Nihal

Nihal
@nihalce_
Zaten neye pişman olduysam hep geç kaldım; bir gün pişman oldum ama o kadın dönmedi, bir gün pişman oldum ama kaybetmiştim, bir gün pişman oldum ama yeniden başlayacak gücüm yoktu.
Reklam
Seni tanıyalı bir yıl bile olmamışken nasıl oluyor da binlerce yıldır sevgine hasretmiş gibi hissediyorum?
Yapılacak iki şey vardı. Ya kendimi bir uçurumdan atacaktım ya da onu hayatımdan tümüyle çıkarıp içimde bir uçurum açacaktım

Reader Follow Recommendations

See All
Bazı duygular o kadar belirsiz ki, ancak sonradan, hatırası zihnimizde belirdiği zaman onları hissetmiş olduğumuzun bilincine varırız.
Sıkıntı, işsizliğin yarattığı isteksizlikten kaynaklanmaz, herhangi bir şey yapmanın gereksizliğine yürekten inanmış insanların başına gelen, çok daha ağır bir hastalıktır bu. Ve bu şartlarda yapacak ne kadar çok işiniz varsa, çekeceğiniz sıkıntı da o kadar artar.
Reklam
Sonsuza dek böyle kalalım, bir camda bir erkek silueti, karşı camda bir kadın silueti olarak... Aramızda donmuş ayak sesleri yankılanan gölgeler, gelip geçen insanlığın gölgeleri...
Gemiler denizlerde yüzmek için yapılmış gibi görünür; ama asıl amaç yüzmeleri değil, limana varmalarıdır. Bizimki de tıpkı böyle bir yüzmektir işte, hangi limana gideceğimize dair en ufak bir fikrimiz olmaksızın.
Kendimde bir insanı cezbedecek herhangi bir özellik göremediğimden, bir insanın cazibeme kapılabileceğine de hiç inanmadım. Hep beklediğim beklenmedik olaylar günbegün beni haklı çıkarmasa, budalalık derecesine varan bir alçakgönüllülük denebilirdi bu düşünceye.
Ne olduğumuzun bizi gerçekten ilgilendirmediğini, düşündüklerimizin, hissettiklerimizin hep bir tercüme olduğunu, istediğimiz şeyleri gerçek anlamda istemediğimizi ve belki zaten kimsenin istemediğini –anbean bunları bilmek, her duyguda bütün bunları hissetmek, bu değil midir kendini kendi ruhuna yabancı hissetmek, kendi duygularında sürgünlük çekmek?
En çok hissettiğim şey yorgunluk, bir de var olmaktan başka varlık sebebi olmadığında yorgunluğa yapışan şaşkınlık var. Yapmak zorunda olduğum hareketlerden cidden korkuyorum, telaffuz edeceğim kelimeler hakkında da kafam hiç rahat değil. Hepsi daha baştan başarısızlığa mahkûm gibi geliyor.
Reklam
Kendimi dışarıdan bakarak tahayyül ettiğim için kaybettim – kaybettim yaşama sevincimi. Başkalarının gözüyle görünce kendimi aşağıladım – aşağılanmayı haklı çıkaran huylarımı keşfettiğimden değil, kendimi başkalarının gözüyle görmeye, bana duydukları horgörüyü duymaya başladığımdan.
Hayatın büyük ikramiyesi, ancak ve ancak tesadüfen bilet almış olanlara vurur.
"İstemeden varım ve istemeden öleceğim. Olduğum şeyle olmadığım şey arasında, hayal ettiğim şeyle hayatın beni yaptığı şey arasında bir boşluğum."
This text has been automatically translated from Turkish. Show Original
Hope is the worst of evils because it prolongs torture.
Kutsal olan gerçekler değil, kişinin kendi gerçeği için çıktığı arayıştır! Kendi kendini sorgulamadan daha kutsal bir şey olabilir mi?
58 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.