Yağmalandı kalbim, ömrüm, her şeyim. Kurşuna dizdiler anılarımı, yenik düştüm bu savaşta neyleyim, bir mezar nasılsa işte öyleyim…
Erkek kadına dedi ki: - Seni seviyorum, Ama nasıl, Avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp Parmaklarımı kanatarak Kırasıya Çıldırasıya... Erkek kadına dedi ki:
Reklam
... ya gördüm neyleyim insanlar vardı duvarın içinde. ya ben hep duvara konuştum ya da duvar değil konuştuğum, içinde insanlar var. nedense beni anlasın istedim içinde insan olan duvarlar. bilmiyorum, belki de ben gerçekten delirdim onlar haklı belki de. içinde değil duvarların insanlar sadece arasındalar..
Bana Bir Şeyhler Oluyor
BİR ÖLÜ VE BİR KİTAP Öleli BİR YIL OLUYOR. Belki adını çoğunuz duymamıştır. Yaşasaydı, adını duymayanız kalmazdı belki. Öyle ölüler vardır ki, ben onların öldüklerini düşündükçe, vakit olur, yaşadığımdan utanırım. Onlar kadar değerli, onlar kadar büyük, onlar kadar iyi olmadığıma bakmaksızın yaşamaklığım kötü bir iş gibi gelir bana. Sonra, yine onlar kadar iyi, değerli ve büyük olmak için yaşamak, isterim yalnız. Yazıcı Kemal Ahmet benim bu ölülerimden biridir. Dişlerine yapışmış dudaklarından ciğerlerini parça parça, kuru yapraklar gibi dökerek öleli bir yıl oluyor. Bence büyük bir ölünün yıldönümündeyiz. Biliyorum, ne toprağına çiçek konacak, ne gazeteler fotoğraflarını basacaklar. Kim bilir, böyle yapılsaydı, onun anımı büyüklüğünden bir parçasını kaybederdi belki. Belki, bugün, burda, benim ondan söz açmam bile saygısızlıktır. Ancak, n’eyleyim, önümde onun “Gülen Nar ile Ağlayan Ayva” adlı kitabı duruyor. Bunu iki üç gün önce, sağ olsun, Ahmet Cevat adında bir delikanlı bastırmış, bana da göndermiş. Ben bu kitabı okumayan kalmasın istiyorum ve işte bunun içindir ki, seslerle dolu bir bulut ağırlığıyla susacak yerde bir sürü boş, kuru lakırdı ediyorum. Kemal Ahmet sağ olsaydı beni anlar ve bu yaptığımı gülünç bulmazdı gibi geliyor bana… [Nazım Hikmet(Orhan Selim takma adıyla) / Akşam, 5.4.1935]
İTİRAF Sevgiliden sevgiliye hediye, Ayva gider, elma gider, nar gider. Sevenin yüreği bir renkli mevsim; Yağmur gider, rüzgar gider, kar gider. Işıklı saçların dökmüş beline, Bağladım gönlümü her bir teline, Ana, bir ben değil bu aşk yoluna, Topal gider, sağır gider, kör gider Fakir, zengin, yiğit, akıllı, deli... Bunların hepsi de sever güzeli, Baba, bu çığırdan ezel ezeli, Hasta gider, esir gider, hür gider. Sarıldım boynuna, öptüm yüzünden; Sevdim, ayrılamam kara gözlümden, Ah! Gardaş neyleyim gönül izinden, Herkes gitmiş, ben giderim, yar gider. Karakoç'um düşmüş gönül derdine; Can adaktır güzellerin merdine, Hey arkadaş, bu sevdanın ardına Şahlar bile tahtı, tacı kor gider.
Bir insan ne denli üstün zekalı ve bilgili olursa olsun, eğer duyarlılıktan yoksunsa; kafa açısından görkemli bir dev, duygu açısından zavallı bir cüceyse, ben neyleyim böyle bir adamın dostluğunu?
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.