R.

R.
@neokuyoruzrahime
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni
Lisans
Kahramanmaraş
1511 reader point
Joined on May 2020
152 syf.
·
Not rated
Fatma Ali’ye Türk edebiyatının ilk kadın romancısı olarak biliniyor. Benim de yazarla tanışma kitabım oldu sevgili Refet. Son kitap olmayacağı da kesin. Refet’in hayatla olan mücadelesi yüreğimde bir burukluk bıraktı. Her sayfasını onu takdir ederek okudum. Tüm zorluklara rağmen yılmadan küçücük kalbiyle hepsine göğüs gerdi. Anlatımı ve edebi dili itibariyle kitabı biraz zayıf bulsam da konu olarak tam notu hak eden klasiklerden. Naçizane yorumumla bu güzel hayat mücadelesine sizleri de dahil etmek isterim. Kitaplarla ,sevgiyle kalın.
Refet
RefetFatma Aliye Hanım · İş Bankası Kültür Yayınları · 20184,543 okunma
Reklam
104 syf.
·
Not rated
Hüzün dolu bir hayat hikayesi..
Anlatıcının çocuk olduğu kitaplar beni hep derinden etkilemiştir. Çizgili Pijamalı Çocuk ve Şeker Portakalında olduğu gibi.Olaylara onların saf, temiz, masum, hesapsız ve çıkarsız, sevgi dolu duygularla yaklaşması öyle etkiliyor ki insanı..Kitabı okumaya başlar başlamaz soğuk taş duvarlar arasında kalan Barış’ın içinizi burkan dünyasıyla tanışıyorsunuz. Ağaçların, çiçeklerin, yıldızların olmadığı, güneşin doğup batmadığı, üzerinde bir avuç gökyüzü ve bazen kuşların konduğu taş avluda volta atan kadınların arasında çocukluğunu yaşamaya çalışıyor Barış.Babasının ziyarete gelmesini, tahliye olup giden arkadaşı İnci’ye yazdığı mektupların onun eline geçmesini istiyor. Hiç yılmadan yazmaya devam ediyor her seferinde.. Yer yer büyüklerin dünyasında tanık olduğu olayları anlamakta zorlanıyor Barış. Kitap okumak, düşünmek, paylaşmak, sevmek… Ne çok kafa karıştıran şeylerdir. Kitap okursan, düşünürsen, paylaşırsan, halkını seversen kafestesin. Hem büyük hem küçüksün. Uçurtmaların ne zararı vardır? Müdür neden onu vurmak istiyor? Hep sorguluyor anlamaya çalışıyor o küçücük dünyasında.. Çarpıcı sorularıyla düşündürüyor okuyucuyu. Kendisi küçük yüreği kocaman olan Barış seni hiç unutmayacağım.. Mutlaka okumalısınız. Hayatınızın bir yerinde yer edinmesi gereken bir hayat hikayesi. Filmi de varmış. Okuduktan sonra izleyebilirsiniz.
Uçurtmayı Vurmasınlar
Uçurtmayı VurmasınlarFeride Çiçekoğlu · Can Yayınları · 202212k okunma
432 syf.
