neojurnal

Sahip Oldugunuz Seyleri Yitirmek Her Seyin Sonu Degildir
Aslinda kaybedecek hiçbir sey yok. Biz, "O seyi kaybettim" demeyi birakip onun yerine, "O sey geldigi yere döndü" dedigimizde, Içsel Huzur baslar. Çocugunuz mu öldü? O, geldigi yere döndü. Kocanız ya da kariniz mi öldü? O, geldigi yere döndü. Sahip oldugunuz bir sey ya da bir mülkünüz mü sizden alindi? Onlar da geldikleri yere döndüler.
Reklam
%54 (45/83)
İçsel Huzur İyi Yaşamın Kapısını Açar
İçsel Huzur İyi Yaşamın Kapısını AçarEpiktetos
8.6/10 · 2.252 okunma
188 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Simyacı
SimyacıPaulo Coelho
8.2/10 · 208,1bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
neojurnal

neojurnal

, bir kitabı okumayı düşünüyor
Okuma Sanatı
Okuma SanatıEmin Özdemir
8.1/10 · 34 okunma
Büyük kumandan Hz.Caferin şehadeti (Mute gazası)
Sancak-ı Şerif’i derhal Cafer bin Ebu Talib radıyallahü anh aldı. Hücumlar bu sefer onun üzerine yoğunlaştı. Hz. Cafer de yaralanmış olmasına rağmen aldırmadan çarpışırken, düşman askerlerinin ortasında tek başına kalıvermişti. Kurtuluş ümidi olmadığını görünce atından inip onun ayak sinirlerini kesti. Bu hareket, hem bineğinin düşman eline geçip Müslümanlar aleyhine kullanılmaması içindi hem de Hz. Cafer’in tek başına dahi olsa kaçmayı düşünmeyip sonuna kadar mücadele edeceği mesajını taşıyordu. Cafer radıyallahü teâlâ anh hazretleri son nefesine kadar çarpıştı. Önce sancağı tutan sağ eli kesilmiş, sonra sancağı aldığı sol eli de kesilmişti. En son, iki pazusuyla Sancak-ı Şerif’i sıkı sıkı göğsüne basmış olduğu hâlde şehit edildi. Hz. Cafer o esnada, otuz üç yahut kırk yaşlarındaydı.
Reklam
Kumandanlar ordusu
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.), onlara öğle namazını kıldırdı ve akabinde şöyle buyurdu: “Cihada çıkacak olan sizlere, Zeyd bin Hârise kumandandır. Zeyd bin Hârise şehit olursa yerine, Cafer bin Ebu Talib ve o da şehit olursa, Abdullah bin Revâha geçsin. O da şehit olur ise Müslümanlar, içlerinden birini seçsinler.” Şu cümleler aslında sadece kumandan tayinini bildirmiyor, çok şey ifade ediyordu. Evvelâ, Resûlüllah Efendimiz bir orduya ilk defa üç kumandan tayin ediyordu. Bu sebeple Mûte Harbi, Ceyşü’l-Ümerâ (Kumandanlar Ordusu) ismiyle de anılır. Sonra, bu üç muhterem zat kuvvetle muhtemel şehit olacaklarını öğrenmiş oluyorlardı.
İlk şehit elçi
“Evet, ben Resûlüllah’ın elçisiyim.” dedi. Bunu duyan Şürahbil bin Amr derhal ellerini kollarını bağlattı. Çeşitli eziyetler ettikten sonra da Resûl-i Ekrem’in elçisi olduğunu bildiği hâlde Hz. Haris’i şehit etti. Ondan başka Resûl-i Ekrem’in hiçbir elçisi şehit edilmemişti. Hâlbuki kabilelerarası ve devletlerarası teamüller icabı, elçiye zeval olmazdı.
Yunan filozof Epiktetos olayları ikiye ayırır. Bizden kaynaklananlar ve bizden kaynaklanmayanlar. Bizden kaynaklanmayanların da acılarımızdan, hayal kırıklıklarımızdan kaynaklandığını söyler. ”
Tembel ve çalışkan…
“Tembelin mutluluğu sadece başkalarına bağlıyken, çalışmaya alışık olan işiyle meşgul olarak mutlu olur. Üstelik günler birbirini takip ederken tembel boş geçen günleri sayar, çalışkan ise başarılarını pekiştirir. Her geçen hafta değerlendirmelerinin sonucunda becerilerinin geliştiğini fark eder. Bu düzenli yükseliş gün geçtikçe onu zihinsel anlamda ileriye götürür. Ahlaki olgunluk sonrası beyin hiç olmadığı kadar parıldarken tembel gün geçtikçe daha da geriler. Akıllı etrafındakilere karşı otoritesini güçlendirir. Daha sonra ne olur? Yaş ilerledikçe anlamsız zevklerden uzaklaşırken, tamamıyla egoist tatminler geride kalırken, kültürel anlamda kendisini geliştirdiği hayatın gerçek mutlulukları kalır. Yıllar ilerledikçe bu mutluluk kaynağı tükenmez. Bilime, edebiyata, doğaya, hümanizme olan ilgisi azalmaz.”
Murray tezinde, "[Doktorlar] bizler gibi ölmüyor" diye yazıyor. "Doktorlarla ilgili sıradışı olan şey, Amerikalıların çoğunluğuna kıyasla ne kadar tedavi gördükleri değil, ne ka­ dar az tedavi gördükleridir. Başkalarının ölümlerinin önüne geçmek için onca zaman uğraş verdikten sonra, sıra onlara gelip de kendi ölümleriyle yüz yüze kaldıklarında oldukça sakin karşılama eğilimindeler. Ne olacağını çok iyi biliyorlar, seçenekleri biliyorlar ve genelde istedikleri her türlü tıbbi bakıma erişimleri var. Ancak sakince gidiyorlar:' Bir doktor, hastasının kanserini yenmek için her yolu deneyebiliyor, an­ cak kendisi için palyatif bakımı seçebiliyor.
Reklam
Benim en çok istediğim şey, her gün, benim ve ailemin, istediğimiz her şeyi kendi koşullarımızla, bizim arzu ettiğimiz gibi yapabile­ ceğimizi bilerek uyanmak. Verdiğimiz her finansal kararda ana hedefimiz budur.
"Ger­çek başarı, kişinin iç huzuru için faaliyetlerini düzenleyerek bazı kedi-fare yarışlarından çıkmasıdır:'
Amerika 1 945 yılından sonra, Avrupa ve Doğu As­ya'daki tasurrufu teşvik modellerinden bir kez daha uzaklaştı . . . Politikacılar, işadamları ve işçi sendikalanın !iderleri, ekonomik büyürneyi teşvik etmek için Amerikalıları harcama yapmaya cesaretlendirdi.73
Ekonomist Hyman Minsky, borç krizlerinin başlangıcını şöyle anlatıyor: İnsanların geri ödeyebileceklerinden daha fazla borçlandıkları an…Çok kötü ve acı verici bir durum. Wi­ le E. Coyote'un aşağı bakması ve işinin bittiğini anlayıp hızla düşmesi gibi bir şey.·
312 syf.
9/10 puan verdi
·
57 günde okudu
Paranın Psikolojisi
Paranın PsikolojisiMorgan Housel
8.5/10 · 1.417 okunma
767 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.