Her şey rasyonelleştirilince bizden geriye son olarak ne kalacak, bilmem. Belki bir şey kalmaz ama belki de şahsiyete yüklediğimiz sahte anlam ortadan kalkınca en muhteşeminden bir maceraya atılır gibi yeni bir şahsiyete kavuşuruz.
Sayfa 300 - Aylak Adam YayınlarıKitabı okudu
Un peu de bruit autour de notre ame!
" Ruhumuzun etrafını sarmış ufak tefek sesler ! "
Büyük fikirler günümüzde çok fazla dirençle karşılaşıyor; büyük fikirlerin işe yaradığı tek şey, birbirlerinin istismar edilmesini engellemek; âdeta fikirlerle silahlanmış bir ahlâki barış durumunda yaşıyoruz.
Sayfa 296 - Aylak Adam YayınlarıKitabı okudu
"Her dakika kurumlar, sorular ve talepler arasında gezinir, onların yalnızca son parçasını biliriz, dolayısıyla hâl durmadan geçmişe uzanır; müsadenizle şöyle söyleyeyim, altına bodrum yapılmış zamana dizlerimize kadar gedik açar, gediği de hâlin tâ kendisi sayarız!"
Sayfa 291 - Aylak Adam YayınlarıKitabı okudu
"Sahip olanlardan olmak bize göre değil,"
"Biz bir basamaktan öbürüne yürüyen gezginleriz."
Sayfa 286 - Aylak Adam YayınlarıKitabı okudu
Tabiat ve sevenlerin kendilerine has ruhları göz göze bakışırlar; bunlar aynı eylemin iki yönüdür, iki yöne doğru bir akıştır, iki ucun birden yanışıdır.
Sayfa 283 - Aylak Adam YayınlarıKitabı okudu
Azizlerin aşkı, keşişlerin aşkı, daima bir çözülme, gevşeme, hatta tüm dünyevî ilişkilerin tersyüz edilmesi diye tasvir edilmiş olup sadece bir duygu değil düşüncenin ve duyuların değişmesi de demek olan, arzuların sahillerini terk etmiş aşktan bahsediyordu.
Sayfa 282 - Aylak Adam YayınlarıKitabı okudu
Çocuk dünyaydı, kâinattı, ifade edemese bile son ve mutlak olanı görürdü. Gelgelelim, amaçları kavramasını öğretmek ve yalan söyleyerek gerçek olan budur dedikleri rastgele sıradanlıklara onu zincirlemek suretiyle çocuğu öldürüyorlardı.
Sayfa 277 - Aylak Adam YayınlarıKitabı okudu
Neyse...
(...) Sabahın erken saatlerinde bir çayırlık manzarası. Kıvrım kıvrım uzanan bir nehrin aktığı bir vadinin trenden görülen, yoğun akşam sisiyle kaplı görüntüsü. Avrupa'nın öbür ucunda sevgilisinden ayrıldığı bir yer; sevgilisinin resmi unutulmuş, toprak yolların ve kamış damlı evlerin resmiyse dün gibi tazeydi. Başka bir sevgiliden geriye bir tek koltukaltı kıllarının kalması. Melodilerin tek tük bazı kısımları. Bir hareketin kendine mahsus durumu. Ruhların derin heyecanından gelen şiddetli sözler yüzünden vaktiyle dikkate alınmamış olup bugün bu unutulmuşların yanından sağ çıkan çiçek tarhı kokuları. Bir insanın farklı farklı yollarda düştüğü neredeyse acınası haller: içlerindeki yaylar çoktan kırılmış bir dizi oyuncak bebek gibi. Böyle resimlerin dünyanın en geçici şeyleri oldukları söylenebilir ama bir an gelir, tüm hayat çözülüp böyle resimlere dönüşür; hayat yolunda bir tek onlar kalır, insan bir tek onlardan kaçıp onların yanına gitmiş gibi olur, kader de kararlara ve fikirlere değil, bu esrarengiz, kısmen de manasız resimlere itaat etmiştir.
Ama övünüp durduğu bütün çabaların bu anlamsız aczi, Ulrich'i neredeyse ağlatacak kadar duygulandırırken uyku sersemliğiyle acayip bir his inkişaf ediyor yahut insanın neredeyse, etrafında acayip bir hissin vuku bulduğunu söyleyesi geliyordu.
Dünya var olduktan beridir, sadece ruh saflığı ve düzgün bir zihniyetten meydana gelen bir şey olmamıştı hiç, aksine her şey sadece, zamanla nefsini körelten bir adilikten ortaya çıkıyor, hatta sonunda bu adilikten büyük ve saf zihniyet meydana geliyordu!
Sayfa 266 - Aylak Adam YayınlarıKitabı okudu
Bizler kendi krallığımızı kendimiz kurmak için doğarız!
Sayfa 264 - Aylak Adam YayınlarıKitabı okudu
"Muhalefete tahammül yoktur, çünkü muhalefetle tek gelişen akıldır ve bir kimsenin tek sahip olduğu şey akılsa ben o kişiyi hakir görürüm."
Sayfa 259 - Aylak Adam YayınlarıKitabı okudu
Rüyada düşünmezsin, sadece yaşarsın!
Sayfa 390Kitabı okuyor