·
Not rated
Okuyan herkesin övgüler yağdırdığı Nietzsche Ağladığında sonunda benim de enlerim arasında yerini aldı. Roman, psikanalizin yeni doğduğu yıllarda birbirlerini iyileştiren hasta F. Nietzsche ve doktor Josef Beurer'i konu alıyor. Hipnoz, konuşma terapisi ve Sigmund Freud romanın diğer ilgi çekici noktalarıydı bana göre. Romanda felsefe, tıp, psikiyatr ve psikoloji hem tartışma hem de beraberlik içindeler. Ne ararsanız var yani :) Nietzsche ve Breuer’in beni bol bol düşünmeye iten sohbetleri, tek tarafın yardım çağrısıyla başlayan bu serüvende iki tarafın da yolunu bulduğu ve hatta zaman zaman kaybolduğum, kendi yolumda bana da çıkış yolları sunan bu iki harika insanın harmanlanmış olduğu müthiş bir eserdi. Okuma sürecim boyunca ben de onlardan biriydim, ben de aynı odada, aynı masadaydım.Bende sorular sorup cevaplar aradım. Nietzsche’nin duvar ördüğü duygularına olan merakım roman boyunca devam etti.Hep ‘hadi ama ne zaman ulaşacağım hislerine’ diye söylenip durdum. Breuer’in sıkışıp kaldığını zannettiği özgür hayatına şahitliğim hepsi beni sona koşturan duygulardı. Altını çizdiğim o kadar çok anekdot var ki… Hepsi başlı başına ders niteliğindeydi. Hitap ettiği yaş grubu ve roman karakterlerinin düşünce şekilleri nedeniyle herkese gönül rahatlığıyla tavsiye edebileceğim bi kitap diyemeyeceğim. Okumak için bence belli değerleri oturtmuş olmak çok önemli.Okumayı düşünenlere şimdiden keyifli okumalar diliyorum,kitaplarla kalın ♡
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202352.7k okunma

Reader Follow Recommendations

See All
544 syf.
·
Not rated
Okuyun,okutturun :)
Şimdiye kadar "Dizisini izledim zaten konusunu az çok biliyorum" diyerek ertelediğim ve ertelediğime bin pişman olduğum, kendimi böyle bir kitaptan nasıl mahrum bırakabildim diye kızdığım çok müthiş bir başyapıt oldu benim için. Çalıkuşu, küçükken anne ve babasını kaybetmesiyle birlikte İstanbul'da teyzesinin yanında büyüyor ve bu sırada da Fransız mektebinde okuyor. Mektepte yaramazlıkları sebebiyle "Çalıkuşu" ismini alıyor ve Çalıkuş'luğu her yerde ve her yaşında devam ediyor. Teyzesinin oğluyla nişanlandıktan sonra yaşadığı bir olay sebebiyle İstanbul'u terk ederek Anadolu'ya öğretmenlik yapmak için gitmesi, onun hayatında dönüm noktalarına ve türlü türlü sıkıntılara göğüs germesine sebep oluyor. Aslında Feride'nin verdiği tüm mücadele onun büyümesine katkı sağlıyor. Toplumdaki olumsuz olgular bir bir Feride'nin hayatıyla bizlere aktarılıyor. Feride’nin her şeye rağmen dimdik ayakta duruşu,kendi kendine yetebilmesi, mesleğine olan sevgisi, merhameti, sabrı... Bunların hepsi beni kendisine hayran bıraktı. Çok güçlü bir karakterdi diyebilirim. Reşat Nuri'nin bir kadın ruhunu bu kadar güzel yansıtabilmesi de beni en çok etkileyen faktörlerden oldu.Kesinlikle tüm çevreme okutmaya çalışacağım kitaplar arasında yerini aldı.
Çalıkuşu
ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 2019102.4k okunma
320 syf.
·
Not rated
Öyle bir kitap olsun ki bambaşka bir dünyanın kapısını aralayayım diyorsanız Dorian Gray'i kesinlikle okumalısınız. Son zamanlarda okuduğum en iyi klasik kitaplardandı diyebilirim.Bireyin iç dünyasını çok güçlü tasvirlerle ele almış. Oscar Wild romanını “bir ruhun hikayesi” olarak çok güzel tanımlamış bence. Baştan sona zevkle okudum. Sade ve akıcı bir dili vardı, hikaye sizi öylesine içine alıyor ki elinizden bırakmak istemiyorsunuz. Kısaca konuya değinecek olursam; yaşlanmak istemeyen, yakışıklı Dorian’ın portresini görünce onu kıskanıp portrenin yaşlanmasını dilemesi ile başlıyor aslında her şey . Psikolojik bozukluğa kadar giden bir serüven anlatılıyor. Bir insanın ruhunun nasıl günden güne kötülüğe evrildiğinin en güzel örneklerinden biriydi bu kitap. Özellikle de Lord Henry'nin analizlerine ve derinlemesine yaptığı gözlemlerine öylesine hayran kaldım ki.Oscar Wilde’ın tek romanı olma özelliğine sahip eser keşke daha çok roman yazsaydı dedirtti bana. Eminim siz de çok severek okuyacaksınız. Kitaplarla kalın.
