Hiçbir ideolojiye, kişiye, mekana sıkı sıkıya bağlanamayan kimse özgür olmasına rağmen mutlu değildir. Mutlu da değildir mutsuz da. En fazla yakalayabileceği şey, anlık, kısa süren ve hızlıca geçip giden mutluluklar olabilir. Ruh gibi yaşar böyleleri, ve mutsuzluğu bile hissedebilmeyi ister bazen. Hissizlik gerçekten en boş ruh hali. Kendimi hiçbir şeye ait hissedemiyor olmak, beni ömür boyu ruhsuz bir birey yapacak. Ne iktidar değişmesi, ne vaadedilen özgürlükler çözüm. İnsanların çoğu, tarih boyunca ve şu anda da, aptaldı. Hangi ülkeye giderseniz bu böyledir. Boş uğraşlar peşinde koşan, eğlence adı altında kuru gürültü yapan topluluktur insan. Davullu zurnalı eğlenceyi eleştiren insan, batıda buna benzer hiçbir şey yaşamayacağını sanar. Gitmemiştir çünkü, oraları kusursuz olarak hayal eder. Oysa Erasmus sürecimde, düzenlenen kaç gürültülü parti beni uykusuz bırakmıştır, sayısını bilemiyorum. Bir ülkenin sistemsel olarak medeni olması, o ülkenin insanlarını üstün zekalı yapmıyor.
Neticede, ruhsuzluk çoğu insan için bir kaderdir. Benimle birlikte o kaderi yaşayanlara selam olsun.