❝Herkesin kendi neşesine sahip olmasına izin vermek en iyisidir, çünkü insanların neşeleri genellikle öyledir ki, onları kıskanmak işe yaramaz.❞
💠 Johann Nepomuk Nestroy
"Eğer iki kurt bir rastlantı sonucu ormanda karşılaşırlarsa, biri diğerinden kurt olduğu için tedirgin olmaz ; oysa iki insan karşılaştığında biri diğerinin soyguncu olabileceğini düşünmelidir."
~ Nestroy
Nestroy'un belleği bir "ambar"a benzetmesi hem komik, hem de espridir. Komikdir, çünkü, ruhsal bir kavramın bir ambara benzetilmesi olağanüstü bir alçaltmadır. Espridir, çünkü, karşılaştırmayı yapan kimse bir yazmandır ve bu karşılaştırmayla ruhbilimi ve kendi işini umulmadık bir şekilde birleştiriyor.
“Yapılabilecek her şeyi yapmıştık. Bildiğin gibi daha ilk günde devrimi gerçekleştirdik...”
“Devrim mi? Bir sigara daha içmeme izin ver de dumanını bu parlak devriminizin üstüne üfleyeyim. Yalnızca şirketin imparatorluk-krallık tabelasını ters çevirdiniz ve yeniden boyadınız, ama butiğin içindekileri büyük bir bağlılıkla eskisi gibi bıraktınız; yukarıdakiler yine yukarıda, aşağıdakiler yine aşağıda kaldı ve siz yumruğunuzu masaya vurup bunları değiştirmekten kaçındınız. Bir Nestroy parçasını sahneye koydunuz, fakat bir devrim yapmadınız.”
Parodide şöyle haykırır bir savaşçı: ''Başkomutanın kellesi gitti!''
Bunu işiten Asurlular soluğu kaçmakta alır. Baştaki önderin herhangi bir nedenle yitirilişi, önderin şahsına karşı güvende bir an bocalayış, tehlikenin boyutları değişmemesine karşın bir panik durumunun patlak vermesine yol açar. Önderle aradaki bağların kopması, genel olarak bireyler arasındaki karşılıklı bağların da çözülüp dağılmasına yol açar, kitle kafası koparılan bir Bologna şişesi gibi tuz buz olur. (Judith und Holofernes - Nestroy)
Eğlendiricilik mesleği bana çok çekici geliyor. İncitilmiş, düş kırıklığına uğramış, bunalmış, birtakım "hakikatler"in ya da ölüm korkusunun felç ettiği insanların yüzlerinde belli belirsiz bir gülümseme yaratmak, bana, en yüce zihinsel keşiften çok daha önemli bir başarı gibi geliyor: Benim değer ölçülerime göre Nestroy, George S. Kaufman, Aristofanes (komedi/mizah yazarları); Kant'tan, Einstein'dan ve onların anemik taklitçilerinden çok daha yukarılardadır.
Her atılım ilk başta
göründüğünün ancak yan büyüklüğündedir. Ama sorarım
size, insanlar ellerine geçirdikleri bir şeyi ne zaman karmakarışık,
ne zaman eciş bücüş bir duruma sokmamıştır?