İslâm'ın hayattan çekilmesi ya da evliliğin sadece nikah faslında yer alması, aileyi tükenmenin eşiğine getirdi. Nikâhı İslâm'a göre, hayat tarzı ise Batı'ya göre olan ya da dili Allah'a, kalbi Batı'ya ayarlı olan evliliklerde sorun bitmez. Aile; talimatla, bakanlık düzenlemeleriyle değil, Allah Rasûlü'nün kurduğu nizama teslim olmakla düzelir. İslâm sadece söz değil aynı zamanda amel, cihad ve ihlastır. Aile, bütün bunlara karargah olunca "İslâm ailesi" olur ".
Sayfa 76Kitabı okudu
Şu kavanoz dipli, mantıksız dünyada insan, kendisi için kanunlar koymuştur. Kendini bu kanunlarla çevirmiştir. Bilhassa da toplulukları bir arada tutup en güçlü olanlar namına kazanabilmek için. Kanunların yapılmasında kadınların fikri hiç alınmamıştır. Ayrıca her gün tabiat kanunlarına uyan ya da karşı gelen insanların onda dokuzunun hiçbir konuda fikri yoktur. Fikir sahibi olmak, meseleyi ölçüp biçtikten ve üzerinde derin derin düşündükten sonra bir sonuca varmak demektir. Oysa insanlar, aynı duyguları yansıtmaktan öteye gitmiyor. Çünkü yüzyıllardır atalarının söylediklerini yapıyorlar. Araştırmıyor, düşünmüyorlar. Ataları şöyle demiş: "İnsanın koyduğu kanunlar ve nikâh yüzüğü böyle gerektirmedikçe, Tanrı'nın kanununa uymak ahlaka aykırıdır."
Sayfa 76 - Maya kitap 1.baskıKitabı okudu
evlenmeden evvel bakılmalı
İnsanda göz olmasaydı çiçeklerin, kuşların ne önemi olurdu?! Her göz iyiyi ve güzeli görmek ister. Bu yüzden nişanlanacak taraflar birbirlerinin güzelliklerini de dikkate alırlar ki ömür boyu birbirlerine bakmaktan zevk alsınlar. Zira her ikisini de aileye bağlayacak, gözlerini haramdan koruyacak en mühim hususlardan biri güzellik; onun keyfiyetini takdir vasıtası ise gözdür. Onun içindir ki Allah Rasûlü ashabına görerek evlenmeyi telkin etmiştir. Ensardan bir kadınla evlenen bir Sahâbe’ye “Enezarte ileyha? / Ona baktın mi? ” diye sormuş, “Hayır” cevabını alınca da, “Git, bak!” buyurmuştur.(Müslim, nikâh,12)
Muğîre b. Şu’be de bir kadınla nişanlanınca Allah Rasûlüﷺ ona, “Git onu gör. Zira görmek aranızda uyum olması cihetiyle daha iyidir.” diye tavsiyede bulunmuştur.
Sayfa 74 - hüküm kitap, 5. Baskı Nisan 2019Kitabı okudu
Allah Rasûlü ﷺ, evlenmek isteyen gence dindar bir kadın tercih etmeyi telkin eder. Ebû Hureyre’nin rivayet ettiği hadîs-i şerifte şöyle buyurur:
“Kadın dört şey için nikahlanır: Malı, soyu, güzelliği ve dindarlığı için. Sen dindar olanını seç ki elin dert görmesin.”
(Buhârî, Nikâh, 15.)
Sayfa 72 - hüküm kitap, 5. Baskı Nisan 2019Kitabı okudu
Bir gün yüzüne de söylemek dileğiyle
Gemi miydi önemli olan yoksa taşıdıkları mı?
Kalp miydi önemli olan yoksa yaşattıkları mı?
Batması sorun mu yoksa kaybolması mı?
Kalp yorgunluğu sorun mu yoksa ayıp olması mı?
Küstüm kitaplara içinde sen yoksun diye,
Sen başkasına yanarken, yandım ben niye?
