Patronum bana öğüt veriyordu:
“Birincisi, erken evlenme!.. Kardeş, evlenmek çok önemli bir iştir. Bekarken, istediğin yerde, istediğini gibi yaşayabilirsin, keyif senin!.. İran’a git müslüman ol, Moskova’ya git bekçilik et, çal, çırp, hepsini düzeltebilirsin! Ama karı, hava gibidir, onu düzeltemezsin!.. Karı dediğin ayakkabı değil ki çıkarıp atasın!..
İşte böyle kardeş... gözünü dört aç!..”