248 syf.
8/10 puan verdi
Kuşlar Ağacı kitabi ile tanıdım ve sonrasında bu kitabı ve diğer kitaplarını imzalı şekilde almayı başardığım bir yazar Murat Ali Ersan. Kuşlar ağacında olduğu gibi bu kitabında da anlattığı her olayı kafamda canlandırabiliyor ve sanki olayı yaşıyor gibiyim. Ağır cümleler seçmemesi akışı hızlandırken, ara ara şiirleri ruha dokunuyordu. Hikaye güzel, anlatım başarılı, olayların sıralanışı birbirinden kopmayışı sürükleyici... Babasının intiharı sonrası bunalıma giren bir genç. Hayattan zevk almadığını düşünüyor ve Yasemin’e aşık.... Mahallenin En Güzel Kızı oydu çünkü, Yasemin... Murat, kendini intihara odaklamış ve bir sürü plan yapmıştı. Bunu uygulamadan önce yapılacaklar listesindekileri yapmalıydı, Bay-T’nin nikahına gidip nikah şahidi olmak gibi. Kişisel gelişim kitaplarına ısınamamış olmamın cevabını bu kitapta buldum desem yanlış olmaz. Kamyoncu ile sohbetinde ise “Kadınlar romantikliği sever ama müteahhit ile evlenir” cümlesi aklımdan geçiverdi. Yolda kaldığı resepsiyon görevlisinin anlattıkları onu etkiledi diye düşünüyorum. Resepsiyoncu kendini Metin’de görmüştü, ikiside umutsuzdu.... Ve Kâhya, eski dost.. o da Yasemin’e aşıkmış zamanında ama o hayatına yön vermeyi başarmış. Yol üzeri ona da uğrayıp Yasemin hakkında gerçekleri öğreniyor ve dünyası başına yıkılıyor Metin’in.... Ve Yasemini bulup intihar etmeden önce en güzel günlerini yaşıyor..... Gerisini de kitabı alıp okuyun artık :)
Mahallenin En Güzel Kızı
Mahallenin En Güzel KızıMurat Ali Ersan · Hayykitap Yayınları · 202195 okunma
5. Aile olmak, cennet yoldaşı beklemekle değil, cennet yoldaşı olmakla mümkündür. O sana cehennem oldukça sen cennet olmalı; fedakârlığı bekleyen değil, gösteren taraf olmalısın ki Rahman’ın merhametine muhatap kılınabilesin. Hepimizin imtihanı var. Örneğin; Allah sana bir eş vermiş, tam bir cehennem ama Allah senin beğenmediğin, eleştirdiğin
Reklam
180 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 saatte okudu
Evlilik Ahlâkı İncelemesi
“Nikah benim sünnetimdir. Kim benim sünnetime uygun davranmazsa benden değildir. Evlenin. Çünkü ben (kıyamet günü diğer) ümmetlere karşı sizin çokluğunuzla iftihar edeceğim. (Ibn Mâce, Nikâh, 1) Beyhakî ve Abdürrezzâk’ta şöyle bir ziyade vardır: “Evlenin ve çoğalın. Ben sizin çokluğunuzla diğer ğömetlere karşı övüneceğim. Hatta düşük çocuk olsa bile.” (Beyhakî, Ma’rifetu’s-Süneni ve’l-Âsâr, 11/207; Abdürrezzâk, El-Musannef, 6/173) Siyer ilminde çok sevdiğim, sohbetlerini dinlediğim, eserlerini okumaktan keyif aldığım ve istifade ettiğim Muhammed Emin Yıldırım hocamın ‘Evlilik Ahlâkı’ kitabını 2.okuyuşum. Evlilik ile ilgili ne bilmemiz gerekiyorsa 171 sayfada var. Nikâhın, evliliğin önemi, evliliğin ne olduğu, evliliğin şartları, evleneceklerin vasıfları... Her şey bu kitapta var. Eş arayışı, kız isteme öncesi ve sonrası, nişan, nikâh, düğün, Eşler arası ve gelin-kaynana arası münâsebetler... Hocamın güzel kelimeleri, derin tespit ve maddelendirmeleri, saâdet asrından hepimize mihenk taşı olacak emsâller ile okuyacaklara ufuk açacak bir eser. Evliliğin kulluğun ifası, neslin devamı, huzurun temini olduğu, evliliğin ibadet, nimet, cihad, devlet, din, imtihan olduğu güzelce anlatılmış. Özellikle evlenme niyetinde olanların, sözlü, nişanlı ve yeni evlilerin ve sonrasında tüm evlilerin mutlaka okuması ve okuduklarını eşine, evine, ehline, âilesine karşı tatbik etmesi için gayet yol gösterici bir eser. Kitapsız kalmayın. Keyifli okumalar.