Ne seni bulabildim ne kendimi, sordum niye?
İmkan olsa değiştirdim her şeyi sen yanma diye.
Bir şans istemek için çok mu geç zaman?
Herkese gülen felek bize niye yaman?
Felek bize gülmese de sen gül aman
Bu gidişle nikah şahidin olacağım o zaman.
Neden evlilikler şahitler huzurunda yapılır. Kilisede de olsa, imam karşısında da olsa, belediye nikah salonunda da olsa, her nikaha şahit gerekir. Çünkü başkalarının varlığı, ihaneti zorlaştırma yaptırımı gibi bir şey.
“Dünya başlı başına bir meta / faydalanma yeridir. Dünyanın en hayırlı nimeti de saliha kadındır.” (Müslim, Rada, 64)
Saliha daha kıymetli bir dünya nimeti yoktur. (İbn Mace, Nikah, 5)
Sayfa 109 - Siyer YayınlarıKitabı okudu
Nikah
" (Bakara: 232)
Bu âyet-i celile, bir talåkla kocasından ayrılan ve bir kere daha hayatlarını birleştirmek isteyen ve yakınları tarafından engellenme gören bir hanımın durumunu ele alıp bu engel- lemeyi yasaklıyor. Allah, (Rad) sûresinin otuz sekizinci âye-
tinde peygamberlerin medhini şöyle yapmaktadır:
"Kasem olsun biz senden evvel Resûller gönderdik, onlara zevceler ve çocuklar verdik..."
Hak Teâlâ bu durumları onlara bir minnet ve onların fa- ziletli yanları olarak zikretmektedir.
Dualarında bu durumun olmasını kendisinden isteyen veli kullarını da medh u senâ ederek buyurur:
وَالَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا هَبْ لَنَا مِنْ أَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا قُرَّةَ أَعْيُنِ.
"Onlar ki, "Ey Rabbimiz! Zevcelerimizden ve zürriyet- lerimizden bize göz aydınlığı hibe et derler..." (Furkan: 74) Deniliyor ki: Cenâb-ı Hak, Kur'ânında ancak evli bu- lunan (İsâ Peygamber hâriç) peygamberlerini zikretmiştir. Binâenaleyh "Yahya (a.s.) evlenmiş, fakat cinsî münasebette bulunmamıştır" dediler.
- Mâdem ki cinsi münasebette bulunmazdı neden ev- lendi? suâline şu cevab verilmiştir:
Evlenmenin faziletine erişsin ve sünneti yerine getir- sin diye evlendi.
Başkası: "Gözünü haramdan yumsun diye evlendi," dedi. Hazret-i İsâ (aleyhisselâm) ise âhir zamanda yere indi- ğinde evlenecek ve çocuğu olacaktır.
Bu Konudaki Hadîsler:
Bil ki: Älimler, nikâhın fazileti hakkında çeşitli görüşlere sahibdir. Kimi, nikâhın Allah'a ibadet etmek için bir köşeye çekilmekten daha üstün olduğunu savunmaktadır. Kimi de nikâhın faziletini itiraf etmekle beraber: "Eğer şehvet ve nikâha iştiyak, hâlini teşviş edecek derecede değilse, ibadet için bir köşeye çekilmek evlenmekten daha üstündür," dedi. Başkaları da: "Bu zamanda nikâhı terketmek daha üs- tündür, fakat kazançların gayr-ı meşrů olmadığı ve kadın- ların ahlâkları bozulmadığı eski zamanlarda, nikâhın fa- ziletli bir iş olduğunu söylediler. Nikâhın hakikati, ancak hakkında vårid olan teşvik edici ve kaçırıcı hadîs ve eser- leri evvelâ söylemek, ondan sonra da faydalarını ve tehlike- lerini teker teker ele alıp izah etmekle anlaşılır. Böylece her- hangi bir müslümanın hakkında nikâh mı daha hayırlıdır. nikâhı terketmek mi? Onun tehlikelerinden kurtulur mu yoksa kurtulmaz mı? Bilinmiş olur.