Nergül Topaloğlu

Nergül Topaloğlu
@nnergul
Fakat, gel gör ki, güzel kızlara söz anlatmak kabil değil. Sizin gibi toy, kalpsiz adamların nesini severler, bilmem ki?…
Sayfa 526 - İnkılâp KitabeviKitabı okudu
Reklam
Bir zehri insan, bir kerede yutmalı, ya ölür ya kurtulur. Zehri şurupla, daha bilmem ne hakla karıştırıp yudum yudum içmek pis şey, iğrenç şey. Felaketi ağır ağır haber vermek tesirli adam kesmeye benzer.
Sayfa 469 - İnkılâp KitabeviKitabı okudu
Öyle sanıyorum ki gece, bu kocaman dünyanın bütün evlerini birer birer dolaşarak ne kadar keder, ümitsizlik varsa hepsini toplamış, getirip benim göğsüme doldurmuşlar.
Sayfa 462 - İnkılâp KitabeviKitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
Saklamaya çalışma nafile. Sevda, çocuk gözlerinden uyku gibi akar.
Sayfa 435 - İnkılâp KitabeviKitabı okudu
Yüz güzelliği kadar dünyada lüzumsuz, hatta muzır bir şey olmadığını, asıl güzelliği ruhta aramam lazım geldiğini söylüyorum.
Sayfa 433 - İnkılâp KitabeviKitabı okudu
Reklam
Aydınlık, hasta gözleri nasıl incitiyorsa, saadet de hasta gönülleri öyle sızlatıyor. Hasta gözler gibi hasta gönüller içinde karanlıktan iyi ilaç yok.
Sayfa 420 - İnkılâp KitabeviKitabı okudu
Her şeyi anlıyorum. Fakat dünya böyle bir dünya ki, bildiklerinin birçoğunu saklamak lazım.
Sayfa 395 - İnkılâp KitabeviKitabı okudu
Âh, bu erkekler! Hepsinde aynı gurur, aynı kendini beğenmiş. Bizim de bir kalbimiz olduğunu, bizim de “mutlaka“ isteyecek bir şeyimiz olabileceğini, bir türlü akıllarına getirmek istemiyorlar.
Sayfa 376 - İnkılâp KitabeviKitabı okudu
Hayatın bir felaketten sonra daima bir saadet verdiğini, o güzel atasözünün dediği gibi; ayın on beli karanlıksa, on belinin mutlaka aydınlık olacağını bilmiyor değildim.
Sayfa 306 - İnkılâp KitabeviKitabı okudu
Üşümek mi ? İnsanın içinde güneş yanarken üşümek mi ?
Sayfa 261 - İnkılâp KitabeviKitabı okudu
Reklam
Ah, şu çocuk gözlerindeki minnet! Dünyada, bir parça iyilik edebilmekten daha güzel bir şey olmuyor.
Sayfa 257 - İnkılâp KitabeviKitabı okudu
İnsan, yaşadığı yerlerde beraber bulunduğu insanlara görünmez ince tellerle bağlanırmış; ayrılık vaktinde bu bağlar gerilmeye, kopan keman telleri gibi acı sesler çıkarmaya başlar, her birinin gönlümüzden kopup ayrılması, bir ayrı sızı uyandırırmış.
Sayfa 208 - İnkılâp KitabeviKitabı okudu
Sen de! İnsanı ne yakın akrabaları kalpsizce vurduktan sonra yabancılar vurmuş ne çıkar?
Sayfa 207 - İnkılâp KitabeviKitabı okudu
Yara sıcakken acımaz, hemşireciğim. Hele bir kere sogumaya başlasın. Sen bak, seyret o zaman kızcağız nasıl yanıp yıkılacak?…
Sayfa 191 - İnkılâp KitabeviKitabı okudu
Ben, bir insanı ilk görüşte ya severim ya sevmem. Sonradan bu isminin değiştiğini hiç hatırlamıyorum.
Sayfa 166 - İnkılâp KitabeviKitabı okudu
280 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.