382 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Vücudunuz hayır diyorsa duygusal stresin bedelleri Kitabın temel fikri Kanser, ALS ve alzheimer gibi hastalıkları tetikleyen ana sebebin duygusal stres olduğu iddiası. Kitaptaki her savı yekten reddetmemekle beraber araştırmalarının çoğunun yanlış analiz edildiğini düşünüyorum. Örnek veriyorum; İBH (bir tür bağırsak iltihabı) semptomları gösteren bireylerin %55 inin yaşamlarının büyük bir bölümünde duygusal strese maruz kalmış olduklarını ortaya koyan araştırma. Yazar bu araştırmayı kitabının temel fikrine dayanak olarak aktarıyor. Halbuki ben Sadece hasta insanlarla değil diğer bütün sağlıklı insanlarla da aynı anketi yapsalar aynı sonuçları alacakları kanaatindeyim. Çünkü hasta veya değil modern insanlar olarak bir çoğumuz zaten her an duygusal stres içerisindeyiz. -Yazarın da ilk bölümde kısaca değindiği üzere- İkinci problemli nokta ise kitaptaki anlatımın hasta insanlara hastalıklarının bir nevi kendi “suçları” olduğunu hissettirmesi. s187deki ülseratif kolit hastalarının büyük bir kısmının aşırı vicdanlı olma eğiliminde olduklarına dair yapılan araştırma buna örnek olarak sunulabilir. “Ülseratif kolit oldun evet çünkü sen kocan/karın kadar öz benliği gelişmiş değildin kendinden önce başkanlarını tercih ettin ve şimdi cezasını çek” dediği hissini veriyor.
Vücudunuz Hayır Diyorsa
Vücudunuz Hayır DiyorsaGabor Mate · İletişim Yayıncılık · 2020995 okunma
336 syf.
8/10 puan verdi
Rina Kentin ilk önce Sapkın kral kitabını okumuştum ve yazara gıcık olmuştum ta ki bu kitabı okuyana kadar tek kelimeyle bayıldım. Konusu diğer mafya kitaplarına göre çok farklı ve kadın karakter tam bir gizem kutusu kafamda bir sürü teori Ve her yeni bir şey öğrendiğimde şok oluyorum. Birinci kitap çok gizemli ve nokta atışı bir yerde bitti ikinci kitabı okumak için sabırsızlanıyorum. Ve evet konusuna gelirsek Adrian Volkov bir rus mafyası pahkan konumunun bir alt kademesinde. Kız karakter ise başlarda fakir evsiz biri ta ki Adrian onu bulana kadar... Bu kitaba bir şans vermenizi tavsiye ederim. Kitap +18
Yalanın Yemini
Yalanın Yemini
Rina Kent
Rina Kent
Yalanın Yemini
Yalanın YeminiRina Kent · Ren Kitap · 2023827 okunma
Reklam
208 syf.
5/10 puan verdi
·
9 günde okudu
dürüst yorumum
Tüm düşüncelerimi yazacağım bir noktadan sonra spoiler içerecek Yazarın acemi olduğu aşırı aşırı belli oluyordu mlsfff sen 200 sayfalık bir kitapsın hani punton falan da büyük nasıl böyle ağır hissettirebilirsin yazar sanki neyin üstünde durması gerekiyorsa durmamış ve neyin üstünde durmaması lazımsa özellikle onların üstünde durmuş bir yerden sonra aşırı sinir bozucu betimlemedir saçma detaylardır aşırı fazla var ve yazarın kalemi de güçlü olmayınca bu soğutuyor normalde çok severim. Ben kızları daha çok tanımak isterdim böyle bile bağ kurabildim ama bazı kardeşler aşırı arka plandaydılar yine de keyifli miydi evet keyifliydi ben biraz abartıyor olabilirim ama aldığı övgüyü de ünü de asla hak etmiyor aile her şeydir nokta sanki ozet sadece bu simdi spoilerli yorum gomucem altini okumayin okumadiysaniz SPOILER OKUDUK DA SİMDİ NE OLDU NİYEYDİ BUNLARRRR ÖLÜMLER AŞIRI SPESİFİKTİ AMA TEK Bİ NEDEN YOK BİR İPUCU SEBEP YOK yok bi sey yok 100 sayfa azgin aptal erkek cocuklarin aptal saptal fantezilerini okumaktansa biraz detay verseydin biraz kizlardan bahsetseydinn Lux haric kimsenin karakteri yok kitapta o bile yani bilmiyorum aşırı derine inilmemiş ama bi milyon paragraf erkek cocuklarinin aptal saptal hareketlerini okuduk bu beni çok soğuttu 100 sayfa yetermiş madem diğer şeylere inmek istemiyor yazar ve bazi yerlerde mantik hatalari sezdim bilmiyorum sanki yazarda da bi tik Türk düşmanlığı olabilir emin olamicam kesin bir şey diyemem. Böyle sevilen kitaba da kötü yorum görünce linçlenicem belki ama düşüncelerim bunlar her kitabi da övmemek lazım gaza gelip bu da iş sonuçta
Bakir İntiharlar
Bakir İntiharlarJeffrey Eugenides · İnkılâp Kitabevi · 2007915 okunma
120 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
... +170
Umut sonuna kadar vardır insan içinde. İdam sehpasının dibinde bile “ ya bağışlanırsam” düşüncesi yeşeriyor buz tutmuş yüreklerde. Zıt duyguların harman olduğu, hüzün-mutluluk-keder-Umut cümbüşü içinde satır arasından fışkıran duygular. Üzdü, düşündürdü,mutlu etti ve başka cümbüşler eşliğinde nokta koyuldu….