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Ren Kitap · 201873.7k okunma
Reklam
272 syf.
·
Not rated
Zamanın değerini bu kadar etkileyici anlatan bir eser okumamıştım.İnsan yaşattığı zaman kadardır. Kendinize ayıracak vaktiniz varsa ve yaşadığınız ana değer veriyorsanız mutlaka okumalısınız.Aynı zamanda iyi bir dinleyici nasıl olunur? Bunu da kitabımızın başkarakteri Momo'dan öğreniyoruz.Momo yanına gelen insanları dinliyor ve onların sorunlarına ortak olup çözümler üretiyor. Bir müddet sonra kimin ne derdi olursa Momo'ya gidip anlatmaya başlıyor.Dinlemenin tekdüze olmadığını çok güzel bir sürükleyicilikle anlatıyor kitap bizlere. Dili sade ve oldukça akıcıydı.Bütün karakterleri içimde yaşadım resmen. Okurken o kadar korkuya ve heyecana kapıldım ki Momo ve arkadaşlarının başına bir şey gelecek diye. Acaba sonu nasıl olacak diye kitabı bir türlü elimden bırakamadım. Kitap okumaya ZAMAN bulabilen herkese tavsiye ederim. Okuyun , okutturun.Her ne yaşta olursanız olun. İçimizdeki çocukları kaybetmemek ve içimize hükmeden duman adamları yok etmek umuduyla...Kitaplarla kalın :)
Momo
MomoMichael Ende · Qanun Nəşriyyatı · 201966.3k okunma
216 syf.
·
Not rated
Hayata karşı hissizleştiğimiz anlar o kadar fazla ki.. Her şeyden çok sıkıldığımız,günlerin birbirinin aynısı olduğunu hissettiğimiz, sadece yaşamak için yaşadığımız zamanlar mesela. Bitsin her şey, kurtulayım istersiniz.. Herşey o kadar basitleşiyor ki bazen bize verilen bu ömür artık değerli gelmiyor ve her şey anlamını yitiriyor.. Veronika da ölmek istiyor ama başaramayınca kendini bir akıl hastanesinde buluyor. Doktoru ona bir haftalık ömrünün kaldığını söylüyor. Ölümü beklerken orada kurduğu arkadaşlıklar ve küçüklüğünden beri çok sevdiği piyano yaşama arzusunu arttırıyor.O da bu yüzden sahip olduğu bu kısacık zamanı hayatında hiç yapmadığı şekilde "istediği" gibi geçirmek istiyor .Tanıdıkça kendini daha çok seviyor. Veronika kaçmak isteyen bir insandan mücadele etmek isteyen bir insana dönüşüyor. Bu hikayesiyle bize de ışık tutuyor aslında.Bir çiçeğe, bir kelebeğe ve hatta bir damla suya bakarken bile yaşadığımız her saniye için mutluluk duymayı öğretiyor bizlere. Okuduktan sonra kendiniz olmayı öğreneceksiniz ve inanın bana bu çok hoşunuza gidecek. Yaşadığımız her anın kıymetli olabilmesi için illa öleceğimiz günü bilmemiz mi lazım? O yüzden hep yaşama sevinciyle kalın.İçinizden neyi nasıl yapmak geliyorsa öyle yapın. Umutlarınız ve hayalleriniz hiiiç tükenmesin.
Veronika Ölmek İstiyor
Veronika Ölmek İstiyorPaulo Coelho · Can Yayınları · 202078.1k okunma
208 syf.
