This text has been automatically translated from Turkish. Show Original
Reading poetry is a therapy. It refreshes one's soul...
I read poetry books over time, I never rush. It is always close at hand, along with another book I am reading...
Sometimes I open a random page, read it out loud, and tell fortunes.
If I were to talk about the book and Şükrü Erbaş; I can say that he is a poet whose spell I fell under.
Diyelim suya bir taş attın, en kısa yoldan suyun dibine iner. Kendine bir hedef belirledi, kafasına bir şey koydu mu, Siddhartha’da da değişik değildir durum. Siddhartha hiçbir şey yapmaz, bekler, düşünür, oruç tutar, ama taş nasıl suyun içinde yol alırsa, o da dünyadaki nesneler içinden yol alıp gider bir şey yapmaksızın, kılını kıpırdatmaksızın; bir şey çekip götürür onu; düşecek oldu mu koyverir kendini, düşer. Belirlediği hedef kendine çeker onu, çünkü hedefinden onu alıkoyacak hiçbir şeyin ruhundan içeri sızmasına izin vermez. İşte Samanaların yanında Siddhartha’nın öğrendiği şey.