Ölürüz diye mi üzülüyoruz?
Ne ettik, ne gördük şu fani dünyada
Kötülükten gayri?
Ölünce kirlerimizden temizlenir,
Ölünce biz de iyi adam oluruz;
Şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış,
Hepsini unuturuz.
Ama benim için gelecek hâlâ karanlık ve bulanık; ara ara hikâyesinin ışığıyla aydınlanan büyük bir cehaletten ibaret. Bana huzur vermesi için yanımda taşıdığım iki beyaz çiçek var; artık buruş buruş oldular, kahverengimsi bir renge dönüştüler, dümdüz oldular ve son derece hassas bir hal aldılar. İşte bu çiçekler, zekâ ve güç yeryüzünden silindiğinde bile karşılıklı minnet ve sevginin, insanoğlunun kalbinde yaşamaya devam edeceğine tanıklık edecek.
Onun güldüğünü de gören olmamıştı; bu konuda da hayvanlara benzerdi, çünkü konuşma yeteneğini kaybetmekten daha korkunç bir şey vardı belki, duygunun mutlu ve özgür bir biçimde dışa vurumu olan gülmek, Tanrı'nın bilinçsiz canlılarından esirgenmişti.