MURAT HÜDAVENDİGÂR Babası : Orhan Gazi Annesi : Nilüfer Hatun Doğumu : 1326 Vefatı : 1389 Saltanatı : 1359 - 1389 (30 yıl)
Osmanlı padişahları, Fâtih Sultan Mehmed zamanına kadar, bulundukları yerin meşhur aileleri, Anadolu Beylerinin, Bizans İmparatorlarının, Sırp ve Bulgar Krallarının kızlarıyla nikah akdi yaparak evlenmişlerdir. Bu evlenmeler, hissi olmanın yanında ağırlıklı olarak siyasî idi. Kuruluş safhasında Osmanlı Devleti akrabalık yoluyla kuvvetlenmeye ve karşısındakinden miras yoluyla toprak taleb ederek genişlemeye muhtac idi. Aynı zamanda bey, imparator ve kral kızları asil ailelerdendi. Osman Gâzi, Şeyh Edebali'nin kızı Bâlâ Hatun ve Anadolu Selçuklu veziri Ömer Abdülaziz Bey'in kızı Mâl Hatun ile evlenmişti. Oğlu Orhan'ı ise, Yarhisar tekfurunun kızı Nilüfer Hatun ile evlendirdi. Bizans İmparatoru'nun kızı Asporça Hâtûn da Sultan Orhan'ın evlendiği hanımlar arasında yer almaktaydı. Osmanlı sultanları, kuruluş yıllarında İsfendiyaroğulları'ndan kız alarak Trabzon Rum İmparatorluğu'nun ve Akkoyunlu Devleti'nin yolunu, Germiyanoğulları'ndan kız alarak Karaman Beyliği'ni Osmanlı Devleti'ne dost etmişlerdi.
Reklam
Delirmeye aşık kıvamında bir hatun kişi er meydanına çıktı da tökezledi..Duyanlar duymayanlar öte yerden gelenler çınlak,şınlak sesler kıvırınız kulağınızı bu yana selam diyorum bugüne ve yarına..Aklımın atında beyazım akça pakça, yuvarlak yılankavi kıvrak,edebi masumane, müstehcen de kaltak...
Bursa
Gümüşlü, Muradiye, Yeşil, Nilüfer Hatun, Geyikli Baba, Emir Sultan, Konuralp ... Bunlar hakikaten bir şehrin muayyen semt ve mahalle adları, yahut tıpkı bizim gibi bir zaman içinde yaşamış birtakım insanların anıldıkları isimler midir? Hepsinin mazi dediğimiz o uzak masal ülkesinden toplanmış hususi renkleri, çok hususi aydınlıkları ve geçmiş zamana ait bütün duygularda olduğu gibi çok hasretli lezzetleri vardır. Hepsi, insanı hayat ve zaman üzerinde uzun murakabelere çeker, hepsi, zihnin içinde küçük bir yıldız gibi yuvarlanırlar ve hafızanın sularında mucizeli terkiplerinin mimarisini altın akislerle uzaltıp kısaltarak çalkanırlar.
Orhan'ın eşi 1. Murad'ın annesi Yarhisar tekfurunun kızı Nilüfer Hatun, İbn Batuta İznik'e geldiğinde devleti temsil görevini üstlenmiştir.
Bir Cuma sabahı Cemile hatun kalktı ve sabah namazı için abdest aldı. Sobanın üzerine akşamdan bakır ibrikleri koyuyordu. Sahah namaza kalkinca su sıcak olmasa da ılık oluyordu Cemile hatun ibriklere bakti birisi yerinde değildi. Demek ki anam kalktı da ben duymadım" diye düşündü. Cemile hatun Nilüfer ile bir odada, Altun hatun ise onlara bitişik yan odada yatıyordu. Abdestini aldı, namazını kıldı, aradan bir süre daha geçti.Sobayı yaktı, baktı hala gelen yok, yan odaya geçti baktı ki kayınvalidesi secdeye kapanmış duruyor. Hemen yanına koştu içinden Eyvahlar olsun, yoksa öldü mü?" diye düşündü. Seccadenin üzerinde Altun hatun secdeye kapanmış yüzünde gülümseme ile ahirete sessizce uçup gitmişti O anda tüm dünya tüm dünya başına yıkıldı,dünya ile bağlantısı koptu. "Anam, anam eyvahlar olsun anam!" diye haykırmaya başladı Anasının sesine uyanan Nilüfer koştu. Ninesi seccadenin üstünde hareketsiz duruyor, anası da onun yanında diz çökmüş ağlıyordu. Nilüfer çok küçük yaşından beri ölüm ve vefat sözcükleri arasında büyümüştü. Evden en son emmi ve karısının cenazesi çıkmıştı fakat ninesinin öleceği hiç aklına gelmemişti. Beyaz namaz başörtüsü ninesinin zayıf bedenini örtmüştü. Üzerindeki kırık beyaz el dokuma gecelik ile kendiliğinden kefenini giymiş gibi gözüküyordu. Sonradan Cemile hatunun dediğine göre ninesio sabah en yeni giysilerini giymiş ve namaza öyle başlamıştı Demek ki vaktinin geldiğini hissetmiş ve kendince bu yolculuğa temiz giysilerini giyerek hazırlanmıştı.
Sayfa 39 - ceresKitabı okudu
Reklam
81 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.