✍بسم هو
Ey Rabbimin evi Kabe!
Seni ilk göreceğim zaman kapatmıştım ya gözlerimi
Çünkü gözlerimden silip gafletle geçen günlerin izlerini
Tertemiz gözlerle seyre dalmalıydım seni...
Ne güzeldi seni seyran eylemek
Hüzünlü duvarına yaslanıpta ağlamak
Kalpten taşan bir muhabbetle
Semaya açılan elle
Lebbeyk Allah'ım diyen dille
Tavaf edip dönmek
Ondört asır öncesine yürümek...
Rasülüllah'ın 🌿ص🌿hüznüne dokunmak
Mekke sokaklarında Fâtıma olmak...
Şaşkın bir halde sormak kendine "nerdeyim ben nerde?"diye
Evet Rabbimin "beytim" dediği yerde
Rasülüllahın kokusu var sanki seherde
Dokunuşu duruyor sanki hacer-ül esvedde
Güneş başka doğar Kâbe'de
Aşk başka yaşanır Mekke'de...
🕋فزانی🕋
"Bilmiyorum nerdeyim,ne haldeyim,ben kimim
Ayrılırken kimliğim,adresim sende kalmış.
Tebessümü yüzüme çok görüyor matemim
Güldüğümü gösteren tek resim sende kalmış."
Öncelikle yazar ile ilgili şunu söylemek isterim. Gerçek bir yazar hiçbir övgüyü yada yergiyi kitabına konu yapıp bunu okuru ile paylaşmamalı. Çünkü bu, yazarın okura "ben çok iyi bir yazarım görün bana neler diyorlar" diyerek okurunu sürüye dâhil edip, "herkes ne kadar da çok benimsemiş bu yazarı demek ki büyük adammış"
Burada yeniyim ve anlamaya çalışıyorum ama gördüğüm kadarıyla herkes ileti paylaşıp alıntı yapıyor incelemelerde oldukça az. Kimsenin okuduğu kitap ile ilgili bir fikri ya da duygusu yok mu acaba? Yoksa burası da bir nevi tweeter mı?
Her şey yerli yerinde. Güzel. Lakin ben nerdeyim? Zamanın neresinde? Hangi sarmaşıklar sarıp sarmaladı beni? Böcek sesleri dediğin, gecenin geç vakitlerinde tıkır tıkır kitapları yiyip duran kitap kurtları mı? Ben miyim?