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023122bin okunma
80 syf.
6/10 puan verdi
"Kadınların zihinsel olsun bedensel olsun, büyük işler için yaratılmamış olduklarını anlamak için görüntülerine bakmak yeterlidir. Onlar hayatın cefasını yaptıklarıyla değil katlandıklarıyla çekerler - borçlarını doğum sancılarıyla, doğurdukları çocuğu bakıp büyütmeleriyle, sabırlı ve neşeli bir yoldaş (refik) olmaları gereken erkeğe itaatleriyle öderler. Onlar için değildir en yoğun istıraplar ve neşeler, büyük güç ve metanet gösterileri değildir onların payına düşen. Onların hayatı erkeğinkinden daha sakin, daha yumuşak ve daha önemsiz bir şekilde sürmeli ve esas itibariyle ne çok fazla mutlu ne çok fazla mutsuz olmalılar." (Sayfa 8) Böyle korkunç bir görüş ile başlaması başta kadınlar olmak üzere herkesi şaşırtıyor ve sayfa 30'a kadar devam ediyor. Schopenhauer'ın kadınlar hakkındaki düşünceleri -kanımca kendi yaşantısındaki problemler ile bağlantılı bir süreç izlemiş. Aksi halde bu kadar zeki bir insanın "yobaz" denecek kadar düşük bir seviye düşünce içerisinde olması normal değil ancak bunu görmezden gelip 31.sayfa itibariyle anlattığı "Cinsel Aşkın Metafiziği"ni okuyun derim. Nokta atışı yaptığı çok fazla konu var. Kitap benim için farklı bir deneyim oldu. İlk kısmını çöpe attım, kalan kısmı duvara astım..
Aşka ve Kadınlara Dair (Aşkın Metafiziği)
Aşka ve Kadınlara Dair (Aşkın Metafiziği)Arthur Schopenhauer · Say Yayınları · 202013,5bin okunma
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Yaşar Bayraktar hocamızın kitaplarını okurken hep "Bu kitap işte yazarın ulaşacağı son nokta." diye düşünüyorum ama bu düşüncem okuduğum her kitabı ile değişiyor. Bu kitapta da bu düşüncemi tekrar edip kendimi yenilemek zorunda kaldım. Tıpkı 23 Nisan gününün Fatih için bir çıkmaza dönüşmesi gibi. Kitap; Fatih adlı öğrencinin 23 Nisan'da bir günlük belediye başkanı olması ile başlıyor. Fatih' in yaşadıkları, sorunları çözme yeteneği, olaylara bakış açısı, insanların mutluluğu, doğanın güzelliği, hayvanlara değer vermenin önemi ve daha bir sürü konu bu kitapta yer alıyor. Buraya yazdıklarımın yanında kitapta anlatılanlar ve verilen mesajlar o kadar güzel ki. Bu anlatılmaz ancak ve ancak "OKUNUR". O zaman sizler de Fatih Sultan Mehmet'in izinden gitmeye çalışan Süper Başkan Fatih'in masalımsı hikâyesine konuk olmak istiyorsanız bu kitabı muhakkak okumalısınız. Özellikle ortaokul çağındaki çocuklara ve çocukluğunu kaybetmemiş büyüklere bu kitabı okumasını tavsiye ediyorum. Okumak özgürlüğe uçmak demekse bizler de okumaya ve daha da özgür olmaya devam edelim. :)
Süper Başkan
Süper BaşkanYaşar Bayraktar · Timaş İlk Gençlik · 044 okunma
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.