·
Not rated
Küçüklüğümüzden beri kitapları dikkatli ve özenli bir şekilde saklamamız öğretilir.. Ben mesela kapakları kıvırmam, sayfalara çok dikkat ederim. Hiçbir şekilde zarar görsün istemem. Özenle okurum. Tabiri caizse bebek gibi bakarım.Bunun yanında ise beğendiğim cümlelerin altını çizerim, notlar alırım, bilmediğim kelimeler olursa dipnot düşerim. Oysa bu kitapta tam tersi. Yani normalde yangında ilk kurtarılacaklar arasında yer alan kitaplar ,Fahrenheit 451’de içinde kitap olan evler yakılıyor.. Hem de çoğu zaman kitaplarıyla yanmayı göze alan sahipleriyle birlikte.. Konu ve içerik bakımından bilim kurgu türünde bir eser. Dili açık, akıcı ve anlaşılır. Kısaca içeriğine değinecek olursam o dönemde itfaiyeciler yangın söndürmekle değil semtteki kitapları yakmakla görevli. İnsanlar sürekli televizyon programları seyrediyor ve kitap bulunan evler yakılıp yok ediliyor. İnsanların mekanik birer robot gibi duygusuz olmalarından sıkılan Montag isimli kitabın başkahramanı da bu itfaiyecilerden biri. Bir gün gittiği evde kitapları ile yanan kadını gördüğünde etkileniyor ve kitaplara yönelik merakı uyanıyor. Daha sonra birkaç kitabı evinde saklamasıyla olaylar peşi sıra gelişmeye devam ediyor. İnanılmaz absürtlükler karşısında kimi zaman takip etmesi yorucu bir hal alsa da denemelisiniz :)
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202289.8k okunma
269 syf.
·
Not rated
Okurken bana sözlük açtıran kitapları hep çok sevmişimdir. Hem okudum hem de inanılmaz bilgiler öğrendim. Kitaba başlar başlamaz isimlerine yetişmekte zorlanacağım kadar sayısız karakterle tanıştım.Beni en çok etkileyen karakter Eflatun oldu ♡ Mekan tasvirleri o kadar kuvvetli ki gözünüzde canlanıyor ve siz o olayı yaşıyormuş hissine kapılıyorsunuz. Bu da yazarın ne kadar usta ve yetenekli olduğunu bir kez daha gösteriyor.İhsan Oktay Anar'ın kelime dağarcığına hayran kalmamak mümkün değil.Her ne kadar Osmanlıca kelimeler çokça kullanılmış olsa da akıcı ve sürükleyiciydi.Gözünüzü korkutmasın bu sizi kitaptan koparmıyor hatta daha da çekici hale getiriyor. Kitabın bölümleri musiki makamlarının isminden oluşuyor.Bu makamlar Yegâh,Dügâh ve Segâh olmak üzere.Osmanlı döneminde geçen ve dönemin musiki anlayışını işleyen romanın çok geniş bir olay kurgusu ve anlatımı var.Bunu ancak okuyunca göreceksiniz,anlatılmaz yaşanır tabirini kullanmak yerinde olacaktır.Hissetmek lazım bence Anar’ın kitaplarını diyorum ve mutlaka okumanızı öneriyorum..
Suskunlar
Suskunlarİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınevi · 20219.4k okunma
210 syf.
·
Not rated
Bu nasıl yaşamak yaşayamamak anlatılırken..
Yaşamanın bu kadar zor olduğu bir kitapla henüz tanışmamıştım.. Kitabın ismi ve içeriği gerçekten bir bütün oluşturuyor.Fugui yaşıyor evet, fakat buna yaşamak denirse.. Sanki bir gün ,bir tarlada Fugui’yle karşılaşan sizsiniz ve sizle sohbet edip ,size hayat hikayesini anlatıyor gibi. Ama nasıl bir hayat...İnsan okuyunca gerçekten 'yine mi acı?!' diyor içinden . Çünkü Fugui,bir insanın yaşamında başına gelebilecek hangi acı varsa neredeyse hepsini,hepimizin yaşamaktan sakındığı her türlü duyguyu yaşadı. Yeri geldi çok utandı,çok acı çekti ,korktu ve çok ağladı. Sizde onunla beraber bütün bu duyguları yaşıyorsunuz. Ama keşke biraz yüzü gülseydi. Kitabın bitiminde “Fugui yaptığı her kötü şeyin cezasını mı ödedi , yoksa hayat ona davranması gerektiğinden çok daha zalim mi davrandı ?" diye bir süre düşündüm. Cevabım kesinlikle hayatın ona karşı adil olmadığı yönünde. Umarım kitabı severek okursunuz. Edebiyatla kalın :)
Yaşamak
YaşamakYu Hua · Jaguar Kitap · 201634.2k okunma
Reklam
160 syf.
