İnsan yaşadığı dünyada herşeye fazlasıyla değer veriyor . Para, mal , mülk, kadın, eşya insanların bunlara verdikleri değer o insanların yaşam şekillerini belirliyor. Hayata bakış açıları sadece bu değer verdikleri nesneler ile ölçülüyor. İradesi yada nefsi güçlü olan insan bu dünya metaalarını önemsemeden yaşamını sürdürebilir, ancak her insan
DİYALEKTİK NEDİR? Zaman zaman duyarız: Diyalektik, diyalektik metot… Nedir acaba bu diyalektik, diyalektik metot dedikleri? Ne anlama geliyor? Yazımda kısaca bu soruları yanıtlayacağım. İnsanlık tarihine bakarsak, iki temel düşünme yönteminin hâkim olduğunu görürüz: Metafizik metot, diyalektik metot… Metafizik, parmaklarımız gibi ancak kaba
Reklam
Zamanın içinden geçiyoruz, zaman da bizim içimizden. Ne çok tünel, mağara, karanlık galeri, ne çok susuzluk gördük. Ne derin yalnızlıklar, ne çok acı birikti içimizde… Git git bitmeyen yollar, inişli çıkışlı. Nefesimiz yetmiyor artık vadilerden ovalara bile yürümeye. Tırmanışlar, zirveler, açık denizler çok uzaklarda. Adım atacak gücü kalmadı
Hüzünlü degilim mizacım böyle. "Erdal TOSUN anısına "
BİTEN BİR AŞKTAN SONRA Hiçbir şey daha kötü olamaz Kötü biten bir aşk sonrasından Ahrazlaşırsın, gölgelenir nesneler Her telaş ıssızlık taşır biraz Kabahatli bir çocuk gibi çıkarsın Sokağa, ki sokak puslu, alıngan Kalbinden daha tenhadır dünya Tenhadır sığındığın bütün kıyılar Odan dağınıktır, tütün kokuyordur Okusan da dilsizdir kitaplar Bir fotoğraf düşer ansızın Cam kesiği gülüşlerdir kanayan Pencerende solgun bir ayışığı Mahçup bir duruşla bakarsın Susarsın. Sükût iyi gelir belki. Ahmet TELLİ
Eşyalaşan Hayatlar
Modern hayat her şeyi eşyaya dönüştürüyor. Bunu en çok reklam sektörüyle yapıyor. Bir kişi olabilmek için bir şeyler yapmayı değil bir şeylere sahip olmamız gerektiğini söylüyor. Modern hayat bir şeyler satın almamızı, en iyisini almamızı çünkü buna değeceğimizi söylüyor. Eskiden sadece yetişkinlere yönelik reklam yapılırken, günümüzde çocukları
Tüm sözcüklerin amacı, bir nesnenin anlamını göstermek­tir. Sözcükler, duyuldukları zaman, duyanın bu anlamı anlamasını mümkün kılmalıdırlar, ve bu, dört kategoriye, madde, eylem, nitelik ve ilişkiye göre olmalıdır. Örneğin, inek ve at, madde kategorisine aittir. Yemek yapıyor ya da dua ediyor, eylem kategorisine aittir. Beyaz ve siyah nitelik kategorisine aittirler. Parası olmak ya da ineklere sahip ol­mak ilişki kategorisine aittir. Bû durumda, Brahman’ın ait olduğu bir madde sınıfı, ortak bir tür yoktur. Bu yüzden, alışıldık anlamında bir nesneler kategorisini simgeleyen ifade eden sözcüklerle de ifade edilemez, zira niteliklerden bağımsızdır; eylem kategorisi de Brahman’ı ifade edemez çünkü o eylemsizdir - Kutsal Metinlere göre “hareketsiz­dir, parçalı ya da eylemde değildir.” Aynı şekilde, ilişkiyle de ifade edilemez, zira “Onun bir eşi yoktur” ve herhangi bir şeyin değil kendi kendinin nesnesidir. Bu yüzden, söz­cük ya da fikirle tanımlanamaz; Kutsal Metinlerin dediği gibi, O, “karşısında kelimelerin geri çekildiğidir.” Shankara
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.