Bu bir film değil. Bu bir gerçek. Dünyanın görünür bir düzeninin olmadığı bir gerçek. Muktedirlerin ellerinde, muktedirlerin ellerinde, muktedirlerin ellerinde. Bu cümleyi ne çok tekrarlamışlardı. Düzenin defalarca bozulabileceğini ve kimileri için acımasızca yeniden yazılabildiğini elbet bilirlerdi. Peki nasıl kavramışlardı? Yaşayarak.