“Ne olacak, gelecek ne getirecek? Bilmiyorum, hiçbir fikrim yok. Bir örümcek, sabit bir noktadan hedefinin içine doğru seğirtirken önünde daimi bir boşluk görür; ayak basacak yer bulamadığı bir boşluk, ne kadar çırpınırsa çırpınsın. Ben de bu durumdayım ; önümde daimi bir boşluk, beni ileriye doğru güdüleyen şey arkamda yatan bir netice, bu hayat geriye dönük ve korkunç, tahammül edilir gibi değil.”
Sayfa 57 - Destek Yayınları/ FelsefeKitabı okudu
Faaliyetin her nev'i cüz'î olsun, küllî olsun bir lezzet verir. Belki her faaliyette bir lezzet var. Belki faaliyet ayn-ı lezzettir. Belki faaliyet, ayn-ı lezzet olan vücudun tezahürüdür ve ayn-ı elem olan ademden tebâud ile silkinmesidir. Evet her kabiliyet sahibi, bir faaliyetle kabiliyetinin inkişafını lezzetle takib eder. Herbir istidadın faaliyetle tezahür etmesi, bir lezzetten gelir ve bir lezzeti netice verir.
Reklam
Burada vakitle ilgili olarak dikkat çekilmesi gereken bir yön daha vardır. O da ilmî çalışmanın münasip bir vakitte yapılması gerektiğidir. Bazı ilmî çalışmalar için her vakit uygundur, zihin de ona hazırdır. Çünkü iş hafif olur, yapılması kolaydır. Mesela yazmak, basit mütalaalar, göz atma şeklindeki okumalar ve benzerleri gibi. Bunlar zihnin duru olmasını, tam dikkati, ince ve derin tefekkürü gerektirmez. Ama bazı ilmî çalışmalar da vardır ki en güzel şekilde yapılmadıktan sonra tam netice elde edilmez. Bu sebeple zihinlerin durgun ve başka şeylerden vareste olduğu, insanın düşünce ve duygularının dinç ve tek bir şeye teksif edilebildiği, bereket ve berraklığın olduğu zamanlarda çalışılması gerekir. Mesela, seher, fecir ve sabah saatleri yanında ortamı sessizlik ile tam sükûnetin bürüdüğü, meşgul edecek hiçbir şeyin olmadığı gece vakti.
Aslına bakılırsa birçok insan psikolojinin, toplumun refah seviyesi için de fayda sağladığını düşünüyor. Netice de öfkeli bir toplumuz... Görebilsem bu dediğini, ben de katılacağım o insanlara. Aslında belki de öfke için lityum alsa kendine gelecek. Öfkeli bir insana oturup "Yapma, etme! Bu senin çocukluğunla ilgili. Baban seni dövdüğü için bugün böylesin!" dedikçe onu daha çok sinirlendirirsin. Bunun lüzumu yok. Dediğim gibi aklın yerinde değilse bunu incelemenin bir yolu var. o da bilimden yani psikiyatriden geçiyor.
Bir damla gözyaşı
(...) Ahmet Cemil insan hayatını yazmak istiyordu; başından sonuna kadar bir şiir ki bir gülümsemeyle başlasın, bir damla gözyaşıyla netice bulsun...
Sayfa 75 - Ahmet Cemil’in hayalleri
"... Kafamızda net kurallar olmadan verilen mücadele karanlıkta dövüşmek gibidir ve asla gerçek bir zaferi netice vermez."
Sayfa 167
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.