Hayrünnisa Önkol
Hayrünnisa Önkol
@nisaonkl
ÇEAŞ Anadolu Lisesi
Şanlıurfa, 15 September 2007
20 reader point
Joined on November 2021
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Öncelikle Zülfü Livaneli'ye sempati duymamla başladı. Hayatını araştırmaya başladım ve önerilen kitaplarında bu kitabında yer aldığını gördüm. (Zülfü lüvaneliyi tanımak benim için büyük onurdu. Çok yönlülüğüyle hayatıma örnek alacağım insanlardan birisi oldu. Türkülerinii aşırrııııı sevdim:') )
Önerilen bu kitwbı okumaya başladım. Birçok sebepten dolayı kitabı geç bitirmek durumunda kaldım ama sanırım hayatımda şuana kadar okuduğum en etkili kitaplardan biriydi.
Ahmet Arslan olarak tanıtılan kahramanımız kendi dünyasında yaşayan, kitaplarıyla kendini tamamlayan, sessiz sakin bir mahallede yaşayan, 50 küsürlü yaşlarda hayalperest bi insandı. beklenmedik bir zamanda cinayetle karşı karşıya gelmişti. Üstelik kurban ise sürekli sohbet içerisinde olduğu komşusuydu. Her şey bu cinayetle başladı. Cinayetin araştırılmasıyla birlikte gazeteci kızla tanıştı ve ona ikizi olan Mehmet'in içleri acıtacak hikayesini anlatmaya başladı. Kitwbın sonu hiç hiç hiç beklenmedik sonla bitti.
Keşke hafızamdan silinse de bi daha okusam diyebileceğim kitaptı. Şiddetle tavsiye ederim..
Ah Nastenka!
Yalnızlığı hayatına adamış, Petersburgda kendince hayalleriyle yaşam süren, kendini kimselere açamayan kahramanımız..
Yalnızlığa göğüs germeği hayal kurmakta arayan, hayalperest kahramanımız..
Petersburg sokaklarında gezinirken güzelliğine hayran kaldığı kızla tanışmak ister fakat amacı kötü değildir. Yalnızca kendine bir eş, bir arkadaş arar.
Kızın yabancı adama tereddütle yaklaşımı başta sorun olur ama sonrasında isimsiz olan anlatıcı nastenka ile çok iyi anlaşır.
4 gece olarak ele alınan kitapta, her gün nastenka ve kahramanızımızın buluşması anlatılır. Sadece buluşma değil dertlerine derman yaralarına şifa olurlar aslında.
Nastenkayla buluşmak için can atan, nastenkayı sevmeyi seven kahramanızımız kitabın sonunda istenilemeyen, hüzünlü bir sonla karşılaşır. Şayet kitabı kısaca özetleyecek olursam;
"Bu hep böyledir; mutsuz olduğumuzda diğerlerinin mutsuzluğunı daha güçlü hissederiz, duygularımız yıkılmaz, bunun yerine yopunlaşır..."
Kitap aşırı sarıyorr nasıll bittiğini anlamıyor insan okumanızı şiddetle tavsiye ederim :))
Okuduklarım arasında hayatıma bir kez daha ders çıkarmayı öğreten bir kitapla karşılaştım. Herkes çok övüyordu. Küçük bir merakla başlayan okuma isteğim benim için bir mükafat olduğunu kitap sonunda anladım. Herkesin övme sebebi kafamda böylelikle netleşmiş oldu. Benim şahsi fikrimce herkesin okuması gereken bir kitap tek kelimeylee muazzaam. Yazarın zaman üzerinde işlemiş olduğu bu konuyu insanların değer vermesi gereken şeyin aslında zaman olduğunu anlamasını sağlamış oldu.
Kitap konusunu özetlicek olursaam kitap da momo adında küçük bir kız çocuğu vardı. Etrafındaki iyi niyetli insanlar sayesinde Momoya yaşanabilecek bir yer yapılmıştı. Momo herkesin derdine derman bulan, çocukların ilgi odağı olan bir kız idi. Momonun müthiş bir özelliği vardı. Çok iyi dinlemesi.. karşısındaki kişinin kafa karışlıklığının gidermesini gözleriyle bile halleden bir kızdı. Günün birinde "duman adamlar" ortaya çıkarak insanların zamanını çalmaya, dünyada yer edinmeye çalıştı fakat momo kaplumbağası ve hora usta sayesinde insanların tekrardan refaha kavuşmasını sağladı.
"Yaşanılan gün içinde çok büyük bir sır vardır; bu büyük sır, zamandır.
