Dünyada ermiş, bilge, derviş kişilerin dünyalıktan bunaldığında dağlara çıkmasından mülhem Neşet de gönlündeki dağa gider aynı gerekçelerle. Dünya garibin yurdu olmuyorsa o zaman gönülde bir dağ olur ve garip de o dağa sığar ancak. İster bu dünyada ister gönülde olsun fark etmez garipler dağlara sığar.
Diğer taraftan gönülde bir dağ oluşturmadan dünyayı ve dünyanın dağlarını aşabilmek imkansızdır. Bu anlamda Neşet Ertaș türküleri aynı zamanda bir insanın nasıl dağlanarak dağlaştığının göstergeleridir. Gönül dağı bir kara sevdanın, yana yana așktan bir dağ olduğunu anlatır. Her türkü aynı zamanda bir dağdır bu yolda, zirvesine çıkılan, eteğine tutunulan, sinesinde barınılan..