Meryem

Eski insanlar namazlarını vaktinde ve bilhassa cemâatle kılmaya dikkat ve îtinâ gösterirlerdi. Câmi, kalabalıkların en kolay ve en samîmî bağlarla sosyalleşebildikleri ve kendi aralarında bir aşinâlık alış verişi mânevî bir köprü kurdukları bir mahaldi. Öyle ki, insan oğlu kendi kendini madde âleminin günlük boğuntusundan, iş gibi, yemekiçmek, uyku gibi mekanik esâretinden bir mânevî istiklâl bölgesinin huzur ve emniyetine atmak sûretiyle hürriyete ilticâ ederdi.
Sayfa 105 - Kubbealtı neşriyatKitabı okuyor
Reklam
Sevgide mühim olan, almak değil vermekti.
Sayfa 95 - Kubbealtı neşriyatKitabı okuyor
"Hürriyetten evvel hür olmanın yollarını arayalım."
Sayfa 59 - Kubbealtı neşriyatKitabı okuyor

Reader Follow Recommendations

See All
Kim ne derse desin, Avrupa'nın kendine, kendinden büyük düşmanı yoktu. Demokrasi dedikleri bu idâre tarzı, kedi gibi doğurduğunu yerse şaşmamalıydı.
Sayfa 57 - Kubbealtı neşriyatKitabı okuyor
Bir vakitler kıl kadar aksaklık göstermeyen o nizamlı âhenkli devlet, şimdi ilimden de, ihlâstan da, teşebbüs ve gayretten de mahrum kütlelerin elinde idi. Bu uykulu ve korkulu gidişin tek çâresi, cehâletle güreşmek ve onu yenmekti. Lakin Avrupa, Osmanlı İmparatorluğu'nun ölüm fermânını yazmıştı. Onun için de pâdişâhın her iyi işine kötü diyen, her isabetli hareketini yanlışlıkla damgalayan ve her adımını köstekleyen bir yaygaracı sınıf hazırlanıp piyasaya sürülmüştü. Altın keseleriyle gaflet birleşince, elbetteki bu kampanyayı yürütecek zümreler de eksik olmazdı, nitekim olmuyordu da.
Sayfa 56 - Kubbealtı neşriyatKitabı okuyor
Reklam
İnsan oğlu, biyolojik ve psikolojik istiklâline rağmen çözülmeyen bir bilmece idi. Fakat yaratılış boyunca da kendi mahdut idrâkiyle, kendi bilmecesini çözmeye uğraşmaktan geri durmamıştı. Kollektif bir varlık olan bu insanın uzviyetine, bir sosyal hücrecikler kolonisi denebilirdi. Fakat organik hayatımızın bu akıllara durgunluk veren nizâmını idare eden kumanda makinesini, kimin nasıl idare ettiği keyfiyeti, işte insan oğlunun bütün tecessüsüne rağmen ebedi bilmecesi, ebedî meçhûlü bu idi.
Sayfa 54 - Kubbealtı neşriyatKitabı okuyor
Zîra toparlanıp silkinmek ve şuurlanmak da gene bir kültür ve seviye meselesiydi.
Sayfa 49 - Kubbealtı neşriyatKitabı okuyor
Dikkat edilecek olursa devletlerin, milletlerin yüzlerinin güldüğü devirler, hep toplumun menfaatine başını koyan merkez insanın iş başında olduğu zamanlara rastladığı görülmez mi? Osmanlı İmparatorluğu'na da yeryüzünde bir eşi olmayan fütûhat ve medeniyet asırlarını açan, hep o seri hâlinde gelip geçmiş büyük insanlar değil midir?
Sayfa 22 - Kubbealtı neşriyatKitabı okuyor
Korkuyla maskelenmiş evetler yerine Özgür hayırlarla doldurun hayatınızı.
Sayfa 173 - Destek yayınlarıKitabı okudu
Yasaların işlemediği tek bir hırsız vardır ve bu hırsız insanoğlunun en değerli şeyini çalar: Zaman..." der Napolyon. Etrafınız zaman hırsızlarıyla doludur. Arkadaşlarınız, sosyal medya, gereksiz dedikodu yapan insanlar, üretmek yerine tüketmeyi daha çok tercih edenler, sonu gelmeyen tartışmalarla tükenmiş bir ilişki... Gözünüze perde indiğinde çeşitli etkenlerle sizden neyin çalındığının farkında olamayabilirsiniz ama ruhsal ve bedensel olarak sizi tüketen ilişkiler ve alışkanlıklarınız farkında olmasanız da en çok zamanınızdan çalar.
Sayfa 166 - Destek yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Unutmayın hiç kimse ya da hiçbir şey vazgeçilmez değildir.
Sayfa 160 - Destek yayınlarıKitabı okudu
Kimseyi ikna etmek zorunda değilsiniz.
Sayfa 125 - Destek yayınlarıKitabı okudu
Başkalarının algısında yarattığınız "geçimli insan" imajını sarsılmaması ve sevilmeme kaygılarınızdan dolayı her şey evet demenin size huzur ve güven verdiği yanılgısına düşmüş olmanız muhtemel...
Sayfa 124 - Destek yayınlarıKitabı okudu
Sevilmeme korkusu
Aşırı şefkatli ve iyi niyetli davranma çabanızın altındaki hangi duyguyu barındırdığınızı bulmaya çalışın.
Sayfa 107 - Destek yayınlarıKitabı okudu
Sağlıksız düzeyde Sevgi açlığı çeken kimseler hayır demekte en çok zorlanan insanlardır. Çünkü yalnızlık, reddedilmek, toplumdan uzaklaşmak, dostsuz kalmak acıtıcıdır ve keskindir. Talep edilme ihtiyacının ortadan kalkması korkutucudur.
Sayfa 106 - Destek yayınlarıKitabı okudu
6.1k öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.