·
Not rated
Canım Sabahattin Ali ♡
Allah herkese gönlüne sığdıramayacağı kadar büyük aşklar nasip etsin diyerek başlıyorum bugün incelemeye. Mektupları okurken çoğu zaman "Keşke ben de Aliye gibi sevilsem" dediğim kısımlar o kadar fazla ki.. Böyle naif ve yürekten seven insanlara olan ihtiyacımız hiç bitmeyecek. Gelelim kitabımıza , Sabahattin Ali'nin eşi ve kızına gönderdiği mektuplardan oluşturulmuş. Mektupların aslının da sayfanın solunda gösterilmesi çok hoşuma gitti. Böylelikle yazarın kendi el yazısıyla yazdıklarını da görebiliyorsunuz. Sabahattin Ali henüz evlenmeden önce başlayan mektuplar, 1935-48 arası hayatının çoğu dönemine tanık olmamızı sağlıyor. Sabahattin Ali'nin dilini, yazdığı cümlelerin naifliğine gerçekten hayran kaldım. Kızına yazdığı satırlardan, aralarındaki o sıcak baba-kız ilişkisini hissetmek mümkün. "Miyop gözlerinden öperim" diye mektubu bitiren, içten sevimli bir adam canlandırdı zihnimde bu kitap. Bu güzel mektuplara kendimi kaptırıp okurken, kitabın ne zaman bittiğini anlayamadım bile. Okumayanlarınız var ise muhakkak tavsiyemdir. Kitaplarla kalın :)
Canım Aliye, Ruhum Filiz
Canım Aliye, Ruhum FilizSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202024.6k okunma
56 syf.
·
Not rated
Ah minik kara balık ❥
Küçük Kara Balık’ın minik yüzgecine tutunup yolculuğuna eşlik etmek isteyenler için kısacık amaaa anlam dolu bir eser. Kitap; küçük kara balığın yaşadığı sığ sulardan açık denizlere gitme isteği ile başlar. Annesi başta olmak üzere tüm balıklar buna karşı çıkar. Çünkü onların hayatları sadece oradan ibarettir. Ancak küçük kara balık söylenenlere hiç aldırmaz, denize doğru yola çıkar hem de yanına aldığı yegane şey cesaretidir. Masalsı anlatımı altında verilen mesajlarla yine harika bir yapıttı diyebilirim. Benim kitaptan çıkardığım en net yorum ise şu oldu ; ꜱᴏʀɢᴜʟᴀʏɪɴ ,ʜᴇʀ ꜱᴇʏɪ ʜᴇᴍᴇɴ ᴋᴀʙᴜʟ ᴇᴛᴍᴇʏɪɴ, ʏᴀꜱᴀᴅɪɢɪɴɪᴢ ᴅᴜɴʏᴀɴɪɴ ᴅᴀʜᴀ ɪʏɪꜱɪɴɪ ɪꜱᴛᴇʏɪɴ, ᴋᴏʟᴀʏ ᴛᴇꜱʟɪᴍ ᴏʟᴍᴀʏɪɴ..
Küçük Kara Balık
Küçük Kara BalıkSamed Behrengi · Can Yayınları · 202331.2k okunma
484 syf.