Evlilik Ahlakı
Evlilik Ahlakı
Muhammed Emin Yıldırım
Muhammed Emin Yıldırım
Evlilik Ahlakı
Evlilik AhlakıMuhammed Emin Yıldırım · Siyer Yayınları · 20194,345 okunma
Evlilik o kadar mühim ve vazgeçilmez bir husus idi ki, ölüleri dahi birbirleriyle evlendirmekteydiler. Yani, anneler ve babalar nişanlılık ya da gençlik çağında ölen evlatlarını birbirlerine nikahlamaktaydılar, Birkaç parça kağıt üzerine bazı insan, hayvan, elbise ve eşya resmi çiziyorlar, bunları nikah senedi ile birlikte yakıyorlar; bu ateşin alevlerinden yükselen ve göğe giden dumanın, çizilen eşyaları ve nikah senedini genç yaşta ölen eşlere götürdüğüne inanıyorlardı. Ardından iki tarafın anne ve babası akraba olmaktaydılar. Bu gelenek Kuzey Çin'in bazı bölgelerinde uygulanmaktaydı.
Allah ve Resûlü Kıskançtır
Ey Fazlullah (a.s.m.)! [79]Esma-i Nebî: Fazlullah: Allah’ın fazlı ve keremi Dostlarınla oturuyordun. Sa’d ibni Ubâde dedi: “Eğer karımın yanında yabancı bir erkek görecek olsam onu kılıcımın keskin tarafıyla doğrarım.” Dostlarına bakıp buyurdun: “Sa’d’ın bu gayret ve hamiyetine şaşırmayın! Ben ondan daha kıskancım, Allah da benden daha kıskançtır.” [80]Buharî, “Nikâh,” 36. Buyurmuştun: “Kıskanmak imandandır, kıskanmamak ise münafıklıktan ileri gelir.” Kalbi günahla yara almamış kişi mahremini kıskanırdı. Bu kıskanmada Allah’ın Gayûr ismi tecelli ederdi. İnsanların en gayyûru idin Allah, Gayyûr idi. O da kullarını haramdan kıskanırdı. Siz ve Rabbimiz biz kadınları namahrem gözlerden kıskanıp dünya ve ukbamızı karartacak nazarlardan sakladınız. Esmaü’l-Hüsna: Gayûr: Allah’ın kıskançlığı.
Bütün kadınlar evlenmek için programlanmışlardır. Bir erkek onlarla evlenmek lütfunda bulunduğu zaman, zevkten ölürler. Evlenme teklifi aldıkları gün yaşamlarının en büyük günüdür. Nikah günü, bekaretin bozulması günü, ana oldukları gün gibi üç beş tane daha büyük günleri vardır. Ve bu büyük üç beş günün yaratıcıları da doğal olarak erkeklerdir. Onlarsız, büyük günler hiç yoktur. Sen de onlardan biri olduğuna göre, onların kurallarına uymalısın, uymazsan acı çekersin, dışlanırsın, aykırı kalırsın. Uyarsan? Uyarsan da acı çekersin, hem de asıl acıyı çekersin. Hem de acı çektiğini hiç anlayamadan çekersin...
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.