Bu harika kitabı maalesef ki kendimden kaynaklı olarak bitirmem uzun sürdü ama çok güzeldi. Uzun bir zaman diliminde okumama rağmen hiçbir karakteri unutmamamdan dolayı da kendimi kutluyorum. Fazlasıyla geniş bir karakter listesine sahip çünkü. Belki baş karakterden çok aradaki karakterleri sevdim de diyebilirim. Yalnız son elli sayfanın içime oturduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Niye öyle oldu ki? Ve böyle tarihi kurgulara bayıldığımı anladım bir kez daha. Umarım kısa süre içinde yazardan başka kitaplarda okuyabiliriz, ben baya heyecan yaptım bu güzel kitaptan sonra, beklentim de baya yükseldi. Cümlelere de hayran kaldığımı söylemem gerek. "Her sayfaya post-it koyacağım bu gidişle." diye düşündüm bir ara. Ayrım yapamıyorum ama keşke arka kapakta da bunu kullansalarmış dediğim bir kısmı yazıyorum: "Sen bir kadınsın. Eksiltmek için değil, çoğaltmak için varsın. Belki kaleleri yıkamazsın ama kendi kalelerini koruyabilirsin. Belki katledemezsin ama var edebilirsin. Erkekler yok ederken, sen koruyabilirsin."
