Nişantaşı - 1000Kitap

Seda

26 January 2021 20:44

224 syf.

Not rated

Türk edebiyatının kıyıda köşede kalmış, daha doğrusu kalmaya mahkum edilmiş muazzam bir ismi Fahri Erdinç. Yazarın yaşamı ve yazını hakkındaki bilgilere, bu platform dolayısıyla az çok sahip olduğunuzu düşündüğüm için değinmeyeceğim. Fahri Erdinç'i hâlâ tanımayan arkadaşlara ise, yazarın otobiyografik romanı Acı Lokma' yı ya da hiç değilse roman

Destur Ya SefaletFahri Erdinç · Yordam Kitap · 200911 okunma

Batuhan Babaoğlu

@batuhanbbgl·

25 January 2021 18:07

594 syf.

· Kitabı okudu

6/10 puan verdi

Nobel ödüllü yazarımız Orhan Pamuk, Nişantaşı'ndaki bir evde kuşaklar boyunca var olma savaşı veren bir aileyi odağına alıyor. Bunu yaparken de sade ve duygusal bir dil kullanıyor. Ancak Thomas Mann okuyanlarınız bilecektir. Nobel ödüllü yazarın "Buddenbrooklar" adlı bir ailenin çöküşünü anlatan nefis bir kitabı var. İşte Mann'ın anlattığım eserinden çokça benzerlik taşıyor bu kitap... Orhan Pamuk, bu ilk romanını yazarken zaten Thomas Mann'dan etkilendiğini söylüyor. İkisinin de ilk romanlarını 25 yaşında yazması, diğer bir benzerlik... Ana bir semt ve tek bir aile evinde gerçekleşen olaylar... Tabii bu kitaptaki olay örgüsü, Thomas Mann'daki gibi akıcı ve komple değil! Yani okurken daha çok bunları düşündüm. Cevdet Bey'in oğullarında çok sık duygusal krizler ve içe dönmeler gördüm, bu da sıktı açıkçası... Arka planında, yazarın İstanbul'undan izler taşıyor. İlk bölümleri iyi okutuyor, ancak sonrasında sıkıcı bir anlatım yapışıyor kitaba...

Cevdet Bey ve OğullarıOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20235.9k okunma

Reklam

Büşra

@Bussraclklk·

25 January 2021 17:57

Nişantaşı dolmuşuna yürürken dünyanın hiçbir belleğe sığmayacak kadar geniş olduğunu düşündü, bir saat sonra Nişantaşı'nda apartmana doğru yürürken de, insanın anlamı rastlantılardan çıkardığını...

Sayfa 34 - YKYKitabı okudu

Kara Kitap Orhan Pamuk

Erdoğan Yaşar

@ErdoganYasar·

24 January 2021 21:18

504 syf.

· Kitabı okudu

9/10 puan verdi

Liked

Nişantaşı Ağustos böceği

Ağustos böceğine sormuşlar. “bak yakında kış gelecek. Yiyecek yemeğin kalmayacak, sokakta kalacaksın, neden çalışmıyorsun? Ağustos böceği cevap vermeye cesaret edememiş. Almış Caran dache marka dolma kalemini ve gösterişli el yazısıyla bir mektup yazmış… Babası Necmi beyin sevgisizliğini bahane etmiş önce, annesine erken veda edişinin acısını anlatmış, Teo’nun saf kötülüğünü anlatmış, nasıl benzemediklerini ve nasıl sırtına basıp yükselirken onu aşağılara itişini anlatmış. Gün’ü ve nihayet Gün’le hayatına giren tek aşkı Şebnem’ini anlatmış. Uzun uzun anlatmış. Son cümlesiyse tamamlayamadığı dizeleri olmuş. Aşkı kolay sanmıştım. Çetin cevizmiş. Önce Yeşil Peri Gecesi ile Şebnem den dinledik hikayeyi. Söz hakkın doğmuştu tabi. Birde Osman anlatmalıydı cesaret edebilirse. Edemedi. Yıllar sonra defterlerine ulaşan biri aldı o sözü. Ayfer tunç bütün tecrübesi ve anlatım gücüyle muhteşem bir sanat eserine imza atmış. Bu bir roman değil sadece. Bütün detaylarıyla bilmem kaç pikselli bir fotoğraf, muhteşem bir yağlı boya tablosu, klasikleşmiş bir doksanlar pop şarkısı. Öylesine derin öylesine ayrıntılı anlatabilmiş Ayfer Tunç. Bugüne kadar Ayfer Tunç tan daha iyi karakter yaratan bir yazar daha okumadım. Öylesine iyi anlatıyor ki, hayatımda hiçbir arkadaşımı Osman kadar, ya da Şebnem kadar iyi tanımıyorum. Tebrik ederim Ayfer Hocam. Bir sonraki romanınızı iple çekiyorum. Tavsiye ederim sayın okur. Not: konu Ayfer Tunç olunca söylemeden asla geçemem “Aşıklar delidir yada yazı tura” yı mutlaka okuyunuz.

