“ İnsan anda yaşayamaz “ demiş biri. Demiş ki, bu insan denilen iki ayaklı düşüngeç, geçmişine basarak geleceğe zıplamaya çalışır sürekli. Şu anda durup bakmaya, yaşayıp sindirmeye programlı değil ki.
Mısır' da yaşam hemen tümüyle Nil'e bağlıdır. O bazen haziranda taşar, ortalığı sele boğar, fakat karşılığı olarak bereket yayar. Ekimde ise yatağına çekilerek adeta kış uykusuna yatar.
Söyle, nasıl aşarım pişmanlık dağlarını
yeniden bir nil olup taşar mıyım çöllere
kim giydirir başıma tacını nihayetin
kim takar bileğime hürriyet künyesini
karada balık gibi nasıl yaşarım, söyle.
"Rüveyda"
Önemli olan nerede olduğun değil, nasıl olduğun.
Bazen cennettesindir, cehennem ateşiyle yanarsın.
Bazen de cehennemdesindir yüzündeki gülüşü tutamazsın.
Şöyle nasıl aşarım pişmanlık dağlarını
Yeniden bir Nil olup taşar mıyım çöllere
Kim giydirir başıma tacını nihayetin
Kim takar bileğime hürriyet künyesini
Karada balık gibi nasıl yaşarım, söyle.