...neoliberalizm, insanlığın tüm önceki tarihini, "bizden önce kötüye giden şeyler" olarak yeniden yazmaya girişti.
Sayfa 26 - Yordam KitapKitabı okuyor
Neoliberalizm, kontrolsüz piyasaların doktrinidir. (...) Devletin küçük olması gerektiğini (çevik kuv­vet ve gizli polis teşkilatları hariç); finansal spekülasyonun iyi olduğunu; eşitsizliğin iyi olduğunu; birbiriyle yarışan acımasız bireyler olmanın, insanlığın doğal durumu olduğunu söyler.
Sayfa 14 - Yordam KitapKitabı okuyor
Reklam
Neoliberalızm artık üretime dayalı olmayıp daha önce ille de meta telakki edilmeyen her şeyin sistemli bir biçimde metalaştırılması ve paraya tahvili üzerine kurulu bir serbest piyasanın mutlak umumileşmesidir. Burada bu yayılmanın tam anlamıyla ekonomik, hatta siyasi veçhelerini değil; kültür ve değerler alanındaki etkisini ele alıyoruz.!5 Marx dünyanın kapitalizm tarafından metalaştırılmasını pekâlâ öngörmüş, ama buna sınırlar koymuştu: Bir nesneyi ya da bir hizmeti “meta”ya dönüştürmek için yine de bir kullanım değeri ve bir emek ayarı gerekirdi. Bugün, piyasa bu sınırlardan habersizdir: Artık sadece bir değişim değeri vardır.
İlk yıldızlı alıntı olsun.
9/11 Amerikan yönetici sınıfı için bir armağandı: El Kaide’den binlerce kez daha ölümcül olan kendi saldırgan tutumlarını, “Teröre Karşı Savaş” adı altında yeniden piyasaya sürdüler. Yeni emperyalist savaşlarını haklı göstermek için ihtiyaç duydukları “tehditleri” ve “düşmanları” uydurmalarına yardımcı oldu bu olay. Teröre Karşı Savaş, neoliberal kapitalizmin jeopolitik eşleniğidir. Neoliberalizm, ekonomileri enkaza çevirir ve hayatları karartır. Toplumları paramparça ederek devrimlere ve savaşlara yol açar. Ardından büyük güçler, küresel sermayenin çıkarlarını korumak için müdahale ederler. Teröre Karşı Savaş onlara hem müdahale için güncel bir çerçeve, hem de Soğuk Savaş’ın sona ermesinden bu yana silah harcamalarını yüksek tutmalarına temel bir gerekçe sağlamıştır.
Neoliberalizm, yönetici sınıfın kendi kendini haklı çıkaran ideolojisinden başka bir şey değildir.
Kapitalizmin yeni biçimine “neoliberalizm” diyoruz. Emperyalist gücün yeniden vurgulanması ve ABD ile müttefiklerinin küresel çıkarlarını desteklemek üzere savaşın umarsızca kullanılması, neoliberalizme eşlik ediyordu. Bunu, “Teröre Karşı Savaş” adıyla biliyoruz. Ama neoliberal kapitalizmin, borçlanmaya dayalı kısa vadeli bir çözüm olduğu anlaşılmıştır. 20. yüzyılın ilk on yılında “finansallaşma” devasa bir spekülatif balon yaratarak, sistemin tarihindeki en büyük bankacılık çöküşüne yol açtı. Öte yandan, kibirli bir haletiruhiyeyle girişilen emperyalist savaşların tek sonucu kıyım, mezhepçi kargaşa ve denetlenmesi zor ayaklanmalar oldu.
Reklam
Kapitalizmin mutasyon geçirmiş biçimi olarak neoliberalizm iş­çiyi bir girişimci haline getirir. Başkası tarafından sömürülen işçi sınıfını komünizm değil neoliberalizm ortadan kaldırır. Bugün herkes kendi şirketinin kendini sömüren işçisidir. Herkes birey olarak hem efendi hem köledir. Sınıf mücadelesi de insanın ken­disiyle iç savaşı haline dönüşür.
Neoliberalizm bizzat özgürlüğü sömürmeye yarayan çok verimli, hatta zekice bir sistemdir. Heyecan, oyun ve iletişim gibi özgür­lüğün pratiğine ve dışavurum biçimlerine ait ne varsa sömürülür. İnsanı iradesine karşı sömürmek verimli olmaz. Yabancı bir gü­cün sömürüsü fazla kazanç sağlamaz. Ancak özgürlüğün sömü­rülüşü sayesinde maksimum kazanca ulaşılır.
Tüketici Özgür olduğunu sanan köle konumuna indirgenir bu sistemde…
Neoliberalizm yurttaşı tüketici haline getirir. Yurttaşın özgürlüğü yerini tüketicinin edilginliğine bırakır. Tüketici olarak seçmen bugün siyasete, toplumu şekillendirmekte etkin bir rol almaya gerçek bir ilgi göstermemektedir. Ortak siyasi eylem gerçekleş­ tirmeye ne isteği ne de yeteneği vardır. Siyasete sadece edilgin bir biçimde, homurdanarak, şikayet ederek tepki verir, tıpkı ho­ şuna gitmeyen hizmet ya da mal sektörüne yaptığı gibi.
Sayfa 20 - Metis Yayınları , 3.baskıKitabı okudu
530 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.