OsmanAyfer Tunç · Can Yayınları · 20204,807 okunma

G

@tbgu·

21 January 2021 00:36

504 syf.

· Kitabı okudu

Not rated

Kitapta Nişantaşı'nda doğup büyüyen, doğuştan varlıklı olan ve bu varlığını kendi kendine mahveden Osman'ın yaşamı anlatılıyor. Osman hayata tutunamayan, tembel, kırılgan, korkak bir karakter. Hayata geçirmek istediği herhangi bir amacını gerçekleştirmek için çaba sarf etmiyor. Çok çabuk sıkılıyor. Kitabı okurken karaktere çoğu zaman kızdım. Osman sevmediğim ama iz bırakan bir karakter oldu. Çünkü bazı zamanlar kendimi okur gibi oldum. Anlatım biçimi açısından Osman'ın iç dünyasındaki bunalımı daha da hissetmek isterdim ama buna rağmen beni çok etkileyen bir kitap oldu. Kitabı bitirince içimde bir boşluk hissi oluştu. Bu kitabı okumadan önce serinin diğer kitapları olan Kapak Kızı ve Yeşil Peri Gecesi'ni okumanızı tavsiye ederim.

OsmanAyfer Tunç · Can Yayınları · 20204,807 okunma

Elif Tuğçe Balaban

@ETB12·

20 January 2021 14:14

504 syf.

· Kitabı okudu

7/10 puan verdi

Read in 4 days

Çok okumanın da bir başka derdi bu olsa gerek: 'okuduğunun ne olduğunu unutmak"... Ayfer Tunç' un ilk çıktığı zamanlarda Kapak Kızı ve Yeşil Peri Gecesi adlı kitaplarını okumuştum. Ardından yazarı çok beğenince 'bir maniniz yoksa annemler size gelecek" adlı 90 ları anlatan nostaljik kitabını da haneme ekledim derken' Osman'a sıra gelene

OsmanAyfer Tunç · Can Yayınları · 20204,807 okunma

Reklam

Seda

@sedadnz·

20 January 2021 13:32

Dinsiz Fahri Erdinç, he mi?

Sürç-ü lisanımız oldu ise hoş görüle... Müsaadenizle, seyahatnameniz misillu hatm-i kelam edelim: Elhamdülillah işbu hikayemiz de, 1949 senesinin 27 Nisan günü Nişantaşı'nda itmam olundu. Gönül arzular ki, derceyliyen, okuyan memnun, Tanrı hoşnut ola...Amin...

Sayfa 128 - YORDAM KİTAP

Destur Ya Sefalet Fahri Erdinç

Özgür Köktürk

@ozgurkokturk·

20 January 2021 13:20

292 syf.

· Kitabı okudu

7/10 puan verdi

Read in 5 days

Ahmet Say, 12 Mart döneminde siyasi tutuklu olarak kaldığı Ulucanlar Cezaevi'nde tanıştığı, dolandırıcılık suçundan ceza alan Kocakurt isimli mahkûmun yaşamından bir kesit sunuyor bizlere. Ahmet Say, Kocakurt için "çetin koşullar altında tanıdığım bir dosttu" ifadesini kullanıyor. Biz de Kocakurt'un hikâyesini okurken bazen hüzünlenip bazen gülüyor, bazen de kızıyoruz içten içe. Kocakurt kendini olduğu gibi anlatıyor. Dışı neyse içi de o. Yeri geliyor köy köy dolaşan bir seyyar satıcı oluyor, yeri geliyor Nişantaşı'nın sosyete camiasına mensup hanımlara olmayan bir defilenin biletlerini satıyor. Okuduğumuz kitap tam anlamıyla, trajikomik olaylar zincirinin anlatıldığı bir kara mizah örneği. 1950'lerin 60'ların İstanbul'una; Eminönü, Tophane, Aksaray semtlerine hoş bir yolculuk yapıyoruz Kocakurt'la birlikte. Dönemin gündemine de göndermelerde bulunan kitapta Bebek Davası, Ticani tarikatı olayları, Başbakan Adnan Menderes'in de içerisinde bulunduğu uçağın düşmesi ve enkazdan sağ çıkması, bir futbol maçının sonucuna umudunu bağlayan insanlar, sağ ve sol kavgası, siyasi olaylar, yağ kuyrukları, Almanya umudu, köylerdeki insanların çaresizliği, uyuşturucu batağında çırpınanlar da ustalıkla anlatılıyor. Yakın döneme farklı bir açıdan bakan ve mizahi bir üslupla yazılmış hoş bir kitap Kocakurt.

KocakurtAhmet Say · Milliyet Yayınları · 197611 okunma

Geri 17375100 İleri

1,000 öğeden 731 ile 740 arasındakiler gösteriliyor.