·
Not rated
Serenade für Nadia...♡
Cümlelerimi toparlamakta zorluk çektiğim bir inceleme olacak...Çünkü beni daha öncesinde bu kadar derinden etkileyen, sarsan bir kitap daha okumamıştım. Popüler kültürde önemli bir yere sahip olan Serenad’a karşı bir önyargım vardı. Fazla mı abartılıyor acaba diye düşünüyordum. Sonunda bütün önyargılarımı bir kenara bırakıp okumaya karar verdim ve iyi ki bu kararımı daha da ertelememişim. Kitap bize ana fikir olarak 60 yıllık bir aşk hikayesini sunuyor olsa da, aslında içinde çok daha derinlik barındırıyor. Toplumumuzdaki doğru bilinen yanlışları, hayata sadece kendi penceremizden bakıyor oluşumuzu ve üzerinde yaşadığımız topraklarda kimlerin ne acılar çektiğini ne zorluklar yaşadığını apaçık gösteriyor. Önyargı ile başladığım bu kitapta önyargının insan hayatını nasıl değiştirdiğini öğrendim. Kitap Maya Duran adlı bir kadının oğluyla beraber sürdürdüğü, evden işe, işinden evine gidip gelen monoton yaşamının Profesör Maximilian Wagner’ın dahil oluşuyla tam anlamıyla tepetaklak oluşunu konu alıyor. Bu adam yüzünden saygınlığını, itibarını ve işini kaybeden kadın aynı zamanda yine aynı adam sayesinde hem kendi ailesinin gerçeklerine, hem de bu topraklarda yaşamış daha nice ailenin sırlarına erişiyor. Aynı zamanda Max’ın hikayesinin de en büyük seyircisi oluyor. Nadia ve Maximilian aşkı belki de günümüz dünyasında göremeyeceğimiz türden. Daha fazla uzatmadan okumadıysanız en kısa zamanda okumanızı tavsiye ediyorum..
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2015137.2k okunma
230 syf.
·
Not rated
Sadece masada oynanan kumarları değil, hayatın içinde oynanan kumarları da okumak isteyenlere tavsiyemdir :) ⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀ Adından da anlaşılacağı üzere kitap kumar tutkusu, çaresizlik tutkusu ve her kumarbazın başından geçebilecek malum olaylar çerçevesinde ilerliyor. Kendi için, geleceği için ve aşkı için sürekli kumar oynayan bir adam var başrolde. Kazanmak veya kaybetmek onun için hiç önemli değil, risk almak onda bir yaşam biçimi haline geliyor. Mekan tasvirleri oldukça az çünkü önemli olan bir id olarak kumar tutkusu... Yani klasik bir eser olmanın dışında birçok psikolojik durumu yansıttığı için bu bağlamda güzel bir kitap olduğunu dile getirebilirim. Hem klasik bir eser hem de insan psikolojisine dair incelenecek bir olgu veriyor bize. Psikolojik yapısının dışında Dostoyevski okumayı ve klasik eserleri seviyorsanız hoşlanabileceğiniz kitaplardan olduğunu söyleyebilirim. Keyifli okumalar :)
Kumarbaz
KumarbazFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202369.2k okunma
126 syf.
·
Not rated
Herkese selammm.. Kitap çoğunuzun bildiği üzere mektuplar şeklinde yazılmış bir başyapıt.. Mektupların içerisinden çekip çıkardıklarımla ben sevgiyi sil baştan tanımladım sizler içinde öyle olacağını düşündüğüm bir inceleme bırakıyorum buraya.Kitabı okurken malum sona giden birinin elini tutuyor gibisiniz... Zaman zaman durdurmak, belki sarılmak, yardım etmek isteyeceksiniz. Ama Werther’e sadece Lotte yardım edebilirdi...Tüm umutlarına rağmen imkansız bir aşkın peşinde kendini uçuruma sürükleyen acılarla dolu bir yaşam hikayesi. Karakterin iç dünyası, ruhsal bunalımları öyle güzel anlatılmış ki hayran olmamak, etkilenmemek elde değil. Yazıldığı dönemde bir süre yasaklanması normal geliyor insana.Karşılıksız hisleri olanlar okumasın lütfen. Onun dışında şiddetle tavsiyemdir. Kitapla kalın, sevgiler ♡
Genç Werther’in Acıları
Genç Werther’in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2019121.7k okunma
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.