Nom Perdu

Nom Perdu
@nomperdu
Much wisdom is such grief.
İzmir
Ankara, 8 Şubat
49 okur puanı
Mayıs 2020 tarihinde katıldı
Savaş
Çocukken görüşümü biledi kimi gökler; her ıradan izler kaldı yüzümde. Görülmemiş şeyler oldu. Şimdi de, kaçınılmaz değişimi zamanın, sonsuzluğu matematiğin sürgün ediyor beni, acayip bir çocukluğa, akıl almaz şefkatlere katlanıp iyi yurttaş olduğum şu dünyadan. - İster hakka, ister güce, ister mantığa dayansın, hiç hesapta olmayan bir savaş düşlüyorum. Müzikli bir tümce kadar açık bu.
Reklam
Ormanda bir kuş var, cıvıltısı durdurur sizi, allaştırır yüzünüzü. Bir saat var çalmayan. Bir su birikintisi var beyaz hayvanların yuva yaptığı. İnen bir kilise ve çıkan bir göl var. Küçük bir fayton var ormanda terk edilmiş ya da, kordelalarla süslü, inen doludizgin keçiyolunu. Giysili küçük tiyatrocular var, ormanın kıyısındaki yolda. Ve aç ve susuz olduğunuz an, biri var sizi avlayan.
Buna göre yaşamın ilk yarısının karakteri mutluluğa yönelik doyurulmamış bir özlem, ikinci yarısının karakteri ise mutsuzluk endişesidir. Çünkü bu ikinci yarıda az ya da çok belirgin bir biçimde, tüm mutlulukların hayalet gibi oldukları, buna karşılık acıların gerçek oldukları bilgisi de gelmiştir. Bu yüzden şimdi, en azından daha akıllı karakterler, hazdan çok salt acısızlığa ve rahatsız edilmedikleri bir duruma ulaşmaya çabalayacaklardır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Entelektüellerimizin tek bildiği oyun oynamak, tinselcilerimizin tek bildiği de yalan söylemek, hiçbiri dünyayı yeniden düşünmek üzerine kafa yormuyor, hiçbiri bize gerçekliği ölçüp biçme imkanı vermiyor, hepsi de kariyer peşinde; görgü kurallarını asla incitmeden birbirlerinin gözlerini oyma sanatındaki ustalıkları hayranlık verici!
Sayfa 25
Tutarsızlık özgürlüğü diğer özgürlüklerin yerini aldı, bundan da vazgeçmeyeceğiz, sanat bunu açıklıyor, edebiyat buna gönderme yapıyor, sadece bunlar mı, bilim tutarsızlığı itiraf ediyor, en büyük bilginler bile sentez fikrinden vazgeçiyorlar. Oysa, sentez fikri bir yana bırakıldığında tutarlılık imkansız olur ve Hümanizma da boş bir laftan başka bir şey olmaz; ölçülülük artık uzun süredir moda değil, kimse ölçülülüğü korumayı düşünmüyor, ama onunla birlikte Hümanizma ikinci öğesinden de mahrum kalmış oluyor; üçüncü kavram olan nesnellik karşısında gereken mesafeye sahip değiliz ve hiç olmadığı kadar nesnel olan bilimlerden çıkan derse rağmen bugünün insanları arasında öznelliğin zaferi de bir başka paradokstur.
Sayfa 23
Reklam
Reklam
246 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.