“Nesneler, bizim onlara yüklediğimiz anlamlardan ibarettir. İnsanlar da öyle.”
Günaydın. Tutkunun ne olduğunu unuttuk, sıradan günlerden mi şu bitmeyen rutinden mi bilinmez. Lou Andreas-Salomê'nin şu muhteşem cümlelerini okuyoruz sonra: "Karşınıza bir şey çıkıyor ve sizi teslim alıyor, siz de kendinizi bırakıyorsunuz, artık hesap kitap yapmıyorsunuz, hiçbir şeyden çekinmiyorsunuz ve artık yarım kalan bir şeyle
Reklam
NOCTİS
Derin dehlizleride kesişti yollarım karanlıkla, öyle kolay değil vazgeçmek. Şimdi çık dışarı akşamleyin odandan, kimin var? Hiç kimse. Yavaşça göğe sunulan ince bir duman şimdi hayatım. Anlamını kaybetmiş bütün kıvrımlarım. Koyver gözlerini usulca penceremden, ne var ki karanlıktan başka. Kendi dünyamı kurdum kafamda, koskoca sessizlikle olgunlaşan milyonlarca hiçlik içindeki kelimeler. Dünya gürültülü, tanrının sesi duyulmuyor. Karanlıklar arasında çömelmiş ölüm bekler durur. Düşünür sıra kimde, ben mi? Daha vaktim gelmemiş. Hep ağlaması gerek birinin, noctis daha ayrılmadı hücrelerimden ondandır belki bu bitmeyen savaş. Çünkü ben hariç bütün nesneler bir yer buldu kendine, uydurdu kendi yapbozunun parçasını. Çünkü bir yere ait olmak daha anlamlandırır bu gereksiz, boş gezegeni. Karanlık benim zenginliğim, saklanıp oracıkta ürkek ürkek beklerim sonsuza kadar. Ne getirir bana hayat tam bir muamma. Aydınlığı aradığım bütün yıldızlar ölü gibi, bir bende mi işe yaramaz bu düzen. Hep bir düzensizlik, hep bir karmaşa. Hep çok noctis.
huseyin yani
huseyin yani
Birebir Eşleştirme Çalışmaları Yapılırken Dikkate Alınan 4 Boyut
1. Eşleştirmedeki nesneler benzer mi farklı mı? 2. Eşleştirmedeki nesne sayısı çok mu az mı? 3. Eşleştirme yapılacak kümelerin eleman sayısı aynı mı? 4. Eşleştirme yapılacak kümeler birbiriyle bağlantılı mı değil mi?
Bireylerle nesneler arasında kurulan ilişkiler, hem kullanımı hem de mutluluğu aşar. Bu ilişki ideoloji yüklüdür. Böylece, oldukça hüzünlü bir komedi başlar.
Henri Lefebvre
Henri Lefebvre
Nesneler bizim onlara yüklediğimiz anlamlardan ibarettir, insanlar da öyle. • John Berger
Reklam
Kadın Dergileri
"Kadın dergilerinde kendine rahatça yer bulan tek meslek tipi oyunculardı ama zaman içinde oyuncuların da imgeleri değişti ateşli bir mizaç ,iç derinlik ve cinsellikle duygunun gizemli bir karışımını çağrıştıran eski oyuncuların yerine ,cinsel nesneler,bebek yüzlü gelinler ve ev kadınları kondu." Betty FRİEDAN
Ağırlaşmış manzarayı seyretmek çok yorucu; tarih ağırlaştırıyor o manzaraları. Tabiatla aile bağımızın zayıflaması, hatta kopma noktasına gelmesi, öznelerle nesneler arasındaki kardeşlik duygusunun yok olması hep bu ağırlaşma yüzünden. Her şey, tarihin dışında durmak zorunda aslında. — Buralarda dolaşıyorum, diyor adam. Gezmekten, yolculuğa çıkmaktan başka bir şey bu. Hava almak da değil. Üstü örtülü potansiyel bir tehlike veya Doğu'ya özgü bir yabancı yardımı olasılığı taşıyor. Dolaşan biri: Varlığını kabul ettireceği olay arayan. Sessizliğin dalgınlığına geldi sesim. Oysa tam ensesinden vurmuştum gürültüyü.
Nesneler bizim onlara yüklediğimiz anlamlardan ibarettir. İnsanlar da öyle..
John Berger
John Berger
“Nesneler, bizim onlara yüklediğimiz anlamlardan ibarettir; insanlar da öyle..”
Reklam
Beklemek
Taşıl kaygısı kaotik özlem Neydi beklediğimiz ve gelecek olan Salt acı Sonsuz yeşil sonsuz gelişkin bir orman İçinde göllerini nehirlerini çağlayanlarını Gök kuşaklarını yitirdiğimiz kara sözcük Yokluğun dayattığı doğurgan sözcük: acı Bir deniz kızının uçma tutkusu Belleğin unutuş çılgınlıklarında Bilinmeyen organizmalar dönüştürürken Bedenlerimizi duygularımızı ben'imizi Çürüyorduk... kaçış yoktu... çıkış da... Yeşil maytap patlatan sahte mesihin sözleri Yalandı acımasızdı efendilerin belirlediği Ölçtüğü biçtiği yaşattığı kendimiz Umarsız öte benler=nesneler Ağlayın Ağlayın ve kanayın Yok olduğunuz irin zamanında
Nilgün Marmara
Nilgün Marmara
İnsan sevince nesneler daha çok anlam kazanıyor...
Paulo Coelho
Paulo Coelho
Bir insanın Obsesif kompulsif olduğunu nasıl anlarız?
Kirlenme korkusu. Düzenli ve simetrik olma. Kendisini veya sevdiklerinin zarar görmesine ait düşüncelere kapılma. Başkalarının dokunduğu nesnelere dokunamamak. Nesneler düzenli olmadığında strese girme. El sıkışmaktan rahatsızlık duyma. Sürekli el yıkama. Aşırı temizlik takıntısı Varsa :)
Biçimlere düşkünlük gizli bir ölüm eğilimini açığa vurur. Depresyonunuz ne kadar ağır olursa nesneler de o kadar donmuştur ve buzlaşmayı beklerler. “Acı, bilincin biricik nedenidir.” (Dostoyevski) insanlar iki kategoriye ayrılır: Bunu anlamış olanlar ve ötekiler. e. m. cioran
Emil Michel Cioran
Emil Michel Cioran
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.