naamah nibya

naamah nibya
@nibya
bin tane uygulama kullandığım için buraya yetişemiyorum 🪻🩷🪭 linktr.ee/Naamahnibya
As he reached Violet's neighbour's, the door whipped open. The older woman stood at the threshold armed with a wooden rolling pin and a sharp glare. "I didn't want to say anything before, but I will now. You treat that girl right, or I'll make you poof so fast your handsome head'll spin. You hearing me? I know people who make things happen." Lincoln nodded seriously. "I hear you loud and clear. Mrs. Powers. And I have no intention of mistreating Violet." "Good." With a parting look and a harrumph, the neighbour disappeared back inside her apartment, the door rattling on its hinges as she slammed it shut
Reklam
İlk çeviri sırasında, Sabahattin "bırakmıyorsun ki, senin şu sevgili Shakespeare'ini daha güzel yapayım" derdi. Bense "daha güzel olmasına gerek yok" diye direnirdim. Sabahattin "çeviri kadın gibidir; ya serbest ve güzel olur, ya da sadık ve çirkin" derdi. Bense, Sabahattin eskiden Fransız Dili ve Edebiyatında doçent, dolayısıyla hocam olduğu halde, usta çırak ilişkisinin gerektirdiği saygıyı boş verir, ona kafa tutardım. "Bana bak, bu karı hem sadık hem de güzel olacak" derdim.
Bir insan ne denli üstün zekalı ve bilgili olursa olsun, eğer duyarlılıktan yoksunsa; kafa açısından görkemli bir dev, duygu açısından zavallı bir cüceyse, ben neyleyim böyle bir adamın dostluğunu?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
... O masada oturanların biriyle ilgili, şimdi ne olduğunu anımsamadığım ve sevecenliğini açığa vuran, çok ince, çok derin bir söz söyledi. Ben de "ne kadar iyi yüreklisin, Osman Efendi" deyince, "yüreğim temizdir; çünkü onu her akşam rakıyla yıkarım" dedi.
Doksan yaşına varan Sofokles'e kadınlar, aşk, bedensel hazlar filan bittiği için üzülüp üzülmediğini sormuşlar. "Ne üzülmesi!" demiş Sofokles. "Zalim bir efendinin elinden kurtulup sonunda özgürlüğüne kavuşan bir köle kadar mutlu hissediyorum kendimi.