Neden bunalımları çözümleyemiyoruz? Neden dost ol- madan, erkek-kadın, karı-koca olmaya çabalıyoruz? Yirmi yaşlarının başındaki insanlar böyle mi olmalı? Sevişmek için, ilkin nikâh imzası mı atılmalı? Ya da yalnız kalıp, yıllar yılı erkek-kadın özlemiyle kendi kendilerine mi boşalmalılar? Erkekler, kadın resimlerine mi bakıp heyecanlanmalılar? İlk ka- dını genelevde mi tanımalılar? Karı-kocalar birbirlerinin göv delerine "mal" gözüyle mi bakmalı? İnsanın doğal yapısı bu davranışların tümüne aykırı. Bizim insanlarımızın insan sev- mesi, insan okşaması çocukluktan engelleniyor. Saptırılıyor.Çarpılıyor
Sayfa 44 - YkyKitabı okudu
Ben'im bu bekleyiş, ben'im; köşe başlarında, yol kavşaklarında, nikah memurluğunda beni, kendimi bekleyen ben'im.
Sayfa 270Kitabı okudu
Reklam
Nikah:
“Sağlam bir teminat, ağır bir söz” (Nisa, 4/21)
Sayfa 64 - Siyer YayınlarıKitabı okudu
İstek atsaydı nikah dairesine giderdik
eastronomyy

eastronomyy

@bittikalbayiim
·
5mo
Kabul etse neler neler yapardik
Devletin bazı yazışmalarında, Münevver Hanım için–Nâzım Hikmet’le aralarında bir resmi nikâh olmadığından olsa gerek– “Nâzım Hikmet’in metresi” tanımlamasını kullandığı anlaşılıyor. Münevver Hanım’ı, Ankara’da bulunduğu süre içinde takip etmekle görevlendirilen polisler, yedi günde dokuz ayrı takip ve izleme raporu hazırladı: Ancak bu takibat da Münevver Hanım ve oğlu Mehmet’in kaçışını engellemedi. Şairin kaçışından tam 10 yıl sonra anne oğul İstanbul ve Türkiye’yi terk etti. Kaçışı, Dünya Barış Konseyi’nin İtalyan delegelerinden Joyce Lussu organize etti. İstanbul’dan Ayvalık’a gelen Münevver Hanım, Ege’de yatla turistik geziye çıkmış gibi denize açıldı ve Yunanistan’a ulaştı. Oradan da Polonya’ya geçtiler. Ancak Nâzım Hikmet başka bir hayata başlamıştı. Hayat arkadaşı Münevver Hanım’a duyduğu özlem, şairin yurtdışındayken başka kadınlarla yakınlık kurmasına engel olmamıştı. 1955’te tanıştığı Vera Tulyakova adlı genç ancak evli bir kadınla tutkulu bir aşk yaşamaya başlamıştı. Kendisinden 30 yaş küçük Vera’yla 18 Kasım 1960’ta evlenmişti. Yani Münevver Hanım ile oğlu Mehmet Nâzım Varşova’ya geldiklerinde Nâzım Hikmet evliydi.
Peygamber Efendimiz(ﷺ) evlenecek olan erkeklerin şöyle dua etmesini tavsiye buyurmuştur: "Allah'ım! Senden kadının hayırlı ve iyi ahlâklı olanını nasip etmeni dilerim." (Ebû Dâvûd, "nikâh", 45)
Tahlil yayınlarıKitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 9.5k ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.