Modernizm Ne Değildir?
Amerikan televizyonlarında yayınlanan bir dizide,oturduğu yerden dizi izleyen sıradan bir ailenin hayatı konu edinilmiş ve dizi, kısa sürede çok tutmuş çünkü bu dizi, bizzat bu diziyi izleyen milyonlarca insanın yaptığı şeyin saçmalığını anlatmaktaymış.Yani dizide ,televizyon karşısında oturduğu yerden dizi izlemekten başka hiçbir işi olmayan
Sayfa 226
Reklam
On yaşındayken İstanbul’a ayak bastım. Ülkenin en büyük şehrindeyim ve danışacak, sığınacak kimsem yoktu. Başkasının kâbusu olur ama benim için ucu nereye gideceği bilinmeyen bir macera...
içim ey içim bu yolculuk nereye yine bir şehrin ölümünü başlatır gibisin
Sayfa 102Kitabı okudu
Git diyorsun Nereye gideyim? Ümitlerim ne olacak? Bunca şiirleri kim söyleyecek sana? Kim anlatacak dünyaya sığmayan güzelliğini?
Sayfa 33 - EverestKitabı okudu
"Bazen çekip gitmeyi düşünüyorum." "Nereye?" "Unutmanın kolay olacağı bir yere."
Sayfa 172 - EverestKitabı okudu
Reklam
Kur'ân-ı Kerîm'i okudukça o senin gören gözün, duyan kulağın olur, unutma. Unutmam, diyor Süleyman. Dağa taşa bakarsın, şu gördüğün çiçeklere, sokaktan geçen adamlara, her şeye, her şeye. Bu çiçek neler söylüyor, bu adam nereye gidiyor, bu taşı buraya niçin koymuşlar, hep anlarsın. Gece ile gündüz, uyku ile uyanıklık, hayatla ölüm birleşir. Dünyada niçin varsın, anlarsın. Okudukça açılırsın. Açılırsın ne demek? Ayakbağı olan şeylerden kurtulursun bir, bir. Gittikçe hafiflersin. Hafiflersin ne demek? Biri sana ağır bir söz söyler, biri sana ağır bir yük yükler, biri seni över de göklere çıkarır, biri sana mani olmak ister, biri seni çekip götürmeye çalışır, biri önüne engeller yığar, bir başkası para yığar, biri der ki aç kalırsın, biri der ki yapamazsın, biri der ki olmaz, imkânsız. .............. Bütün bunları aşarsın, anlıyor musun?
Sayfa 41 - Red CephesiKitabı okudu
Şimdi nereye gitseniz insanlar size hayran oluyor. Bu hep böyle gidecek mi sanırsınız?
“Ve nereye gidersem gideyim orada yine ay, güneş ve yıldızları bulacağım. Orada hayaller, alametler bulup tanrılarla konuşacağım.”
Ama yapamıyorum...
Gördüğüm ve hissettiğim acılardan yoruldum artık, patron. Yağmur altında bir ispinoz gibi yalnız, hep yollarda olmaktan yoruldum. Hiçbir zaman bana eşlik edecek, bana nereden geldiğimizi, nereye gittiğimizi ve nedenini söyleyecek bir yoldaşım olmadan. İnsanların birbirlerine karşı bu kadar kötü olmalarından yoruldum. Yardım etmeye çalışıp da edemediğim bütün o zamanlardan. Karanlıkta olmaktan yoruldum. Asıl da acıdan. Çok fazla. Eğer sona erdirebilseydim, yapardım. Ama yapamıyorum.
Sayfa 366 - Altıncı Bölüm-COFFY YEŞİL YOL'DAKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.