Taşta Akhilleus yazıyor. Yanında da PATROKLOS.
"Git," diyor. "Seni bekliyor."
Karanlıkta iki gölge, umutsuz, ağır alacakaranlıkta birbirine uzanıyor. Elleri birleşiyor ve ışık, yüz altın kupadan dökülen bir güneşmişçesine sel olup yayılıyor.
"Mutlu olan bir kahraman söyle bana.
Söyleyemezsin."
"Söyleyemem."
"Biliyorum. Hem ünlü hem de mutlu olmana asla izin vermezler.
Sana bir sır vereceğim. "
"Söyle."
"Hem ünlü hem de mutlu ilk kahraman olacağım.
Yemin et."
"Neden ben yemin ediyorum?"
"SEBEP SENSİN DE ONDAN."
"Yemin ediyorum."