Günlerdir yataktan kalkamayan Zeyneb’in can kelebeği maveraya uçmaya hazırlanıyor.Aşkın zekatı da can olsa gerek. Kimseye yar olmayan dünya onu da yarı yolda koymuştu.Ama bahtiyardı.Çünkü âlemin en seçilmişi,çok sevgili babası onu kendi elleriyle yolcu ediyordu.
“Acıya sabredip uğradığı felaketi gizlemek ve şikayet etmemek…Derdi vereni iyi tanımış olmak ne güzel! Hayatı takva ve sabır üzere kaim edenlere ne mutlu!” Hz muhammet sav
“Evlilik bir iyi gün-kötü gün dostluğuysa,biz o dostluğu hiç tüketmeyeceğiz.Her hâlükârda şükredip sabredeceğiz.Birbirimizi ebedi aynalarda seyrederken yine bir, yine beraber olacağız ve aşkın hakiki bayramında,işte o gün yeniden doğacağız.”
Zeyneb’in duası şöyleydi:
“Ey Allah’ım! Ufûl eden,sönen,bugün var yarın yok olan sevgilerden benim gönlümü kurtar.Gelip geçici sevgilere kaptırma,gönlümü onlarla doldurma.”(Enam Sûresi:77)
“Aşk bir maceradır As. Cennete çağıran bir macera.Bu maceranın ilki sevdadır.O macerayı asıl mecraya yönlendirebilenler aşkın kadim köşkünde ağırlanırlar.Mecrayı maceraya kurban edenlere ise,acı ve gözyaşı vardır.
Gerçek sevgi sefa deminde çoğalmaz,cefa anında ise aşktan bir damla bile azalsa onun adı aşk olmaz.Biz böyle bildik,böyle inandık.
Senden başkasına diyemeyeceğim sözlerim var ya!
Sensizliğin gayyasında kör ve çaresizim…
Sevgili! Şunu bil ki ben bu yaşadıklarımızın tamamı içinde ince cilveler,tatlı gülümseyişler görmekteyim.Kaderî nakışların her bir kıvrımında teslim ve rıza dolu olmak ne güzeldir!
Bunun için ben her an ve her nefes şükür makamındayım.”
“Aşk bir varlık usaresidir Ey As!” dedi.”Onu nefis elinden içenler zehirlenir.Kalp elinden içenler
ise sevda nehrinde yıkanarak sonsuz Kevser’e kavuşurlar.”