Halit çelenk, Niyazi Ağırnaslı; İyi ki vardınız!
Dönemin tüm baskısına, tanıdıklar ve akrabalar üzerinde estirilen tüm teröre rağmen, yirmiye yakın avukat gönüllü olarak savunmamızı üstleniyor. Tümü saygıdeğer, sapına kadar demokrat insanlar. Niyazi Bey, Halit Ağabey ise, çoğumuz için avukattan çok aileden biri. Çaylarını, kahvelerini içmiş, yemeklerini yemişiz. Hele de rahmetli Niyazi Ağabey, bizi ordu üstüne çok uyarmış, ordunun devrimciliği üstüne çok nutkunu dinlemişiz. Ama şimdi ne gariptir ki Niyazi Ağabeyimizin devrimci ordusu, bizleri yargıl ıyor. Sevgili Niyazi Ağabeyimiz ise oldukça bozuk olan sağlığına, titrek bacaklarıyla bastonuna dayanarak zorlukla yürümesine karşın, mahkemeye gelmiş, ateşli bir şekilde bizi savunmaya çalişıyor.
Avukatları Niyazi Ağırnaslı son görüşmesini şöyle anlatıyor:
...Son ziyaretimiz infazdan birkaç gün önce Zeki Oruç Erel'le birlikte olmuştu. Hâlâ bazı ümitlerin bulunduğundan, Cumhurbaşkanı'nın vetosundan bahsettiğimizi gören Deniz Gezmiş, "Yok ağabey," demişti, "Bizim asılma kararımızı çok önceden vermişlerdi zaten, bunu hep söyledik. Dileriz ki biz boş yere ölmüş olmayalım ve vatan satıcılarının oyunları anlaşılsın yoksul halkımızca. Boşa ölmüş olursak işte o zaman yazık olur."
Reklam
Takip edildiği günlerden birinde, arkadaşı Niyazi Ağırnaslı'yla İstanbul'da Tunel' de buluștu. Çok da meydanda görünmemek için "GalataMevlevihanesi'nin önünde beklerim" demişti telefonda. Öyle de yaptı. Önce dışarıdan, binayı tetkik etti. Tarihi cümle kapısından kaç yılında yapılmış olduğunu anlamaya çalıştı. "1500'ler olmalı" diye düşündü. Mevlevihanenin İskender Paşa'nın isteği üzerine yapıldığı çalınmıştı kulağına bir yerlerden. Öyleyse tahmini doğru olmalıydı. Lafı nereden duymuş olduğunu hatırlayamayınca "Belki de bir yerde okudum" diye düşündü. Şahane bir yapıydı Galata Mevlevihanesi. 1925'te bütün tekke ve zaviyelerle birlikte kapatılmıştı, O tarihten bu yana, semahanesi okul olarak kullanılıyordu. Birkaç ay önçe müze olmak üzere Maarif Vekâleti'ne devredildiğini duymuştu.
Sayfa 298 - DESTEK YayınlarıKitabı okudu
1- Niyazi Ağırnaslı 2- Abide-i Hürriyet
1- 1911-1987 yilları arasında yaşadi. Ankara Hukuk Fakültesi'nden mezun olduktan sonra önce devlette görev aldı, ardından serbest avukatlık yaptı. Türkiye sosyalistlerinin çok iyi bildiği bir isimdir. 2- Tarihe "31 Mart Vakası" olarak geçen gerici ayaklanmayı bastırırken hayatını kaybeden askerler için inşa edilen şehitlik ve anıt.
Sayfa 193 - DESTEK YayınlarıKitabı okudu
Av. Niyazi AĞIRNASLI
1 No'lu THKO davasında sanık 18 genç, eylemlerini saklayıp gizleme gereği duymaksızın ve amaçlarını da belirleyerek açıklamışlardır. Hatta ABD Büyükelçiliği'nin köşesindeki kulübede nöbet tutan polislerin kurşunlanmasının, aleyhlerine tek delil olmadığı halde bu fiili de kendilerinin işlediğini ifade edecek kadar açıkyürekli davranmışlardır. Deniz Gezmiş ve arkadaşlan ABD'nin Türkiye'yi sömürdüğü ve yanı bağımlı hale getirdiği, bu nedenle ABD emperyalizmine karşı savaşmak gerektiği inanandaydılar ve ne kadar zorlanırsa zorlansın bu hedefe varmak için koyduklan eylemlerde anayasayı ihlâl kasdının aranması olanaksızdı.
Sayfa 143 - EverestKitabı okudu
Av. Niyazi AĞIRNASLI
Üç genç insan asıldı. Yüzlercesi de altı-yedi yıl içinde kurşunlanıp öldürüldü. Bu faşist uygulamalan tarih kimsenin gózünün yaşına bakmadan değerlendirecektir kuşkusuz ve o zaman da gerçek suçlular tek tek günışığında sergilenecek, öl müş olanlar bile tarihin yargısından kurtulamayacaktır. Yürürlükteki yasalara göre bu üç genç insan suç işlemişlerdi, amma bu suçlarına verilebilecek cezanın İDAM olmaması gerekirdi inancındayım. Türkiye'deki Ağır Ceza Mahkemeleri'nin hiçbirinden bu gençler için idam hükmü çıkmaz, ya da en azından böyle bir karar Yargıtay'dan geçmezdi. Bunun içindir ki 1 Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi'ne ilk yaptığımız itiraz göreve ilişkin oldu. "Anayasa uyanınca sanık müvekkillerimizin tabii hâkimler önüne çıkanılması gerekir. Kuruluşu tabii olmayan, tayinle görev yapan kimselerin tarafsız adaletine inanıp güvenmek mümkün değildir. İdarenin kontrolü, denetimi altındaki bir kurulsunuz. İktidar istediği anda sizlerden istemediğini başka göreve atayabilir, hatta mahkemeyi ilga edebilir. Tâ ki istediği biçimde kararlan verecek kurullan meydana getirmiş olsun. Bu nedenlerle görevsizlik karanı vererek davaları tabii hâkimlere sevk ediniz, özeti içindeki itirazlanı duruşmalara başlamadan yaptık ve bu mahkemelerin kuruluşlarındaki anayasaya aykırılığı da geniş açıklamalarla belirterek konuyu Anayasa Mahkemesi'ne götürme girişiminde bulunduk. Bu isteklerimiz, doyurucu ve ciddi gerekçelere dayanmaksızın reddedildi. Bundan sonra savunma avukatlan tabii hâkimler karşısındaymış gibi delillerin toplanmasında, savunmalarımızın özellikle hukuksal açıdan noksansız olmasına çalıştık.
Sayfa 141 - EverestKitabı okudu
Reklam
39 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.