Nida Asude Sağdıç

Bir şeyi bırakmaya en yakın olduğun zaman, bil ki ona en sıkı tutunduğun zamandır. Bir şeyi bırakmaya yakınsan eğer zihnin onu bırakmamak için savaşmaya, direnmeye başlayacaktır. İşini bırakmaya tam olarak yaklaştıysan veya bir bağımlılığı bırakmaya tam olarak yaklaştıysan zihnin o anda aynen şunu söyler sana. “Hayır bunu yapamazsın çünkü senin buna ihtiyacın var bunu bırakamazsın.” Zihnin en güçlü bağırdığı zaman vedalaşma ve değişim zamanlarıdır.
Destek YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Büyük pişmanlıklar yaşayacakmışsın gibi geliyor ya da yalnızlığa tahammül edemeyeceğini düşünüyorsun. Sen yeni bir iş bulup kendini mutlu ve üretken hissedene kadar ya da aradığın ilişkiye başlayana kadar güvensiz hissediyorsun. Karşına çıkacak olan yeni alternatifleri bir an evvel görmek istiyorsun, hepsi hemen önüne dizilsin diye bekliyorsun. Arada hiç boşluk olmasın, hiç zorluk yaşanmasın diye arzu ediyorsun. Ama öyle değil. Yaptığın işten elini ayağını çekmediğin sürece yeni bir iş çıkmıyor karşına. Çünkü hayatında o alan hali hazırda dolu zaten. Şöyle düşün, iki elinde de bardak var. İçecekleri içmişsin yeni bir içeceğe ihtiyacın var. Hayat sana yeni bir bardakta yeni bir içecek sunuyor. Sunulan yeni içeceği alabilmek için elindeki boşlardan birini bırakman gerekiyor.
Destek YayınlarıKitabı okuyor
Zihninde şu bilinci uyandırabilmelisin; “Ben herkes tarafından desteklenirim ve hayat bana neye ihtiyacım varsa onu getirir.” Bunu söyleyebilen bir zihin hayatı davet eder. Fakat zihin şunu söylüyorsa eğer, “Benim kimseye ihtiyacım yok. Ben başımın çaresine bakarım.” İşte o zaman hayatın sana verebileceği bir şey kalmaz. Onun hediyelerine zaten kaptmışsındır kendini. Zihnin nasıl bir gerçekliğin içindeyse dışarıda da deneyimlediği odur. Ben tek başıma bir çok şeyi yapabileceğimi düşünürüm ve çok fazla da insanların desteğine ihtiyaç duyarak hareket etmem. Halbuki birilerinin hayatını kolaylaştırması çok değerlidir.
Destek YayınlarıKitabı okuyor

Reader Follow Recommendations

See All
Hayat davet ettiğine akar. Kendine neyi layık görürsen onu yaşarsın. Önceliklerin hep başkaları olursa hayatı kendin için bir yere davet etmiş olmazsın. Hayatı etrafındaki insanlar için davet etmiş olursun. Dolayısıyla hayatın sana verdiği her şey bunları başkalarına vermen için gelir. Başkası için istediğin her hediyeyi sahiplerine ulaştırman için verir sana. Çünkü sen bunu layık görmüşsündür kendine. Sonrasında bakarsın ki senin istediğin hiçbir şey gerçekleşmemiş şu hayatta ama sen başkalarının isteklerinin hayata geçmesinde hep aracı olmuşsun, emek vermişsin.
Destek YayınlarıKitabı okuyor
Bu yüzden de uyanık olalım. İki şekilde uyanık olalım; Auschwitz’den beridir insanın neler yapabileceğini biliyoruz. Hiroşima’dan bu yanaysa neyin tehlikede olduğunu.
Okuyanus YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Reklam
2,661 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.