Biraz indirgemecilik olacak ama "Nerede çokluk orada bokluk", ''Ağzı olan konuşuyor" ya da "Sus ki adam sansınlar" gibi lafların yerleştiği bir toplumda insanların birbirlerinin görüşlerini saygılı bir biçimde dinleyip karşı argümanlar üretmesi ya da daha Osmanlıca tabirle fikir teatisi yapması pek mümkün görünmüyor.
Neredesiniz, tıpkı benim gibi acı ve yokluk çekenler? Bir halk olduğunu özlediğim çokluk nerede? Benimle ortak mutluluğa, ortak teselliye sahip olmanızdan tanıyacağım sizi: acılarınız neşenizde dile gelmeli bana!
ŞAHİNGDRAY VE TATARLAR
Fatih Sultan Mehmed'e el veren, O'nun Bizans'ı merkezleştirerek kurduğu yeni Dmparatorluk binasının sutunîan arasına giren, Moskof'u haraca bağlayan ve tâ Avcı Sultan Mehmed zamanına kadar sadakatle Osmanlılık tfiBrinde çalışan Kınm girayları ve tatarları, ilk fiyaskoyu Viyana bozgununda yerdiler.
ŞAHİNGDRAY VE TATARLAR
Fatih Sultan Mehmed'e el veren, O'nun Bizans'ı merkezleştirerek kurduğu yeni Dmparatorluk binasının sutunîan arasına giren, Moskof'u haraca bağlayan ve tâ Avcı Sultan Mehmed zamanına kadar sadakatle Osmanlılık tfiBrinde çalışan Kınm girayları ve tatarları, ilk fiyaskoyu Viyana bozgununda yerdiler.
Severek okuduğum bir yazardı Ali Lidar. Kendisini tanıdıktan, samimiyetine şahit olduktan sonra daha da bir bağlandım kalemine. Karakteri de üslubu kadar samimi...
"Yani şimdi
bütün bu olmayışların
ben miyim kabahatlisi?" (s. 43)
Sık sık sorduğum olur bu soruyu kendime.
Bazen bir şeyi çok istersin ama olmaz. Başka şey istersin o da
Karınca Adası iyice doldu. Kendiliğinden gelen doktorlar, Hançerli Efe gibilerin yanında Anadolu muhacirleri de gönderildi adaya. Gönderildi ama işte nerede çokluk orada bokluk. Mecazsız. Caanım anadolu irfanı, ev içindeki tuvaletten bîhaber. Kitabın sonlarına doğru o ağaçların akıbeti de yaraladı.
Nihayet Poyraz ile Zehrayı yakın gördük bu kitapta. Dizilerdeki başroller gibi birleşsinler diye bekliyorum resmen. Vicdanını sevdiğim Poyraz Musa'nın ruhu iyileşsin de kavuşsun sevdiğine diye. Zehra akıllı kız, Poyraz'ı o iyileştirecek belli ki.
Her gelenle adanın huzuru kaçacak diye bekliyorum ama adalılar bir şekilde sahip çıkıyor gelenlere, kaynaşıyorlar ve özenilesi bir imeceyle her şeyin bir hal çaresini buluyorlar.
Bir de şu Kerimler var, kitaptaki huzuru bozarsa onlar bozacak sanki. Dokunmayın Poyrazıma, üzülürüm.
Hani böyle 7 numara gibi, Ekmek Teknesi gibi çok da bariz bir konusu olmayan ama karakterleri bir tanıdıklarımızmış gibi benimseyerek keyifle izlediğimiz diziler vardır. Yaşar Kemal'in kitaplarından, özellikle serilerinden o tadı alıyorum. Birkaç gün okumasam "Ağaefendi'nin Girit mevzusu n'oldu acaba ya?" diye düşünüyorum mesela. O yüzden seviyorum kitaplarını. Herkese de okumalarını tavsiye ediyorum ama özellikle bu kitapta Enver Paşa'ya verip veriştirişinden ötürü tavsiye etmediğim bir insan da var :))
Tanyeri HorozlarıYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20132,707 okunma