o zamanlar en şerefli meslek zanneden ailesi, kendisini
Amcamın anlattıklarına ve babamın Mehpare'ye yazdığı mektuplara bakılırsa ne olmuşsa Çanakkale Savaşı sırasında olmuş. On dört yaşında anne olan nenem, iki ufak çocukla kendini savaşın ortasında bulunca ruhsal dengesini yitirmiş ve iki kez intihara kalkışmış. Bunun üzerine dedem, nenemi ve çocukları Çanakkale'den uzaklaştırmaya karar vermiş.
782 öğeden 511 ile 520 arasındakiler gösteriliyor.