Sembolik etkileşimciliği, bazı yazarlar (39), "İnsanlar, kendi değerlerini başkalarıyla karşılaştırarak belirler" diyen 18. yüzyıl İskoç filozoflarına dayandırırlar. Bu yaklaşım sosyolojiye C. H. Cooley, W. I. Thomas ve G. H. Mead tarafından sokulmuştur.
Sembolik etkileşimciler, "şeylere atfettiğimiz anlamlar" olan sembolleri, toplumsal yaşamın temeli olarak görürler. Onlara göre, anlamlar, bireyler arasındaki etkileşim sonucunda oluşur. Toplum, bu etkileşimin bir ürünü olarak görülür. Semboller insanlar arasında anlamlı iletişimi sağlayan, sözcükler, nesneler, jest ve mimiklerdir.
(39) Henslin, J. M., Age., s. 10-11
“Doğa, o eşsiz yaratıcı,altın ve gümüşü yararsız, boş nesneler olarak çok derinlere gömmüş; oysa havayı,suyu,toprağı,iyi ve gerçekten yararlı olan her şeyi görünür kılmıştır.”
Tüketim, harcama, moda davranışları ve bunlar aracılığıyla başkalarıyla iletişim davranışları, D. Riesman'ın The Lonely Crowd [Yalnız Kalabalık) kitabında genel niteliklerini belirttiği bu çağdaş sosyometrik "kişilik'in önemli parçalarından biridir. Tüm ödüllendirme ve ilgi sistemi aslında, bireyin statüsünün tümden değiştiği bir ilişkiler sisteminin kendisi de işlevselleşen modülasyonundan başka bir şey değildir. Tüketim ve moda çevriminin içine girmek sadece kendi arzumuza göre nesneler ve hizmetlerle kuşatılmak değil, varlık ve belirlenim değiştirmektir. Tüketim ve moda çevrimine girmek, özerkliğe, karaktere, benin öz değerine dayanan bireysel bir ilkeden, bireyin değerinin rasyonel, azaltılmış, değişken hale geldiği bir koda endekslenmeyle sürekli bir yeniden çevrim ilkesine geçmektir: Bu, hiçbir bireyin kendinde sahip olmadığı, ama her bireyi, diğerleriyle gösterilen ilişkisinde kateden "kişiselleştirme" kodudur.
Günümüzde hıçbir şey safça ve basitçe tüketilmez, yani herhangi bir amaç için satın alınmaz, sahiplenilmez, kullanılmaz. Nesneler herhangi bir şeye değil, öncelikle ve özellikle size hizmet eder. Bu belirtili nesne tamlaması, kişiselleştirilmiş "siz", bu bütünsel kişisel hizmet ideolojisi olmasaydı, tüketim ne ise o olurdu. Tüketime tüm anlatam kazandıran saf ve basit tatmin değil, ödüllendirilmenin, kişisel dinginliğin sıcaklığıdır. Modern tüketiciler ilginin güneşinde bronzlaşırlar.